22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.168<br />

2) Nefehât-ül-Üns; s.118<br />

3) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.141<br />

4) Risâle-i Kuşeyrî; s.99<br />

5) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.83<br />

6) Sıfat-üs-Safve; c.4, s.254<br />

7) Tezkiret-ül-Evliyâ; c.2, s.4<br />

8) Keşf-ül-Mahcûb; s.128<br />

ABDULLAH-I İLÂHÎ;<br />

Anadolu evliyâsının büyüklerinden. Şah-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin<br />

yolunu Buhârâ'da Ubeydullah-i Ahrâr'dan alarak Anadolu'ya ilk olarak getirip yayan âlim.<br />

Germiyanoğulları beyliğinin sınırları dâhilinde olan Kütahya'nın Simav kasabası civârında<br />

bir köyde doğdu. 1491 (H.897) yılında Rumeli'nde Vardar Yenicesi'nde vefat ederek oraya<br />

defnedildi.<br />

İlk tahsîlini Simav'da tamamladıktan sonra İstanbul'a gitti. Zeyrek Medresesinde büyük âlim<br />

Alâeddîn Tûsî'nin talebesi oldu. Zahirî ilimlerde ilerledi. Hocası Alâeddîn Tûsî, Hocazâde ile<br />

yaptığı münazara netîcesinde İran'daKirman taraflarına gitti. En çok sevip takdir ettiği<br />

talebesi Abdullah-ı İlâhî'yi de yanında götürdü. Abdullah-ı İlâhî, Kirman'da da bir müddet<br />

ilim tahsîl etti. Fakat bir türlü tatmin olmadı. Zâhirî ilimleri bırakıp bâtınî ilimlerle uğraşmayı<br />

arzu etti. Hattâ bütün kitaplarını yakmak veya suya atmak gibi bir düşünceyle karşı karşıya<br />

kaldı. Yanına gelen evliyâdan bir zâtın tavsiyesi ile ihtiyâcı olmayan kitapları satıp parasını<br />

fakirlere dağıttı. Bilahare Semerkant'a gitti. Bu sırada Semerkant'ta Yâkub-ı Çerhî<br />

hazretlerinin talebesi ve halîfesi Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr, Hâce Nakşibend Behâeddîn-i<br />

Buhârî'nin yolunu yaymak ve insanlara İslâm ahlâkını anlatmakla meşgûldü. Binlerce talebe<br />

etrafında feyz almak, Allahü teâlânın râzı olduğu yolu öğrenmek için çırpınıyordu.<br />

Abdullah-ı İlâhî de, bu seçilmişlerin halkasına dâhil oldu. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin<br />

talebelerinin Ehl-i sünnet îtikâdına bağlılığını, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin<br />

sünnet-i şerîfine uymaktaki gayretlerini görüp hayran kaldı. Yıllarca Semerkant'ta kalıp<br />

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin hizmetinde bulundu. Feyzlerinden istifâde etti. Hocasının<br />

emriyle Buhârâ'ya gidip Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin kabrini ziyâret etti. Orada bir yıl<br />

insanlardan uzak kalarak yalnız ibâdetle meşgûl oldu. Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin<br />

rûhâniyetinden feyz aldı. Çok zaman Behâeddin-i Buhârî'nin kabri yarılarak dışarı çıkar,<br />

rüyalarını yorumlar, çeşitli iltifatlarda bulunurdu. Zâhirde hocası Ubeydullah-ı Ahrâr<br />

olmasına rağmen, hakikatte tasavvuf yolunu Hâce Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinden üveysî<br />

olarak tahsîl etti. Daha sonra tekrar Semerkant'a döndü. Bir müddet daha Ubeydullah-ı Ahrâr<br />

hazretlerinin hizmetinde bulunup tasavvufta yüksek derecelere kavuşarak icâzet aldı. Sonra<br />

Seyyid AhmedBuhârî ile birlikte Anadolu'ya gönderildi. Gelirken Herat'ta Mevlânâ<br />

Abdurrahmân Câmî (v.1492) ve diğer büyükler ile görüşüp sohbet etti. Anadolu'ya gelip<br />

memleketi olan Simav'da yerleşti. Hak âşıkları, kısa zamanda onun büyüklüğünü anlayarak<br />

etrafına toplandılar. Sohbetinde bulunmayı câna minnet bildiler.<br />

Abdullah-ı İlâhî hazretleri de, hocasından öğrendiklerini Anadolu'da yaymayı kendisine<br />

vazîfe edinip, insanların huzur ve saâdete kavuşmaları için gece gündüz çalıştı. Muhammed<br />

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin dergâhından aldığı feyzleri Anadolu'da ilk yayan velî oldu.<br />

Bir müddet sonra Anadolu kâdıaskeri Manisalızâde Muhyiddîn Mehmed Çelebi(v.1483)'nin<br />

dâveti üzerine Fâtih Sultan Mehmed Hanın vefât ettiği günlerde İstanbul'a geldi (1481).<br />

Kâdıasker Mehmed Çelebi'nin gösterdiği odaları ve teklifleri kabul etmeyip, daha önce ilim<br />

tahsîl ettiği ZeyrekCâmii etrâfındaki vîrâne hâline gelmiş boş medrese odalarını tercih etti.<br />

Orada yerleşti. Şeyh Ebü'l-Vefa Konevî gibiAllah dostları ile sohbet etti. İstanbullular onun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!