22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Şihâb akşam eve gidince durumu annesine anlattı. Annesi, ilim tahsîl etmesini uygun görerek<br />

yanına dört ay kadar yetecek azık hazırladı. Kâhire'ye giden Ali bin Şihâb, El-Minhâc,<br />

Eş-Şâtibiyye, El-Minhâ adlı eserleri okudu. Âdeti üzere annesi ona devamlı şekerli ve<br />

tahinli ekmek getirir veya gönderirdi. Bu onun gıdâsı idi. Annesi onun çamaşırlarını yıkamak<br />

istedi. Oğlunun bülûğ çağına geldiğini anlayınca; "Yavrum! Bu belde ehlinden sana zarar<br />

gelmesinden korkarım. Gel seni kendi memleketinden birisi ile evlendireyim." dedi.<br />

Annesine çok itâatkâr olduğu için, emrini dinledi. Ali bin Şihâb; "Ben, ilmi ve ahlâkı<br />

anamdan öğrendim." buyururdu.<br />

Ali bin Şihâb, verâ sâhibi idi. Şüphelilerden çok sakınırdı. Değirmene gittiğinde, kendisinden<br />

önce un öğütülmüş ise, taşı kaldırır, başkalarının un kalıntılarını temizler, bunları toplayıp<br />

hamur yapar, sonra hayvanlara verirdi. Daha sonra kendi buğdayını öğütürdü. Başkalarına âit<br />

tarlanın otundan ve ekininden beslenmiş olmaları ihtimâliyle, vefâtına kadar, ekini ve otu bol<br />

olan yerlerde otlayan hayvanların etinden yemedi. Çok verâ sâhibi olması sebebiyle, arının<br />

yaptığı balı da yemezdi. Sebebini soranlara; "Bahçe sâhiplerini, bahçelerindeki şeftâli, zerdâli<br />

v.s. ağaçlarından arıları kovarken gördüm. Onların çiçeklerinden alıp yemelerine müsâade<br />

etmiyorlar. Allahü teâlâ, başkalarının rızâsı olmadan, onların arâzisinde, inek otlatmayı<br />

haram kıldı. Hem rızâları dışında ineği otlatacaksın, hem de sütünü sağıp içeceksin, böyle şey<br />

olmaz." buyurdu. Kendisine getirilen hediyeleri dul ve yetimlere dağıtırdı<br />

Ali bin Şihâb, birine bir şey satıp da alacağı parada şüpheye düştüğünde, o parayı almaz,<br />

müşterinin istediği şeyi ona verir, ihtiyâcını karşılar; "Al, dilediğin gibi kullan, bizden yana<br />

helâl olsun." derdi. Müşteri malı alır, bunu kendisini sevdiği için yapıyor zannederdi.<br />

Ali bin Şihâb, zâlimlere yardımcı olduklarını tahmîn ettiği kimselerin hiçbir şeyini alıp<br />

yemezdi. Bir gün kendisine, birisi yemek getirdi. Getirilen yemeği yemedi. Getiren kişi;<br />

"Efendim bu helâldir. Alnımın teri ile kazandım." deyince; "Ben terâzisini tutanın, hangi<br />

tarafın ağır bastığını ihlâsla gözetmeyenin yemeğini yemem!" buyurdu.<br />

Ali bin Şihâb, vefâtına kadar hiçbir kimsenin gıybetini yapmadı. Bundan uzak durdu. Ömrü<br />

boyunca boş durmadı ve lüzûmsuz bir işle meşgûl olmadı. İbâdet ve insanlara faydalı işlerle<br />

meşgûl oldu. Geceleyin biraz uyur, sonra kalkar abdest alır, namaz kılardı. Daha sonra<br />

büyükçe bir kap alır, su doldurulması gereken yerleri doldurur, bir taraftan da Kur'ân-ı kerîm<br />

okurdu. Bu hâli, sabah namazına kadar devâm ederdi. Çok kere, bu zaman zarfında Kur'ân-ı<br />

kerîmin yarısını okumuş olurdu.Dergâh, câmi ve o civârdaki yolculara âit sebilleri su ile<br />

doldururdu. Hattâ hayvanlara âit su içme yerlerine de su koyardı. Sonra câmideki abdest alma<br />

yerlerinin suyunu doldururdu. Temizlenmesi gereken yerlerin temizliğini yapardı. Bütün<br />

işleri bitirdikten sonra, dergâhın damına çıkar, Allahü teâlâdan af diler, tesbîh okurdu. Sonra<br />

sabah ezânını okur, iner câmiye girerdi. Sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra talebeleri<br />

ile birlikte kırâatine uygun Kur'ân-ı kerîm okurdu. Bunu bitirince, cemâate namaz kıldırırdı.<br />

Namaz bittikten sonra, güneş doğuncaya kadar tekrar Kur'ân-ı kerîm okurdu. Bu vakitte<br />

mektep çocukları gelirdi. Onlara, ikindi vaktine kadar ders okuturdu. Sonra tekrar abdest<br />

alma yerlerinin suyunu doldururdu. Bu işten sonra, dergâh kapısının yanındaki dükkânı açar,<br />

zeytinyağı, bal, pirinç, biber gibi şeyler satar, halkın bu tür ihtiyâcını da karşılar, gün<br />

batmadan evvel işini bitirirdi. Sonra da ezân okur, cemâate akşam namazını kıldırırdı.<br />

Namazdan sonra, yatsı namazına kadar Kur'ân-ı kerîm okurdu. Yatsı namazını kıldıktan<br />

sonra, Ali bin Şihâb evine gider, bir miktar istirahat ederdi. Sonra tekrar aynı işleri yapmaya<br />

başlardı. Hanımı onun bu hâline acıyıp; "Efendi, bir gece olsun kendine dinlenecek bir zaman<br />

ayırmaz mısın?" diye sorunca; "Biz buraya dinlenmek için gelmedik." buyururdu.<br />

"Hac dönüşü, insanlar kendisini karşılamaya çıktılar. İkindi vakti idi. O, hemen dergâhın<br />

damına çıkıp ezân-ı Muhammedîyi okudu. Sonra inip, namaz kıldırdı. Namazdan sonra da<br />

etrâfı temizlemeye, abdest alma yerlerinin sularını doldurmaya başladı. Daha evine gitmeden,<br />

bu işlerini yapıp bitirdi. O geceden îtibâren, önceki âdeti üzere, hiç aksatmadan sebilleri

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!