22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

karşı korunmak için gölgeliğini, yemek içmek için azığını, soğuğa karşı elbiselerini ve yorganını<br />

temin eder, öyle yola çıkar. Sefere, hazırlıklarını yaparak çıkan kimseye gıpta edilir. Hazırlıksız yola<br />

çıkan pişman olur. Çünkü, yola çıkıp, güneş altında kalınca, gölgelenecek bir şey bulamaz. Güneşin<br />

sıcağı altında nice sıkıntılarla karşılaşır. Susadığı zaman, susuzluğunu gidereceği bir su bulamaz.<br />

Soğukla karşılaştığında üzerine alacak bir şeyi yoktur. İşte böyle kimsenin, o sıkıntılı halde iken,<br />

hazırlıksız yola çıktığına ne kadar çok pişman olacağını siz düşünün. Bu sıkıntı dünyâdadır. Dünyânın<br />

sıkıntısı geçicidir. İnsan bir gün sıkıntı ile karşılaşır. Öbür gün, o sıkıntıdan kurtulabilir. Fakat ya<br />

âhiretin devamlı olan dayanılmaz acı ve ızdıraplarına yakalanırsak, hâlimiz nice olur? Bu bakımdan<br />

insanların en akıllısı, sonsuzluk âlemi, gerçek vatan olan, âhiret için iyi hazırlanandır. Dehşeti tüyler<br />

ürperten kıyâmet gününde, Allahü teâlâ kimi arşının gölgesi altında gölgelendirirse o kimseyi, o gün<br />

güneşin sıcaklığı aslâ rahatsız etmez. Oradaki sıkıntılardan kurtulur."<br />

1) El-A'lâm, c.4, s.235<br />

2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.6, s.283<br />

3) Şezerât-üz-Zeheb; c.1, s.192<br />

4) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.7, s.212<br />

5) Tabakât-ül-Müfessirîn, (Dâvûdî); c.1, s.379<br />

6) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.193<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.2, s.130, c.14, s.161<br />

ATÂ SÜLEYMÎ;<br />

Tâbiîn devrinin büyük velîlerinden. İsmi Atâ es-Süleymî'dir. Basra'da doğdu. Doğum târihi<br />

kesin olarak bilinmemektedir. 757 (H.140) senesinden sonra vefât etti.<br />

Atâ es-Süleymî, Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik hazretleriyle görüştü. Hasan-ı Basrî, Câfer<br />

bin Zeyd ve Abdullah bin Gâlib gibi zamânın velîlerinden ve başka âlimlerden ilim ve edeb<br />

öğrendi. Hadîs-i şerîf ezberledi.<br />

Atâ Süleymî, Allah korkusundan dolayı çok ağlardı. Gözyaşının dindiği günü gören olmadı.<br />

Yanına gelen ziyâretçiler etrâfı yaş bulur, abdest alırken su sıçramış sanırlardı. Ağlamaktan<br />

gözleri rahatsızlandı. Vâz dinlerken veya bir cenâze gördüğünde düşer bayılırdı. Bir gün ateş<br />

dolu bir tandır gördü. Cehennem ateşini hatırlayıp düşüp bayıldı. Binek üzerinde hatırlasa<br />

yere yuvarlanırdı. Evine öylece getirilir teslim edilirdi. Bir gök gürültüsü işitse, şimşek çaksa<br />

veya şiddetli bir rüzgâr esse; "Bütün bunlar benim gibi bir günahkâr kişinin aranızda olması<br />

sebebiyle Allahü teâlâ tarafından gönderiliyor. O ölse bunlar olmayacak ve herkes rahat<br />

edecek." derdi.<br />

O sevdiklerinden bâzılarına; "Bana ruhsat olan (kolaylık ifâde eden) hadîsleri, dînin<br />

kolaylığına dâir hükümleri söyleyin ki, üzerimdeki korku hâli biraz hafiflesin" diye ricâda<br />

bulunurdu.<br />

Bir gün Bişr bin Mansûr ona; "Büyük bir ateş yakılsa ve bu ateşe giren kurtulacak (başka bir<br />

rivâyette Cennet'e girecek) denilse o ateşe kendini atan çıkar mı?" diye sordu. Atâ hazretleri<br />

ona; "Kardeşim ben o ateşe kendimi atmayı o kadar isterim. Lâkin sevincimden ateşe<br />

yaklaşamadan rûhumun çıkacağını tahmin ederim." dedi.<br />

Nuaym bin Müverrî anlatır: "Bir gün Atâ'nın yanına varmıştık. Akşam güneş batıncaya<br />

kadar; "Keşke anası Atâ'yı doğurmasaydı." sözünü tekrarlayıp durdu.<br />

Beşir bin Mansûr Sülemî anlatır: Atâ Süleymî bana şöyle dedi: "Ey Beşir! Ölüm peşimde,<br />

kabir önümde, gideceğim yer mahşer, geçeceğim yol Cehennem üzerindeki sırât köprüsüdür.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!