22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Tövbe edip, tasavvufa yönelişim şöyle oldu. "Âileme ve çocuklarıma karşı kalbimde sevgi<br />

ve muhabbetim çok fazla idi. Bir gün evimde otururken, âileme ve çocuklarıma pek fazla<br />

iltifât ve muhabbet gösterdim. Bu sırada âniden kulağıma gizli bir ses geldi. "Her şeyi bırakıp<br />

Allah'a dönme zamânı daha gelmedi mi?" denildi. Bu sesi duyunca hâlim değişiverdi.<br />

Oturduğum yerde duramaz oldum. Hemen yakındaki nehre gidip, elbisemi yıkadım ve gusl<br />

ettim. Sonra iki rekat namaz kıldım. Bir daha günah işlememek üzere tam bir tövbe yaptım.<br />

Her şeyden el çekip, Allahü teâlâya döndüm. Nice seneler kıldığım o iki rekât namazın<br />

arzusundayım. Bu yola girdikten sonra Zeyvertûn köyünde oturdum. Beş vakit namazımı bu<br />

köyün câmisinde kılıyordum. Bir gün nasıl olduysa, bir vakit namazı cemâatle kılmayı<br />

kaçırmışım. Câminin, âlim ve takvâ sâhibi bir imâmı vardı. Bana; "Ben seni, ibâdet<br />

meydanının safını dolduran erlerinden zannederdim. Meğer sen, saf dolduran er değil, saf<br />

kıran imişsin." dedi. Buna karşılık imâma; "Zât-ı âliniz, hakkımda böyle düşünüyorsunuz,<br />

fakat ben yaldızlı ve parlak bir tuncum." dedim. Böyle deyince, imâm efendi şu beyti<br />

okuyarak cevap verdi:<br />

"Kalbinin yönünü aşk pazarına çevir,<br />

Demirin hâlis olması ateş iledir."<br />

Bu söz kalbime ziyâdesiyle tesir etti ve içime öyle bir dert saldı, beni öyle bir aşka düşürdü ki<br />

bu aşk ile kararsız kaldım. Bundan sonra Allahü teâlâ bana lütuf ve kereminden kapılar açtı.<br />

Önceki dostlarımdan birkaçı, bir gece yoluma çıktılar. Bana her biri bir şeyler söyledi.<br />

Böylece benim kendilerine uymam için çok uğraştılar. Onlara tâbi olmak isterken, Allahü<br />

teâlânın inâyeti ile bir âyet-i kerîmede bildirildiği gibi, Allahü teâlânın açtığı kapıyı<br />

kapatmaya ve kapamış olduğu kapıyı açmaya kimsenin gücü yetmez dedim. Bu söz, eski<br />

dostlarıma çok tesir etti. Onlar da benim bulduğum yola girdiler. Benim bütün gayretim,<br />

Allahü teâlâdan başka her şeyi bırakıp, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaktı. Allahü teâlâya<br />

sonsuz hamdü senâlar olsun ki, bana inâyet-i Rabbânî, Allahü teâlânın yardımı erişti ve<br />

maksadıma kavuşturdu."<br />

Şâh-ı Nakşibend hazretleri şöyle anlatmıştır: "Talebeliğimin ilk günlerinde, büyük hocam<br />

Hâce Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretlerinin emrettiği şeylerin hepsini yerine getirdim.<br />

Bunların faydalarını ve tesirlerini kendimde gördüm. Hocam bana, Resûlullah efendimizin ve<br />

Eshâb-ı kirâmın yolunda bulunmamı söylemişti. Ben bu vasıyeti tuttum. Bu hususta son<br />

derece dikkat ve gayret gösterdim. Âlimlerin meclisine devâm edip, nasîhatlerini dinledim.<br />

Âlimlerin eserlerini okuyup, bildirilenlere göre amel ettim. Allahü teâlânın ihsânıyla bunların<br />

faydasını gördüm. Tasavvufta en faydalı ve maksada çabuk kavuşturan şey, Allahü teâlâya<br />

cân-u gönülden, kendinden geçerek duâ ve niyaz etmek, yalvarmak ve Allahü teâlânın<br />

rızâsını istemek, nefsi ezmek, onu mağlub etmektir. İşte bizi bunun için bu kapıdan içeri<br />

aldılar. Her ne bulduksa, bu sebeble bulduk. Bu mekânda sarı yüz ve eski elbise ararlar. Atlas<br />

ve ipeğin pazarı burası değildir. Bir sâlik, hakîkat yolunda kendi nefsini Fir'avn'ın nefsiyle<br />

mukâyese etmeli ve kendi nefsini onun nefsinden yüz bin defâ daha aşağı görmeli. Eğer<br />

böyle olmazsa, o sâlik, hakîkat yolunun ehli olamaz. O yolda yokluk, nefsi temizlemek kolay<br />

değildir. Fakat bu, yolda maksada ulaşmak için bir ip ucudur. İşte ben de bunun için, nefsimi<br />

varlıkların her tabakasına nisbet edip, bu yolda yürüdüm. Nefsimi kâinâttaki her şey ile<br />

karşılaştırdım. Hakîkatte her şeyi, her varlığı, her mahlûku daha üstün ve daha hoş gördüm. O<br />

hâle geldi ki, nefsim ile varlıklardan herhangi biri arasında kıyâs yaparak düşündüm.<br />

Kendimi aşağı ve âciz gördüm. Bu, benim içimdeki her türlü kir ve pası temizledi. Kâinâtta<br />

ne varsa hepsinden fayda gördüm. Fakat nefsimden hiçbir fayda görmedim. Nefsimin önüne<br />

geçmemiş olsaydım, onu terbiye etmeseydim ve kendi isteği ile başbaşa bıraksaydım, beni bu<br />

kapıdan içeri almadıkları, bu makama koymadıkları gibi, nefsimin daha bana nice zararları<br />

dokunacaktı."<br />

Yine şöyle anlatmıştır: "Gençliğimde Allahü teâlâya yalvarıp; "Yâ Rabbî! Bana yardımını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!