22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

oraya yerleşti ve bir daha memleketine dönmedi.<br />

Abdülvehhâb-ı Şa'rânî yine bir rüyâsında şöyle gördü: Birisi Mısır sokaklarında şöyle<br />

bağırıyordu: "Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Nûreddîn Şevnî'nin yanındadır. Kim<br />

orada bulunmak isterse, Süyûfiyye Medresesine gitsin!" O da hemen oraya gitti. Medresenin<br />

giriş kapısında Ebû Hüreyre'yi gördü. Ona selâm verdi. İkinci kapıda, Mikdâd bin Esved'i<br />

gördü. Ona da selâm verdi. Sonra Ali Şevnî'nin odasının kapısına geldi. Ali Şevnî'yi gördü,<br />

fakat Resûl-i ekremi göremedi. Daha sonra dikkatle bakınca, Resûlullah'ı da gördü. Selâm<br />

verdi. O da selâmını aldı ve; "Hoş geldin." buyurdu. Ona sünnet-i seniyyesinden bâzı<br />

hususları ısrârla tavsiye etti. Uyandıktan sonra rüyâsını Ali Şevnî'ye anlattığı zaman, çok<br />

ağladı ve sakalı göz yaşları ile ıslandı.<br />

Ali Şevnî hazretleri 1537 (H.944) senesinde Kâhire'de vefât etti. Kâdiriyye Medresesinin<br />

kapısında bulunan Kubbe-i mücâvereye defnedildi. Vefâtından sonra Abdülvehhâb-ı Şa'rânî<br />

rüyâsında Ali Şevnî'yi gördü.Kabri çok genişti. Üzerinde ipekten yeşil bir yorgan vardı. İki<br />

buçuk sene sonra tekrar rüyâsında gördü. Ona; "Beni ört, çünkü çıplağım!" dedi. O gece oğlu<br />

vefât etti. Oğlunu Nûreddîn Şevnî'nin yanına defnettiler. Defin esnâsında Nûreddîn Sevnî'nin<br />

kabrinin bir kısmı açılmıştı. Ali Şevnî'nin bedeninin, toprak üzerinde çıplak durduğunu<br />

gördü. Kefeni çürümüştü. Fakat bedeni, nasıl defnedilmişse o hâlde duruyordu. Hâlâ<br />

sırtından kan damlıyordu. Onun üzerini bir bez ile örttüler.<br />

GÜMÜŞ ZİNCİR<br />

Ali Şevnî hazretlerinin sohbetlerini kaçırmayan ve âlim bir zât olan Abdülvehhâb-ı Şa'rânî bir gece<br />

şöyle bir rüyâ gördü. Beyaz ve çok güzel bir yer üzerinde, Ali Şevnî önde, o arkada yürüyorlardı.<br />

Yerden semaya kadar yükselen burçlar vardı. Âniden semâdan bir zincir sarkıtıldı. Zincir gümüşten<br />

olup, ucunda bir su kovası vardı. Su kovasının içinde süt gibi bir şey bulunuyordu. Ağız hizâsına<br />

gelince, önce Ali Şevnî o tastan içti. Sonra artanını Abdülvehhâb-ı Şa'rânî'ye verdi. O da içti. Tadı<br />

baldan daha lezzetli idi. Bir süre sonra Şevnî hazretleri onun yanından ayrıldı ve gözden kayboldu. O<br />

bir süre daha gitti. Aynı şekilde altın bir zincir semâdan indi. Ucunda, eni boyu birer karış olan dört<br />

köşeli bir şey vardı. Bunun üç gözü bulunuyordu. Her gözde farklı şeyler yazıyordu. Üsttekinde; "Bu<br />

göz, Allahü teâlâdandır." ortadakinde; "Bu göz Arş'tandır." alttakinde; "Bu göz, Kur'ân-ı<br />

kerîmdendir." diye yazıyordu. O anda içine gelen his ile Abdülvehhâb-ı Şa'rânî orta gözden içti. Sonra<br />

geri dönerek Şevnî hazretlerinin yanına geldi. Ona olanları anlattı ve; "Orta gözden içtim." dedi.<br />

Bunun üzerine o; "Ey Abdülvehhâb! Ahlâkın rahmet olacak." buyurdu. Bu hâdiseye çok sevindi.<br />

Ertesi gün rüyâsını anlatınca, rüyâdaki gibi tâbir etti.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.195<br />

2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.171<br />

3) Şezerât-üz-Zeheb; c.8, s.258<br />

4) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13,s.282<br />

ALİ BİN ŞİHÂB;<br />

Mısır evliyâsından. Doğum târihi belli değildir. Nesebi dördüncü dedede Tilmsan sultânı Ebû<br />

Abdullah'a, sonra da Seyyid Muhammed bin Hanefiyye'ye ulaşır. Büyük âlim İmâm-ı<br />

Şa'rânî'nin dedesidir.<br />

Ali bin Şihâb küçük yaşta babasını kaybetti. Annesinin terbiyesi ile büyüdü. Ücretle<br />

köylülerin hayvanlarını otlatırdı, nafakasını çobanlıktan sağlardı. Hayvan güderken, bir<br />

yandan da Kur'ân-ı kerîmi ezberlerdi. Bir gün, oradan geçmekte olan bir derviş, onun yanına<br />

gelip; "Yavrum, beni iyi dinle! Annene danış, Kâhire'ye git, orada ilim öğren." dedi. Ali bin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!