22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İlim için mektebe, göndermişti, annesi,<br />

Hocasını büyük bir dikkatle dinliyordu,<br />

Öğrendiği şeyleri, hemen ezberliyordu.<br />

Bir gün normal vaktinden, erken geldi evine,<br />

Annesi merak edip, sorduğunda kendine,<br />

Dedi ki: "Anneciğim, bugün birşey öğrendim,<br />

Duânı almak için, erkenden eve geldim.<br />

Hak teâlâ Kur'ânda, buyuruyor ki bana,<br />

İtâat eyleyeyim, kendisine ve sana.<br />

Duâ et de yapayım, Rabbime çok ibâdet,<br />

Sana da lâyıkıyla, yapayım iyi hizmet."<br />

O günden itibâren, sarıldı ibâdete,<br />

Koyuldu annesine, gece gündüz hizmete.<br />

Karlı ve dondurucu, soğuk bir kış gecesi,<br />

Yatağından seslenip, su istedi annesi.<br />

Fırladı annesinin, emri için yerinden,<br />

Lâkin testi boş idi, çeşmeye koştu hemen.<br />

Testisini doldurup, döndüğünde evine,<br />

Gördü ki vâlidesi, uykuya dalmış yine.<br />

Onu uyandırmağa, gönlü râzı gelmedi,<br />

Buzla kaplı testiyle, başucunda bekledi.<br />

Biraz sonra annesi, uyandı "Su, su" diye,<br />

Gördü ki oğlu bekler, elinde testi ile.<br />

Dedi ki: "Ey evlâdım, niçin oturmuyorsun?<br />

Başucumda, ayakta, öylece bekliyorsun?"<br />

Dedi ki: "Anneciğim, beklerim şu sebepten,<br />

Hemen verebileyim suyu geciktirmeden."<br />

Vâlidesi silerek, yaşaran gözlerini,<br />

Oğluna duâ için, kaldırdı ellerini:<br />

"Yâ Rabbî, ben oğlumdan râzıyım sonsuz kere,<br />

Sen de ondan râzı ol, kavuştur nimetlere."<br />

Bâyezîd-i Bistâmî, hürmetine ilâhî,<br />

Anne duâsı almak, nasîb et bize dahî<br />

AYAKKABININ ÇAMURU<br />

Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak hâlde yağan yağmur,<br />

yolu çamur hâline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını<br />

duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin<br />

duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek; "Onunla helâlleşmeden nasıl Cumâ namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını<br />

kirletmiş olarak nasıl Allahü teâlânın huzûrunda durursun?" diye düşündü ve geri dönüp o mecûsînin kapısını<br />

çaldı. Kapıyı açan mecûsî; "Buyrun bir arzunuz mu var?" diye sorunca; "Sizden özür dilemeye geldim." dedi.<br />

Mecûsî hayretle; "Ne özrü?" diye sordu. O da; "Biraz önce duvarınızı elimde olmadan çamurlu ayakkabılarımı<br />

temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru bir hareket değil. Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu." deyince,<br />

Mecûsî hayretle; "Peki ama ne zararı var? Zâten duvarlarımız çamur içinde. Sizin ayağınızdan oraya sürülen<br />

çamur bir çirkinlik veya kabalık meydana getirmez." dedi. Bâyezîd-i Bistâmî; "Doğru ama, bu bir haktır ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!