22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

zikretmektir. Farz ve sünnetleri edâ etmektir. Yeme, içme, giyme ve oturmada, işlerde ve<br />

âdetlerde orta derecede olmaktır. Kalbi kötü düşüncelerden, vesveseden korumaktır.<br />

Kendisine rehber olan âlimin sohbetini ganîmet bilmektir. Hocasının huzûrunda iken ve<br />

yanında yok iken edebe uymaktır. Bu yoldan maksad ve ele geçen şey; Allahü teâlânın<br />

devamlı huzûrunda olmaktır. Eshâb-ı kirâm zamânında buna "ihsân" denilmişti. Bu yolda<br />

ilerleme esnâsında; nefsin arzularını yok etmek, nûrlara ve hâllere gömülmek, fenâ ve bekâ<br />

makamlarına ulaşmak, üstün ahlâk ile ahlâklanmak gibi on makam ele geçer."<br />

Buyurdu ki: "Lâ ilâhe illallah kelimesini söylemenin hakîkati, Allahü teâlâdan başka ne varsa<br />

hepsini yok bilmektir."<br />

Yine buyurdu ki: "İslâm dîninin hükümlerini yapmak, yâni emirleri yapıp yasaklardan<br />

sakınmak, haramları, şüpheli şeyleri, hattâ mübahların fazlasını terketmek, ruhsatlardan uzak<br />

durmak, mübahları zarûret mikdârınca kullanmak, tamâmen nûr ve safâdır. Aynı zamanda<br />

evliyâlık derecelerine kavuşturan bir vâsıtadır. Vilâyet derecelerine bunlarla ulaşılır. Uzak<br />

kalanların hepsi, bunlara dikkat etmediklerinden uzak kalırlar ve kendi arzularına uyarlar.<br />

Yoksa cenâb-ı Hakk'ın feyzi her ân gelmektedir."<br />

Bir kimse sizin yolunuzun esâsı ne üzere kurulmuştur? deyince; "Zâhirde halk ile, bâtında<br />

Hak ile olmak üzere kurulmuştur." buyurdu ve şu beyti okudu:<br />

"İçerden âşinâ ol, dışdan yabancı,<br />

Az bulunur cihânda böyle yürüyüş."<br />

KOKUSUNU DUYUYORUM<br />

Evliyâ-i kirâmın, en büyüklerindendir,<br />

İnsanların kalbine, nûr salıp etti tenvîr.<br />

"Seyyid Emîr Külâl'in, talebesidir bu zât,<br />

Kararmış olan kalpler, onunla buldu hayat.<br />

Seyyid olup, Resûl'ün, kerîm evlâdındandır,<br />

Dînin yayılmasında, pekçok hizmeti vardır.<br />

Bin üç yüz on sekizde, teşrîf etti dünyâya,<br />

Yetmiş üç yaşındayken, göçtü dâr-ı bekâya.<br />

Buhâra'da bir belde, var ki Kasr-ı Ârifân,<br />

Kabri bu yerde olup, nûr saçılır oradan.<br />

Bu büyük zât, dünyâya, gelmişti bu beldede,<br />

Hem vefâtları dahi, oldu yine bu yerde.<br />

O, dünyâya gelmeden, duyulmadan hiç adı,<br />

Onun geleceğini, müjdeledi üstâdı.<br />

Hâce Muhammed Bâbâ Semmâsî'ydi ki o zât,<br />

Ondan saçılıyordu, dünyâya her füyûzât.<br />

Ne zaman geçse idi, o, Kasr-ı Ârifân'dan,<br />

Derdi: "Bana bir koku, geliyor ki buradan,<br />

Zuhûr eder bu yerde, çok büyük bir evliyâ<br />

Kararmış gönülleri, nûruyla eder ihyâ."<br />

Gelince başka bir gün, bu bereketli yere,<br />

Buyurdu ki: "O koku, fazlalaşmış bu kere.<br />

Öyle zannederim ki, o, dünyâya gelmiştir,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!