22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şekilde yanındakilere:<br />

"Baba Haydar'ın kulübesinin üzerindeki ağaç dallarından kazanın altına koyun." diye emir<br />

verdi.<br />

Hemen kulübenin üzerindeki ağaç dallarından kırıp kazanın altına koydular. O anda su<br />

ısınmaya başladı. Gasil işlemi tamamlandıktan sonra öğle namazını müteâkip kılınan cenâze<br />

namazından sonra, kulübesinin olduğu yere defnedildi.<br />

PÂDİŞÂHIM, BABA HAYDAR SİZİ BEKLİYOR!<br />

Zamânın pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleymân, bir gece rüyâsında ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyârın<br />

sırtını sıvazladığını gördü. İhtiyâr kendisine:<br />

"Efendimiz, Eyüp'teki BabaHaydar, sizi kulübesinde bekliyor. Onu ziyâret ediniz." dedi. Pâdişâh<br />

uyanınca bu sıcak sesi mânâlândırmaya çalıştı. Kimdi bu Baba Haydar? Devamlı Eyüb'e gitmesine<br />

rağmen, Baba Haydar diye birisinden bahsedildiğini hiç duymamıştı. Pâdişâhı ayağına dâvet eden bu<br />

zât kimdi? Kânûnî bunları düşünürken Şeyhülislâm huzûra girdi. Pâdişâhı düşünceli görünce; "Bir<br />

derdiniz mi var Sultânım?" diye sordu. Pâdişâh da; "Hayrolsun inşâallah. Bu gece rüyâda yaşlı bir zât<br />

bana; "Eyüp'te Baba Haydar sizi bekliyor." dedi. Buna bir mânâ veremedim. Bu dâvete, sen ne<br />

dersin?" dedi. Şeyhülislâm; "Hayırdır inşâallah Pâdişâhım! Eyüp'te hiç bu isimde kimsenin<br />

bulunduğunu bilmiyorum. Baba Haydar kim acabâ? Sizinle Baba Haydar'ı arayıp bir ziyâret etsek iyi<br />

olur." dedi. Kânûnî bir süre sonra rüyâsını unuttu. Akşam yatınca, yine o ak sakallı ihtiyârı rüyâsında<br />

gördü ve yine:<br />

"Baba Haydar sizi kulübesinde bekliyor Pâdişâhım!" dedi. Sabah Pâdişâh, rüyâsını Şeyhülislâma<br />

anlatınca, o da; "Bu ziyâret artık mecbûr oldu Pâdişâhım!" dedi. Pâdişâh buna rağmen o gün de Baba<br />

Haydar'ın ziyâretine gidemedi. Gece yatınca rüyâsında üçüncü defâ yaşlı zâtı gördü. Pâdişâha dargın<br />

dargın bakıp, kırık bir sesle sâdece:<br />

"Baba Haydar sizi bekliyor." dedi. Sabah olunca, Sultan lalasını yanına çağırıp; "Tez davran. Eyüp'ten<br />

dâvet aldık gidiyoruz." dedi. Her ikisi kıyâfet değiştirip, Eyüb'e gittiler. Öğle ezânı okunduğu sıra<br />

Eyüb'e vardılar ve namaz kıldıktan sonra cemâatten bâzı kişilere:<br />

"Biz uzaktan geldik. Baba Haydar isimli birini arıyoruz. Acaba tanıyor musunuz?" diye sordular.<br />

Koca câmide Baba Haydar'ı tanıyan çıkmadı. Sokakta bulunan dükkan sahiplerine de sordular. Onlar<br />

da tanımıyordu. Bu sırada küçük bir çocuk:<br />

"Siz şu tepede oturan ve kimseyle konuşmayan amcayı mı arıyorsunuz?" diye sordu. Sultan da gayr-i<br />

ihtiyârî; "Evet, onu arıyoruz." deyince, çocuk kendisini tâkib etmelerini istedi. Epeyce gittikten sonra,<br />

yapayalnız köhne bir kulübeyi işâret ederek; "O amca bu kulübede yaşar. Ama kimseyle konuşmaz,<br />

kimseyi de kulübeye almaz." dedi. Pâdişâh ve lalası yavaşça kulübeye yaklaşıp, kulübenin önünde<br />

tereddüd içinde beklerken içeriden titrek ince bir ses:<br />

"Buyurunuz Pâdişâhım!" diyerek dâvet etti. Pâdişâh selâm vererek içeri girdi. Baba Haydar bir<br />

postekinin üzerinde oturuyordu. Binlerce sinek her yanını kaplamış onu gizliyordu. Geceleri rüyâsına<br />

giren zâtı merak eden Pâdişâh, büyük bir dikkatle Baba Haydar'ın yüzüne bakıyordu. Fakat<br />

sineklerden yüzünü seçemiyordu. Bir müddet duran Sultan dayanamayarak; "Hazret! Şu sinekleri<br />

kovalasan da yüzünü bir görsek." dedi. Baba Haydar; "Sultânım! Siz Peygamber efendimizin<br />

vekîlisiniz. Şu gücünüzü gösterin de sinekleri siz kovalayın." buyurunca, Sultan hemen harekete geçti.<br />

Ne kadar uğraştı ise sinekleri kovalayamadı. Baba Haydar hazretleri kalkıp, pencereyi açtı ve odaya<br />

doğru dönüp; "Haydi bakalım!" deyince, bütün sinekler emir almışçasına odayı hemen boşalttı.<br />

Pâdişâh o anda karşısında nûr yüzlü güleç bir ihtiyar zâtın durduğunu gördü. Elini öpmek istedi ise de<br />

Baba Haydar elini çekti. Pâdişâh ona:<br />

"Efendim! Benden ne dilerseniz dileyin." dedi. "Senin sağlığından başka hiçbir şey istemem."<br />

deyince, Sultan postekinin altına, altın dolu bir kese bırakmak istedi. Bunu fark eden Baba Haydar,<br />

eliyle keseyi iterek:<br />

"Mâdem çok istiyorsan, şuraya bir mescid inşâ ettir. Çünkü öyle zannediyorum ki bana komşular

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!