22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hücreye kondu. Hücrede namaz kıldığını gördüklerinde, kılmaması için su vermediler. Bir<br />

süre sonra su olmamasına rağmen, yine onu namaz kılarken gördüler. Mahkeme esnâsında<br />

savcı, Ali Osman Efendiye akla gelmedik hakâretlerde bulundu. Duruşmada Ali Efendi<br />

sâdece; "Savcı bey biz insanlara namaz kılın, âhirete hazırlanın dedik. Söylediklerimizin<br />

hepsi bu kadar." dedi. Ertesi gün savcı kalp krizinden öldü. Bir süre sonra mahkeme, Ali<br />

Osman Efendiyi serbest bıraktı.<br />

Ali Osman Efendi tütün kullanırdı. Huzûruna gelen bir fakir dilenci onun tütün yaktığını<br />

görünce; "Siz sigara içiyor muydunuz?" diye sordu. Cevâben; "Biz içmiyoruz yakıyoruz."<br />

buyurdu. O fakir; "Peygamber efendimiz hiç içmedi, sen niye içiyorsun?" diye sorduğunda,<br />

AliOsman Efendi kızmadan; "Peygamber efendimiz sırtında heybe, senin gibi dolaştı mı?"<br />

deyince, adam söyleyecek bir şey bulamadı.<br />

Ali Osman Efendi, Erbaa zelzelesi olmadan önce atına binip, Erbaa'dan ayrıldı. O sırada<br />

herkesin Deli Mehmed diye bildiği bir meczub arkasından; "Tutun, yakalayın! Erbaa<br />

zelzelesini mühürledi gidiyor!" diye bağırdı. Deli diye kimse bu meczûbun sözlerini dikkate<br />

almadı. Bir süre sonra Erbaa'da çok büyük zelzele oldu. Bu zelzelede Ali Osman Efendinin<br />

14 yaşındaki bir kızı da hayatını kaybetti. Zelzeleden sonra Erbaa'ya dönen Ali Osman<br />

Efendiye kızının vefât ettiği söylenince;<br />

"Daha büyük belâ gelmemesi için evladımızı kurban verdik. Halk, Deli Mehmed'in sözlerine<br />

deli zannettikleri için inanmadılar." buyurdu.<br />

Talebelerine sık sık şu nasîhatı yapardı: "Hiç kimse ile münâkaşa etmeyiniz. Söz dinleyiniz.<br />

Kim söz dinlerse, o benim öz oğlumdur. Birbirinizi sevin, beni sevmiş olursunuz. Aranızda<br />

dargınlık olmasın."<br />

Ali Osman Efendi birgün dergâhında namaz kılıyordu. Oğlu İbrâhim babasının yanına<br />

girmek istedi. Babasının namaz kıldığını görünce, içeri girmedi. Birkaç kere baktığında<br />

babasını tehiyyatta oturur gördü. Sonra dayanamayarak içeri girdi. Babasının vefât ettiğini<br />

anladı. O esnâda kapıda bulunan köpek koşarak uzaklaştı. Talebelerinin bulunduğu bütün<br />

köyleri dolaştı. Hepsi bunda bir iş var diyerek dergâha geldiler ve cenâze namazını kılıp<br />

Holay köyü kabristanlığına defn ettiler.<br />

1942 senesinde vefât eden Ali Osman Efendi, 63 yaşında idi. Kabri ziyâret mahallidir.<br />

SOHBETİN BEREKETİ<br />

Ali Osman Efendi, hocasının vefâtından sonra insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatmaya<br />

başladı. Bir kış mevsimi Ali Osman Efendi talebesi Veysel Hâfız ile bir yere giderlerken namaz vakti<br />

daralır. Ali Osman Efendi talebesine; "Buralarda tanıdık bir köy yok mu?" diye sorunca, Veysel<br />

Efendi; "Tanıdık var ama îtikâdları bozuktur." dedi. Ali Osman Efendi olsun deyip köye gittiler.<br />

Veysel Hâfız tanıdığı birisinin kapısını çaldı. O zât bunları görünce, odada kim varsa herkesi dışarı<br />

çıkardı. Ali Osman Efendi, talebesi ile namaz kıldıktan sonra, sohbete başladı. Sohbete köyden herkes<br />

geldi ve sabaha kadar devâm etti. Sohbetin netîcesinde bu köyün halkı bozuk olan îtikâtlarına tövbe<br />

edip Ehl-i sünnet îtikâdını kabûl ettiler.<br />

ALİ RÂMİTENÎ;<br />

İslâm âlimlerinin ve evliyânın büyüklerinden. Buhârâ yakınlarındaki Râmiten kasabasında<br />

doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1328 (H.728) yılında Harezm şehrinde vefât etti.<br />

Râmiten'de küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline başladı. Akıl ve zekâsının parlaklığı, kavrayış<br />

kâbiliyetinin yüksekliği dolayısıyla kısa zamanda ilim yolunda yükseldi. Sonunda herkese<br />

ilim saçan, yol gösteren, kalbinden nûr ve hikmet kaynakları fışkıran hazret-i Şeyh

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!