22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

O gece düşünce bastı ve hiç uyuyamadım. Gönlüm bir türlü râzı olmadı. Ertesi gün gidip;<br />

-Gönlüm bu işe râzı olmadı, dedim.<br />

-Zâten ben sana kabûl etmiyeceğini söylemiştim, buyurdu.<br />

-Bir şey daha söyler misiniz? dediğimde;<br />

-Onu da kabûl etmezsin, buyurdular.<br />

-Kabûl ederim, diye ısrar ettim. Bu sefer;<br />

-Rey şehrine gittiğinde, ben Zünnûn-i Mısrî'yi gördüm deme, buyurdular.<br />

Bu sözü uzun müddet düşündüm. Evvelki sözlerinden daha zor geldi. Tekrar ona gittim.<br />

Dedim ki:<br />

-Bu dediğiniz iş zordur.<br />

Buyurdu ki:<br />

-Sana, senin için gâyet lüzumlu olan bir şey söyleyeceğim.<br />

-Buyurun söyleyin, dedim.<br />

-Şimdi evine gittiğin zaman, insanları kendine dâvet etme. Allahü teâlâya dâvet ederken öyle<br />

yaşa ki, Allahü teâlâdan bir an gâfil olup, O'nu unutmayasın, buyurdu. (Abdullah bin Hâzır'ın<br />

bu sözleri yanlış anlaşılıp, Zünnûn-i Mısrî'yi beğenmiyor sanmamalıdır. Onun maksadı:<br />

Zünnûn-i Mısrî tevhîd deryâsına dalmış, garîb hâlleri ve halkın anlayamıyacağı tasavvufî<br />

sözleri olan bir velî olduğundan, halkın, bu Allah dostuna düşman olmamaları içindir.)<br />

Abdullah bin Hâzır'ın bu sözünü, Şeyhülislâm Abdullah-ı Ensârî şu sözle izâh etti:<br />

Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma; "Ey Mûsâ! Dilin her zaman beni zikretsin. Bulunduğun her<br />

yerde benimle ol." buyurdu.<br />

Bu iki büyük velî bu söz ve îzâhlarıyla, her an Allahü teâlâyı hatırlayıp, O'nu bir an<br />

unutmamağı tavsiye buyurmuşlardır. Bu da dostluğa ve kulluğa yakışan şeydir.<br />

Kendisine insanın îmânının nasıl kâmil olacağı sorulduğunda Ahmed bin Hanbel tarîkıyla<br />

rivâyet ettiği şu hadîs-i şerîfle, cevab verdi: "Sizden biriniz kendi nefsi için sevdiğini<br />

mümin kardeşi için de sevmedikçe, îmânı kâmil olmaz".<br />

Kadınların kocalarına karşı nasıl davranmaları sorulduğunda; erkeğin kadını üzerinde olan<br />

haklarını uzun uzun anlattıktan sonra Şâz bin Feyyâz, Amr bin İbrâhim, Katâde, Sa'îd bin<br />

Müseyyib, Abdullah bin Amr'dan rivâyet ettiği şu hadîs-i şerîfi okudular. Peygamber<br />

efendimiz buyurdular ki: "Allahü teâlâ, kocasına teşekkür etmeyen (ona nankörlük eden)<br />

ve onunla yetinmeyen, iktifâ etmeyen kadına nazar etmez."<br />

1) Tabakât-us-Sûfiyye (Sülemî); s.187<br />

2) Târih-i Bağdâd; c.9, s. 448<br />

3) Nefehât-ül-Üns (Osmanlıca); s.151<br />

4) Tabakât-ı Ensarî; s. 223<br />

5) Nesayim-ül-Mehable; s.60<br />

6) Nefehât-ül-Üns; s.100<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; cild 3, s.344<br />

ABDULLAH HERÂTÎ;<br />

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin yetiştirdiği velîlerden. İsmi Abdullah'tır. Herâtlı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!