22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendisinde topladı, birleştirdi. Görünüşte bu iki ilim, birbirinden ayrı gibi idi. Bu ayrılık,<br />

tasavvuf âlimleri ile kelâm âlimlerinin bir meseleyi ifâde etmekte kullandıkları kelimelerin<br />

çeşitli ve değişik olmasından meydana geliyordu. İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin<br />

Fıkh-ı Ekber'ini şerh ederek, kelâm ve tasavvufun ayrı gibi görünen kısımlarını en iyi<br />

şekilde îzâh edip açıkladı. Ayrı zannedilen yerleri ortadan kaldırdı.<br />

Şüpheli olmak korkusu ile mübah, izin verilen şeylerin çoğundan sakınır, dünyâdan ve<br />

dünyalık şeylerden uzak dururdu. İslâmiyetin emirlerine tam uyardı. Tasavvuf yolunun<br />

inceliklerine, edeplerine çok riâyet ederdi. Devrin âlimleri onun Kutbü'l-aktâb denilen yüksek<br />

evliyâdan olduğunu belirtmişlerdir. Şeyh Behâeddînzâde tasavvufa dâir çok risâle yazmıştır.<br />

Allahü teâlânın emirlerini, Resûlullah efendimizin sünnetini yaymak ve bu kıymetli bilgileri<br />

insanların öğrenerek iki cihân saâdetine kavuşmaları yolunda çok gayretli ve fedâkâr olup,<br />

kendisini bu yolda adamış, vakfetmiş idi. Hakkı ve bâtılı ayırd etmekte ve bildirmekte<br />

pervâsız ve korkusuz idi.<br />

Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden Müftü Zenbilli Ali Cemâlî Efendi, ömrünün sonlarına<br />

doğru hastalanıp gücü kuvveti kalmamıştı. Uzun zaman hasta yattı. Fetvâ yazmakta zorluk<br />

çekiyordu. Pâdişâh ve âlimler kendisine bu işte yardımcı olmak üzere birini nâib, vekil<br />

seçmesini istediler. Zenbilli Ali Efendi, verâ ve takvâsından dînin emirlerini hakkıyla<br />

gözetmesinden ötürü bu işe Behâeddînzâde'yi münâsip gördü. Şeyh Behâeddînzâde, Zenbilli<br />

Ali Efendinin 1526 yılında vefâtına kadar bu görevde kaldı.<br />

Rivâyet edilir ki, Behâeddînzâde Muhammed Muhyiddîn Efendi zamânında bâzı uygunsuz<br />

hâller zuhûr etmişti. Bu hâllere devlet ileri gelenlerinden de bulaşanlar oluyordu.<br />

Behâeddînzâde hazretleri sohbet meclislerinde meydana çıkan bu uygunsuz hâllerin,<br />

Resûlullah efendimizin bildirdiği hükümlere uygun olmadığını ve bunların derhâl yok<br />

edilmesini, bâzı densiz kimselerin dînimize uymayan işler yapmalarına müsâade edilmeyip,<br />

bunlara mâni olunması gerektiğini söyledi. Onun bu sözleri, o uygunsuz kimselerin kulağına<br />

gidince, onlar bu zâta sinirlendiler. Hattâ öyle oldu ki, Behâeddînzâde'nin talebeleri, o<br />

uygunsuz kimselerin, hocalarına bir zarar vermelerinden endişelenmeye başladılar. Bu<br />

endişelerini kendisine arzettiklerinde, dil anahtarı ile söz kilidini açarak, şu mühim ve açık<br />

cevâbı verdi:<br />

"Dostlarım! Sizin korku ve endişeniz bende yoktur. Allahü teâlânın izni ve koruması ile<br />

onların zararından korkmam. Eğer beni öldürecek olurlarsa şehîd olurum. Hapsederlerse,<br />

benim için uzlet ve halvet olur. Yâni orada yalnız başıma ibâdet ve tâat ile meşgûl olurum.<br />

Eğer beni bu beldeden uzaklaştırırlarsa, hicret etmiş olurum. Bunların hepsi, Hakk'ı taleb<br />

edenler için saâdettir. Hepsinin karşılığında nihâyetsiz sevaplar ve sayısız faydalar vardır."<br />

Onun bu sözlerini dinleyenler, dînimizin emirlerine ne kadar bağlı olduğunu, din gayretinin<br />

çokluğunu ve Allahü teâlânın rızâsını başka her şeyden üstün tuttuğunu böylece daha iyi<br />

anladılar.<br />

Behâeddînzâde Muhammed Muhyiddîn Efendi 1544 (H.951) senesinde hacca gitti. Ertesi<br />

sene dönüşünde Kayseri'de vefât edip, hocasının hocası olan İbrâhim Kayserî'nin yanına<br />

defnolundu.<br />

Behâeddînzâde'nin yazdığı eserlerden bâzıları şunlardır: 1) Şerhu-Esmâ-il-Hüsnâ, 2) Şerhu<br />

Fıkh-ı Ekber li Ebî Hanîfe, 3) Tefsîr-ul-Kur'ân. Bunlardan başka tasavvufa dâir birçok<br />

risâle de yazmıştır.<br />

RÜYÂNIN TÂBİRİ BUDUR<br />

Şakâyık-ı Nu'mâniyye isimli meşhûr eserin sâhibi olan ve Taşköprüzâde diye tanınan Ahmed bin<br />

Mustafa Efendi, İstanbul'da Sahn-ı Semân medreselerinden birinde müderrislik yapmakta iken,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!