22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hazırlamasından daha büyük kerâmet mi olur?" buyurdu.<br />

SULTANLAR RİKÂBINDA YÜRÜSÜN!<br />

Bir gün Sultan Ahmed Han, mürşîdini ziyâret için Üsküdar'a gelmişti. Çarşıdan geçerken, Hüdâyî<br />

hazretlerinin alış-veriş ettiğini gördü. Genç Hünkâr bu esnâda attaydı. Derhal atından indi, hocasının<br />

elini öptü ve atına binmesi için ricâ etti. Bir müddetHüdâyî hazretleri at sırtında önde ve Pâdişâh da<br />

yaya olarak ardınca yürüdüler. Kısa bir süre sonra Mahmûd Hüdâyî dünyâyı titreten koca bir<br />

pâdişâhın, arkasında yaya yürümesine râzı olmadı ve; "Sultanım! Sırf hocam Muhammed Üftâde<br />

hazretlerinin duâsı ve emri yerine gelsin diye bindim. Çünkü o; "Pâdişâhlar rikâbında yürüsün." diye<br />

duâ etmişti." buyurarak atından indi. Ata tekrar Sultan Ahmed Hanı bindirdi.<br />

Sultan Ahmed Hanın bu hâdiseden sonra aşağıdaki beytleri söylediği belirtilir:<br />

"Varımı ben Hakka verdim, gayrı vârım kalmadı.<br />

Cümlesinden el çekip pes dü cihânım kalmadı.<br />

Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine,<br />

Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı.<br />

Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eyledi,<br />

Sâfiyim, buldum safâyı dü cihânım kalmadı.<br />

Ahmedî der, "Yâ ilâhî! Sana şükrüm çok-durur",<br />

Hamdülillah aşk-ı Haktan gayri vârım kalmadı."<br />

HOCASININ DUÂSI<br />

Pâdişâh Ahmed Hanın, gördüğü bir rüyâyı,<br />

Güzel tâbir edince, Azîz Mahmûd Hüdâyî,<br />

Memnun olup bin altın gönderdi kendisine,<br />

Maddî sıkıntıdaydı, mübârek de o sene.<br />

Zîrâ bir çocukları, olacaktı o ara,<br />

Gerekli masraf için, elinde yoktu para.<br />

Hanımı diyordu ki: "Bıraktın kâdılığı,<br />

Dağıttın elindeki, ne varsa dünyâlığı,<br />

Şimdiyse, çok yakında, çocuğumuz olacak.<br />

Bez parçası bile yok, bu çocuğu saracak."<br />

O böyle söylenirken, çalındı kapı birden,<br />

Azîz Mahmûd Hüdâyî, açmak için giderken,<br />

Buyurdu ki: "Ey hâtun, kendini üzme artık,<br />

Belki de Hak teâlâ, gönderdi bir dünyâlık."<br />

Açıp da gördüler ki, hakîkaten sultandan,<br />

Çok büyük hediyeler, gelmişti tam o zaman.<br />

Hem öyle çok idi ki, hanımı etti hayret,<br />

Sırf bir kese içinde, altın vardı bin adet.<br />

Ertesi gün pâdişâh, bizzat gelip kendisi,<br />

Ellerini öperek, olmuştu talebesi.<br />

Bir gün de Sultan Ahmed gitmişti Üsküdar'a,<br />

Çarşıda üstâdını, görmüş idi bir ara.<br />

Kendisi at üstünde, üstâdı yaya idi,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!