22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dünyâyı sevip onun peşinde ömrünü tüketenler hakkında da; "Kim dünyâya yönelip dünyâlık<br />

peşinde koşarsa âhiretini yıkar. Kim ahirete faydalı amel yaparsa, dünyâya düşkün olmaktan<br />

kurtulur. Böylece fânî geçici olanı verip bâki, kalıcı olanı alır." buyurdu.<br />

Şeytanın hîlelerinden sakındırır ve bununla ilgili olarak şeytanın; "İnsan kızdığı zaman ben<br />

yanına yaklaşırım, sevindiği zaman da kalbine vesvese veririm. Kendini kontrol etmezse,<br />

elimden nasıl kurtulur?" sözünü hatırlatırdı.<br />

Amr bin Mürre'ye selâm vermenin fazîleti sorulduğunda; "Bir kimse bir cemâate selâm<br />

verirse onun derece îtibârı ile fazîleti vardır. Şâyet selâm verdiği kimseler onun selâmına<br />

karşılık vermezlerse melekler onun selâmına karşılık verir. Öbürlerine de lânet eder."<br />

Amr bin Mürre talebelerine ana-baba hakkına çok riâyet etmelerini söyler ve Peygamber<br />

efendimizin bu hususta buyurdukları şu hadîs-i şerîfi rivâyet ederlerdi. "Birisi Resûlullah<br />

efendimizin yanına geldi ve; "Ey Allahü teâlânın peygamberi! Ben beş vakit namazı<br />

kılıyorum, Ramazân-ı şerîf orucunu tutuyorum. Zekâtımı veriyor ve haccımı yapıyorum.<br />

Benim için başka bir şey var mı?" diye sordu. Peygamber efendimiz de; "Kim ana ve baba<br />

hakkına riâyet ederek bunları yerine getirirse, peygamberlerle ve sıddîklarla berâber<br />

olur." buyurdu.<br />

1) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c.6, s.315<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.94-100<br />

3) Hulâsât-ü Tehzîb-i Kemâl; s.293<br />

4) A'lâm-ün-Nübelâ; c.5, s.196-200<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.2, s.123<br />

AMR BİN OSMAN MEKKÎ;<br />

Meşhûr velîlerden ve akâid imâmı. Künyesi Ebû Abdullah'tır. Doğum târihi ve yeri belli<br />

değildir. Aslen Yemenlidir. 908 (H.296)de Bağdat'ta vefât etti. Cüneyd-i Bağdâdî'nin<br />

talebesi, Hallâc-ı Mansûr'un hocasıdır. Ebû Saîd Harrâz'la sohbet etmiş, Ebû Abdullah Nibâcî<br />

ile görüşmüştür.<br />

Amr bin Osman'ın riyâzet ve verâı, haram ve şüphelilerden kaçması çok, içi dışı hakîkat ve<br />

güzelliklerle süslü idi. Çok güzel konuşurdu. Sözleri herkesce makbûldü. Husûsî bir riyâzet,<br />

nefsin isteklerini yapmama ve verâ haramlardan kaçma anlayışına sâhipti. Hakîkat ve latîfeler<br />

kendisinin vasfıydı. Harem-i şerîfte uzun yıllar îtikâfa çekilmişti. Sohbetlerde daha çok<br />

hadîs-i şerîf okurdu. Çoğunlukla İmâm-ı Buhârî'den naklen hadîs-i şerîf rivâyet<br />

ederdi.Başkalarından naklettiği de olurdu. Kendisinden birçok âlim, edep, erkân, yol, usûl<br />

öğrendi.<br />

Amr bin Osman İsfehan'a gittiği zaman, bir çok kimse sohbetiyle şereflendi. Bunların<br />

arasında bir genç vardı. Babası sohbete katılmasına mâni olunca, genç hastalanıp yatağa<br />

düştü. Amr bin Osman bir süre sonra sohbetine katılanlardan bir grup ile gencin evine gitti.<br />

Genç, ondan birşeyler okumasını istedi. Bunun üzerine Amr bin Osman gence işâret ederek<br />

şu beyiti okudu:<br />

Görem ki hasta seni niçin gelmez o tabîb.<br />

Bir âyetini görmeye cân veririm, ben garîb.<br />

Genç, bu beyiti dinleyince yatağından kalktı ve oturarak biraz daha okumasını istedi.<br />

Can dostunun yüz çevirmesi hastalıktan beterdir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!