22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Talebe yaprakları eline alınca, onların birer dinâr olduğunu gördü. Muhammed Bekrî tekrar;<br />

"Şimdi git, bir şeyler al da gel!" dedi. Orada bulunanlar da, ağaç yapraklarının, Allahü<br />

teâlânın izni ile dinâra döndüğünü gördüler.<br />

Torunu bir gece seher vaktinde kalkmıştı. Bâzı sıkıntıları vardı. Bu sırada; "Ey Muhammed!<br />

Karafe'de bulunan deden Muhammed Bekrî'nin kabrini ziyâret et." diyen bir ses işitti. Ses<br />

gittikçe kuvvetleniyordu. Evin avlusuna çıktı. Fecr doğuyordu. Hava biraz aydınlanmıştı.<br />

Sabah namazını kıldı. Sonra bineğine bindi. O ses daha da kuvvetlenmişti. Doğruca Karafe<br />

kabristanına gitti. Hazret-i Ebû Bekr'in soyundan gelen büyüklerin bulunduğu tarafa yöneldi.<br />

Dedesi Muhammed Bekrî'nin kabrinin başına vardı ve oturdu. Kabre yaklaşıp, gizli bir sesle,<br />

ona bâzı ihtiyaçlarını arzetti. Sonra oradan ayrıldı. İmâm-ı Şâfiî'yi ziyâret etti. Sonra bineğine<br />

binip geri döndü. Bu sırada uzun boylu ve kırmızı cübbeli birisi peşinden; "Ey Muhammed!"<br />

diye bağırıyordu. Geriye dönünce ona; "Ey Muhammed! Deden Muhammed Bekrî sana<br />

selâm ediyor. Şikâyetlerini ve isteklerini işitti. Sen şikâyetlerini ve isteklerini söylerken,<br />

yanında Resûlullah da vardı. Deden Muhammed Bekrî, Resûlullah efendimize; "Yâ<br />

Resûlallah! Bu oğlum Zeynelâbidîn'dir. O benim yanımda çok kıymetlidir. Onun ihtiyaçlarını<br />

temin ederseniz çok memnun olurum." dedi. Resûlullah efendimiz de deden Muhammed<br />

Bekrî'nin bu ricâsını kabûl buyurdu." dedi. Sonra, senin deden Muhammed Bekrî'den<br />

isteklerin şunlar şunlardı diye, tek tek saydı. Bundan o kimsenin, keşfinin ve kerâmetinin<br />

doğru olduğunu anladı. Çünkü o, dedesinin mezarında isteklerini gizli olarak yapmıştı. O<br />

zâta; "Atıma bininiz. Ben yürüyerek giderim." dedi. O zât kabûl etmedi. Atına bindi, fakat atı<br />

yürümedi. Arkasına dönüp baktığında, o zâtı göremedi. Sonra talebelerini, o zâtı aramaları<br />

için gönderdi, fakat bulamadılar.<br />

Büyük âlim Abdülkâdir Mahallî; "Bir yerde bir ihtiyâcınız olduğu zaman, Muhammed<br />

Bekrî'nin kabrine gidin. Ey hocam Muhammed Bekrî! Falanca ihtiyâcımın yerine gelmesi<br />

için, seni Allahü teâlânın katında vesîle ediyorum, deyin. Allahü teâlânın izni ile o ihtiyâcınız<br />

hâsıl olur. Bu tecrübe edilmiştir." buyurdu.<br />

Muhammed Bekrî buyurdu ki: "Tasavvuf yolunda olan kimseye en önce lâzım olan, tövbe ile<br />

günah kirlerinden temizlenmesidir. Tövbe; günahtan vazgeçmek, o günâhı yaptığına pişmân<br />

olmak, o işi terketmeye azmetmek, haksız aldığı malı sâhibine geri vermek, kaçırmış olduğu<br />

namazlarını kazâ etmek, hocasının hizmetinde bulunmak, onun emrine uymakla olur.<br />

Kendisini günahlardan temizlemesi için, hocasını nefsine âmir ve hâkim kılmalıdır.<br />

Günahlardan kurtulmak için, Allahü teâlâya duâ etmelidir."<br />

Muhammed Bekrî'nin bir şiirinin tercümesi şöyledir: "Darıldığın bir şeyden dolayı canın<br />

sıkıldığı zaman feryâd etme. İşini Allahü teâlâya teslim et. Bu niçin böyle oldu diye Hakk'a<br />

îtirâz etme. Çünkü Hakk'a îtirâz eden pişmân olur. Allahü teâlânın kazâ ve kaderine râzı olan<br />

kimse, pek yüksek ve şerefli derecelere kavuşur. Matlûbu ve maksûdu peşînen verilir.<br />

Sıkıntıları ondan gider. Evliyânın sözlerini yerine getirip, onlara sâdık kaldıklarından ve<br />

kendilerini Allahü teâlâya teslim, işlerini de havâle etmelerinden dolayı başkalarından üstün<br />

olur. Bir sıkıntın olduğu zaman ümîdini kesme. Duâlara icâbet eden Allahü teâlânın fazlından<br />

ve lütfundan ümitli ol. Nice sıkıntı ve darlığın peşinden Allahü teâlânın yardımı yetişmiştir.<br />

Ey kalbim! Eğer benim kalbim isen, benlikten uzaklaş. Ey kalbim! Eğer kalbim isen, Allahü<br />

teâlânın kazâ ve kaderinden râzı ol. Gizlide ve açıkta Allahü teâlâyı murâkabe et. Ey kalbim!<br />

Eğer benim kalbim isen, Allahü teâlâdan başkasına meyletme. Rabbimin hükmüne sabret.<br />

Sonunda hayır bulursun. Allahü teâlâya karşı sâdık ve samîmî ol. Kuşlar gibi, bilmediğin<br />

yerden rızka kavuşursun."<br />

Muhammed Bekrî çeşitli ilimlere dâir eserler yazdı. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) Şerhi<br />

Muhtasar-ı Ebû Şücâ': Şâfiî mezhebi fıkhına dâir bir eserdir. 2) Dîvân-ı Şi'r: Yazma bir<br />

eserdir. Bir nüshası Paris'te Millî Kütüphânededir. Harflere göre tertib edilmiştir. On sekiz<br />

forma civârındadır. Kütüphânenin Sâdât-ı Bekriyye kısmındadır. 3) Tercümân-ül-Esrâr ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!