22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1) Kitâbu Silsilet-il-Mukarrebin; Vr. 81b.<br />

AYN-ÜL-KUDÂT HEMEDÂNÎ;<br />

Büyük velîlerden ve fıkıh âlimi. İsmi Abdullah olup, babasınınki Muhammed'dir. Künyesi<br />

Ebü'l-Meâlî, nisbeti ise Hemedânî'dir. Kâdıların gözbebeği anlamına gelen "Ayn-ül-Kudât"<br />

lakabıyla meşhur oldu. Doğum târihi ve yeri belli değildir.<br />

Ayn-ül-Kudât küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İmâm-ı Gazâlî'nin eserlerini mütâlaa<br />

etmeye başlayınca, maksadına kavuştuğunu anladı. Tam dört sene İmâm-ı Gazâlî'nin<br />

eserlerini okuyup, inceledi. Kendi kendine; "Ey gönül! Artık Allahü teâlâya kavuşturan yolu<br />

buldun. Bundan sonra senin dünyâya meyletmenin sebebi nedir?" diye sordu. Bu sırada<br />

Hemedan'a İmâm-ı Gazâlî'nin kardeşi Ahmed Gazâlî geldi. Onun sohbetine yirmi gün kadar<br />

devâm etmekle şereflendi. Bu zaman içinde daha önce onda bulunmayan tasavvuf<br />

derecelerine kavuştu. Öyle bir aşk hâli hâsıl oldu ki, bir an önce bu fâni âlemden çıkıp,<br />

Allahü teâlâya kavuşmak istiyordu. Kendi kendine şöyle düşünüyordu: "Nûh aleyhisselâmın<br />

ömrü kadar yaşasam, yine ölmeyecek miyim? Bu dünyâda kim ebedî kalıp, âhirete göç<br />

etmedi?" Bundan sonra aldığı her nefeste âhirete olan arzu ve isteği arttı.<br />

Bir gün Ayn-ül-Kudât, Hemedan âlimleri ile sohbet ediyordu. Orada bulunanlardan birisi<br />

aşka gelip; "Benim ölüme olan arzum çok fazlalaştı." dedi. Ayn-ül-Kudât da; "Mâdem ki<br />

ölümü çok istiyorsun, öyleyse öl!" dedi. O kimse birden tuhaflaşıp, orada öldü. Sohbette<br />

zamânın müftüsü de vardı. Ayn-ül-Kudât'a dönerek; "Diriyi öldürdüğün gibi, ölüyü de<br />

diriltebilir misin?" diye sorunca, o da; "Ölen kimdir?" diye sordu. Fakîr Mahmûd olduğunu<br />

söylediler. Ayn-ül-Kudât ellerini açıp; "Yâ Rabbî! Bu fakir Mahmûd kuluna can ver!"<br />

deyince, Allahü teâlânın izniyle derhal dirildi.<br />

Ayn-ül-Kudât bir sohbetinde şöyle buyurdu: "Kalp, Allahü teâlânın evidir. Dâvûd<br />

aleyhisselâm; "Yâ Rabbî! Seni nerede arayayım!" deyince, cevap olarak; "Ben, benim için<br />

kalpleri kırılmış, benim için kalpleri harâb olmuşların (evliyânın) yanındayım." buyruldu.<br />

Yine bu mânâdaki hadîs-i kudsîde buyruldu ki: "Yere ve göğe sığmam, ancak mümin<br />

kulumun kalbine sığarım."<br />

Hakîkî îmâna kavuşan kimseler, Allahü teâlânın himâyesinde olurlar. Hakîkata vâsıl<br />

olmuşlardır. Bunlar hakkında hadîs-i kudsîde buyruldu ki: "Evliyâm, kubbem (örtüm)<br />

altındadır. Onları benden başkası tanımaz. Bunların hâlleri, halkın anlayışlarına<br />

sığmaz. Halkın bunlar hakkında bildikleri, benzetme ve temsilden öteye geçmez. Bunlar<br />

öyle bir kâfiledir ki, Allahü teâlâya verdikleri ahde vefâ gösterirler." Hadîs-i şerîfte<br />

buyruldu ki; "Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, kalbleri güneşten daha parlak,<br />

fiilleri (amelleri) peygamberlerin amelleri gibidir (yâni kerâmetleri vardır). Onlar, Allah<br />

katında şehîdler mertebesindedirler."<br />

Başka bir hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Size bir kavim bildiriyorum ki, onların Allah<br />

katında mertebeleri benim gibidir. Ancak onlar, peygamberler, şehîdler değildir.<br />

Enbiyâ ve şühedâ onlara gıbta ederler. Onlar birbirine, Allah rızâsı için muhabbet<br />

ederler."<br />

Başka bir hadîs-i şerîfte ise; "İnsanlar üç kısımdır. Birinci kısım, hayvanlara benzer.<br />

İkinci kısım, meleklere benzer. Üçüncü kısım, Peygamberlere benzer." buyruldu. Birinci<br />

kısımda olanların maksadı, hayvanlar gibi yiyip içmektir. Bunlar hakkında A'râf sûresinin<br />

179. âyet-i kerîmesinde meâlen buyruldu ki: "Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir. Belki<br />

daha da aşağıdırlar." İkinci kısımdakilerin maksadı, melekler gibi tesbîh, namaz, oruç gibi<br />

ibâdetlerdir. Üçüncü kısım insanların hizmeti, maksadı, aşk-ı ilâhî rızâ-yı Bârî,<br />

muhabbetullah ve Allahü teâlâya teslim olmaktır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!