22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tıpkı, şeyhim, üstâdım, dayanağım, sığınağım, bu varlıkların kutbu Ebü'l-Behâ Ziyâeddîn<br />

Mevlânâ Hâlid Nakşibendî Müceddidî'nin beni kendi yerine bıraktığı gibi onu kendi yerime<br />

bıraktım.<br />

Kendi usûlüne göre emirler verecek, yasaklar koyacak, diğer halîfe ve müridler ona itâat<br />

edeceklerdir. Her kim ona aykırı davranırsa, o bizim yolumuzdan çıkarılmıştır."<br />

Abdullah-ı Herâtî Süleymaniye'den döndükten sonra yazılı olan icâzeti şifâhen söyledi.<br />

Altına da İsmâil Enerânî Hâlidî imzâsını attı. Mevlânâ Hâlid hazretlerinin zamânından kalma<br />

kim varsa hepsi bu hilâfeti kabûl ettiler.<br />

Abdullah-ı Herâtî kendisine verilen hilâfeti kabûl etti. Ancak çok sevdiği hocasının vefâtı ve<br />

onun en gözde talebesi Şeyh İsmâil Enerânî'nin hastalığı sebebiyle üzüntü ve kedere boğuldu.<br />

Fakat kendini çabuk toparladı. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin Şeyh İsmâil Enerânî'ye<br />

ve onun da kendisine bıraktığı irşad makâmına oturdu. Mevlânâ Hâlid efendimizin âile<br />

fertlerinin hizmetini bizzat üzerine aldı. Onların ihtiyaçlarını gidermeye gayret etti. Mevlânâ<br />

Hâlid hazretlerinin muhterem hanımları ve oğlu Şeyh Necmeddîn Bağdâd'a gitmek<br />

istediğinde Abdullah Herâtî de onlarla beraber Bağdâd'a gitti. Bir müddet kaldıktan sonra<br />

Erbil bögesine ve oradan da Şam'a döndüler. Her ne zaman Bağdâd'a ve Erbil'e gidecek<br />

olsalardı gittikleri yerlerden onların hâlini hâtırını sormadan edemezdi. Onlara dâimâ saygılı<br />

davranırdı. Onlar Şam'a dönüp geldikleri zaman da en uygun nasılsa onların hizmetini görür,<br />

hiç bir şeylerini eksik etmezdi.<br />

Büyük evliyâ ve kerâmetler sâhibi olan Abdullah-ı Herâtî hazretleri uzun seneler Şam'da<br />

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin dergâhında kalıp talebe yetiştirdi. İnsanlara<br />

İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak onların dünyada ve âhirette seâdete ermelerine<br />

vesîle oldu.<br />

Ömrünün sonuna doğru Şam'daki Ümeyye (Emeviyye) Câmiinde hazret-i Hüseyin'in şehîd<br />

başının olduğu makamda oturup ibâdet ve zikirle meşgûl idi. Orada oturduğu sırada<br />

rahatsızlandı. Bu onun son hastalığı idi. Bunu duyan talebeleri ve halîfeleri onu sağlık üzere<br />

bir daha görüp, duâsını almak üzere kâfile kâfile geldiler. Her birisi etrafında pervâneler gibi<br />

dönüyor, hizmette ve saygıda kusur etmemeye çalışıyordu.<br />

Halîfeleri, Abdullah-ı Herâtî hazretlerine hastalığının sâkinlediği bir zamanda; "Senden sonra<br />

yerine halîfe olarak kime tâbi olmamızı emredersiniz? İrşâd halîfeliğini kime<br />

bırakacaksınız?" diye sordular. Abdullah Herâtî hazretleri:<br />

"Bu iş için âlim, Ârif-i Samedânî Şeyh Muhammed Hanî'den başkasını, ondan daha lâyıkını<br />

görmüyorum. Ben onda tam mükemmel istikâmetten başka bir hal görmüyorum. Mevlânâ<br />

Hâlid efendimiz de vefât edinceye kadar ondan hoşnud idi. Benden sonra ona tâbi olun.<br />

Teslimiyet anahtarlarını ona bırakın." buyurdu.<br />

Bu vasiyeti yaptıktan kısa bir müddet sonra vefât etti. Tekfîn işleri tamamlandıktan sonra<br />

cenâze namazı Ümeyye Câmiinde kılındı. Sevenlerinin mahzûn bakışları, duâ ve tekbirleri<br />

arasında Kâsiyun Dağı eteğindeki Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin türbesinin de<br />

bulunduğu kabristana defn edildi. Bütün talebeleri ve sevenleri onun cenâze ve defn vazifesi<br />

sırasında hazır bulundular.<br />

Zâhirî ilimlerde derin âlim manevî ilimlerde yüksek bir evliyâ olanAbdullah-ı Herâtî güzel<br />

ahlâk sâhibiydi. Mütevâzî bir zât olup insanlara hizmet etmeyi severdi. Talebelerinin her<br />

türlü derdleriyle ilgilenir ve yardımlarına koşardı.<br />

ÖLÜYÜ DİRİLTEMEM<br />

Trablusşam Nakîb-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbî Efendi, Yûsuf Nebhânî hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!