22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

in Zeyd, Câbir bin Abdullah, Zeyd bin Erkam, Akîl bin Ebî Tâlip, Ömer bin Ebî Tâlip gibi<br />

büyüklerden hadîs-i şerîf dinledi. Kendisinden de birçok âlim hadîs-i şerîf rivâyet etti.<br />

Atâ bin Ebû Rebâh, verâ sâhibi, şüphelilerden çok sakınan, fazîlet ve ilim ehli bir zât idi.<br />

Gece namazlarına devâm ederdi. Gece namazında iki yüz veya daha fazla âyet-i kerîme<br />

okurdu. Kırk sene boyunca mescidde devamlı ibâdet etti. Tâdil-i erkâna riâyet edip, rükû ve<br />

secdeleri arasında tumânîneti, namazda biraz hareketsiz kalmayı gözeterek çok güzel ve<br />

mükemmel namaz kılardı. Alnında secde izleri açıkça belli olurdu. Yetmiş defâ hac yaptı.<br />

Sevenleri ziyârete geldiğinde; "Zaman ne kadar da değişmiş, artık bizim gibiler ziyâret<br />

edilmeye başlandı." derdi.<br />

Atâ hazretleri, pekçok kimseye ve devlet adamlarına ders verirdi. Emevî halîfelerinden Velîd<br />

ve Süleymân bin Abdülmelik ondan ders alan talebeler arasındaydı. Süleymân bin<br />

Abdülmelik, Atâ hazretlerinin huzûruna gelir, diz çöker, hac ziyâretinin usûlünü, edeblerini<br />

öğrenip, sonra çocuklarına ilim öğrenmelerini teşvik ederdi. Yine Halîfe Velîd bin<br />

Abdülmelik (705/H.86-715/H.96) rivâyete göre kapıcısına; "Kapıda dur ve yoldan geçen ilk<br />

şahsı huzûruma getir. Onunla konuşalım." dedi. Kapıcısı bir müddet bekledikten sonra Atâ<br />

bin Ebû Rebâh'ın geçmekte olduğunu gördü, fakat tanımıyordu. Ona seslenip; "Emîr-ül<br />

müminîn seni çağırıyor. İçeri buyur!" dedi. Atâ hazretleri içeri girince; "Ey Velîd!<br />

Selâmünaleyküm." dedi. Halîfe selâmı alıp, onunla sohbet etti; "Cehennem'de Hembeb<br />

adında bir vâdi var. Zâlim hükümdârlar orada yanacaktır." buyurmasıyla Halîfe Velîd, bayılıp<br />

yere düştü. Devrin âlimlerinden ve daha sonra halîfe olanÖmer bin Abdülazîz; "Emir'i<br />

öldürdün!" deyince; "Ey Ömer! İş ciddîdir. Zulüm kötü bir şeydir. Şakaya gelmez." buyurup,<br />

onunla müsâfeha etti. Ömer bin Abdülazîz daha sonra; "Elimi öyle kuvvetli sıkmıştı ki, bir<br />

sene acısı elimden çıkmadı." dedi.<br />

Atâ bin Ebû Rebâh'a; "Zikir meclisi nedir?" diye sorulduğunda, "Namaz nasıl kılınır, oruç<br />

nasıl tutulur, nikâh nasıl yapılır, alış-veriş nasıl olur, abdest ve gusül nasıl alınır, helâl ve<br />

harâm gibi meselelerin konuşulduğu meclistir." cevâbını verdi.<br />

Atâ hazretlerine soruldu: "Kullara verilen en kıymetli şey nedir?" O da; "Dîni bilmektir."<br />

cevâbını verdi.<br />

Atâ bin Ebû Rebâh yeğenine şöyle nasîhat etti: "Ey kardeşimin oğlu! Sizden öncekiler,<br />

dünyâya ve âhirete faydası olmayan boş sözü sevmezler, Kur'ân-ı kerîmi okumak, Allahü<br />

teâlânın emir ve yasaklarını, Resûlünün sünnet-i seniyyesini okuyup, öğrenip, bunlardan ve<br />

ihtiyaç hâlinde konuşmaktan başkasını boş söz ve fuzûlî iş kabûl ederlerdi."<br />

Atâ bin Ebû Rebâh hazretleri buyurdu ki:<br />

"Kim, Allahü teâlânın anıldığı bir mecliste bulunursa, Allahü teâlâ, onun bu meclisini, on<br />

kötü meclisine karşı keffâret yapar. Eğer bir kimse, Allahü teâlânın rızâsı peşinde olursa, bu<br />

hareketi, bulunduğu yedi yüz kötü meclise keffâret olur."<br />

"Üç gün geçince kardeşlerinizi arayınız. Hasta iseler ziyâret ediniz. Eğer bir işle meşgûl<br />

iseler, yardımda bulununuz. Eğer sizi ziyâreti unutmuşlarsa kendilerine hatırlatınız."<br />

EY HALÎFE ALLAH'TAN KORK!<br />

Halîfe Abdülmelik'in, hac için Mekke'ye geldiğini duyan Atâ bin Ebû Rebâh, onunla görüşmek istedi.<br />

Bu görüşmeyi Esmâî şöyle anlatır: "Halîfe Abdülmelik, devletin ileri gelenleriyle birlikte<br />

oturuyorlardı. O sırada Halîfeye, Atâ bin Ebû Rebâh'ın içeri girmek istediğini haber verdiler. Bunu<br />

duyan Halîfe hemen ayağa kalkarak, Atâ hazretlerini karşıladı. Elinden tutup, yanına oturttu. Hâlini<br />

hatırını sorup, gönlünü aldı. Ziyâretinin sebebini sordu. Bunun üzerine; "Ey müminlerinEmîri!<br />

Mescid-i Harâmın ve Mescid-i Nebînin bakım ve tâmiri hakkında Allahü teâlâdan kork, bu hususa<br />

çok ehemmiyet ver." diye tavsiyede bulununca, Halîfe; "Bu tavsiyenizi yerine getirmek için bütün

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!