22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Önceki makâm ve şöhretini düşünmeden hocasının emrini yerine getiren Abdullah-ı Hayderî,<br />

yirmi gün müddetle sırtına yüklendiği su kırbasıyla sokak sokak dolaşarak insanlara su<br />

dağıttı. Her şeyin görünüşüne bakan insanlar Abdullah-ı Hayderî'yi bu şekilde görünce<br />

hayretle birbirlerine, onun hakkında ileri geri sözler sarf ettiler. Fakat dünyânın makâmına,<br />

şöhretine önem vermeyen, insanların dedikodularına aldırış etmeyen Abdullah Hayderî<br />

kendisine verilen emri kusursuz olarak yerine getirmeye devâm etti. Sonra hocasının<br />

huzûruna geldi. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri bu sefer:<br />

"Abdullah on gün de para ile su sat." buyurdu.<br />

Bu emre de îtirazsız uyan Abdullah-ı Hayderî, on gün müddetle su sattı. Böylece nefsinin<br />

istediklerini yapmamak, istemediklerini yapmak sûretiyle nefsini kötülüğü emretmekten,<br />

kalbini de kötü huy ve düşüncelerden temizledi. Abdullah-ı Hayderî'nin evliyâlık yolunda<br />

yüksek derecelere ulaştığını gören Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, ona bütün talebeleri<br />

arasında ilk olarak hilâfet verdi. Bağdâd'da bulunduğu sırada Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî<br />

hazretlerini çekemedikleri için karşı çıkanlara reddiye yazarak, tarîkatların hak olduğunu<br />

açıkladı. Kitap, sünnet ve tasavvuf kitaplarındaki açık delilleri gösterdi. Yazdığı bu kitabı<br />

bütün büyük âlimler beğendiler.<br />

Abdullah-ı Hayderî devamlı hocasının yanında bulundu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî<br />

hazretlerinin Süleymâniyye ve Şam'a gittiği sırada da yanından ve hizmetinden ayrılmadı.<br />

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri Abdullah Hayderî ve diğer halîfeleriyle ve talebeleriyle<br />

birlikte Bağdâd'dan Şam'a gidiyorlardı. Şam hudutlarına geldikleri zaman Şemmen<br />

kabîlesinden Safvak bin Fâris diye meşhûr yol kesici, birçok yardımcılarıyla birlikte korkunç<br />

şekilde gelip kâfileyi soymaya teşebbüs etti. Safvak bin Hâris'in anlattığına göre pekçok<br />

yardımcılarıyla Mevlânâ Hâlid hazretlerinin kâfilesine hücûm ettikleri zaman, kâfileden<br />

beyaz elbiseli, ata binmiş çok heybetli bir zat göründü. O zat soyguncuların gözleri önünde o<br />

kadar büyüdü ki, sanki dağ kadar oldu. Geçen kâfile ile soyguncular arasında bir engel teşkil<br />

etti. Soyguncular kâfiledekileri göremez oldular. Semâya yükselen büyük bir dağ misâli olan<br />

o zâtı görünce, soygunculara bir korku, bir titreme geldi, mızrakları ellerinden kendileri de<br />

hayvanlardan düştü. Bu hâdiseden sonra kâfilede Allahü teâlânın sevdiği velî kulları<br />

olduğunu anlayan soyguncular, hep bir ağızdan; "Aman, aman! Affedin!" diye bağrıştılar.<br />

Bunun üzerine kâfile eskisi gibi normal görünmeye başladı. Soyguncular kâfilede Mevlânâ<br />

Hâlid-i Bağdâdî hazretlerini görünce, hepsi kusurlarının affını istediler. El ve ayaklarına<br />

sarılarak tövbe ve istigfâr ettiler.<br />

Bu yolculuk esnâsında Abdullah-ı Hayderî hazretleri gördüğü bir hâdiseyi şöyle nakletti:<br />

"Atlı bir Habeşînin kâfilemizi tâkib ettiğini gördüm. Habeşî bizi şiddetli baskısıyla<br />

korkutuyordu. Hemen şeyhim Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'ye durumu bildirdim. Efendimiz<br />

hemen yerden bir avuç toprak alıp onun yüzüne doğru attı. Habeşî artık görünmez oldu. Fakat<br />

bir müddet sonra, tekrar gözüktü. Pişman olmuş, perişan bir hâlde velîlerin sultanı hocamızın<br />

huzuruna gelerek boyun eğdi, diz çöküp af diledi ve tövbe etti.<br />

Abdullah Hayderî hocası ile birlikte tekrar Bağdâd'a döndü. Mevlânâ Hâlid hazretleri ona<br />

mutlak hilâfet verdi, Bağdâd'da insanlara İslâmiyetin emirlerini ve yasaklarını anlatarak<br />

Allahü teâlânın rızâsına kavuşturmakla vazîfelendirdi. Abdullah-ı Hayderî hazretleri başta<br />

arkadaşları olmak üzere bütün Bağdâd halkına İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Pekçok<br />

insan sohbetinde bulunarak feyzinden istifâde etti. Hattâ Mevlânâ Hâlid hazretlerinin<br />

halîfelerinin çoğu evvelâ onun sohbetinde yetiştikten sonra Mevlânâ Hâlid hazretlerinin<br />

sohbetlerine kavuştular.<br />

Mevlânâ Hâlid hazretleri Bağdâd'dan Şam'a dönecekleri sırada kendilerinin ve Abdullah<br />

Hayderî hazretlerinin babasının yakında vefât edeceklerini işâret buyurarak Şam'a gittiler.<br />

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri Şam'a döndükten bir müddet sonra vefât etti. Onun vefât

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!