22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ali bin Cemâl, her yıl Mekke-i mükerreme ve Medîne-i münevvere halkına elbise, hubûbât<br />

ve şeker dağıtırdı. Verdiği şeylerin gizli tutulmasını ve verdiğini hiç kimseye<br />

bildirmemelerini isterdi. Birisi, onun verdiğini birine anlatsa, bir daha ona bir şey vermezdi.<br />

Ali bin Cemâl, kendi malını, talebelerine gelen hediyelere karıştırırdı. Sanki onların içinde<br />

kendi malı yokmuş gibi onları talebelerine taksim ederdi. Ali bin Cemâl, Hızır aleyhisselâm<br />

ile görüşürdü.<br />

Buyurdu ki: "Hızır aleyhisselâm, kendisinde üç haslet bulunan kimse ile görüşür. Eğer bu üç<br />

haslet yok ise, meleklerin ibâdetini yapsa bile onunla görüşmez. Üç haslet şunlardır:<br />

Birincisi; kişinin her haliyle sünnet-i seniyyeye uyması. İkincisi; kalbinde müslümanlara<br />

karşı kin, düşmanlık, hased ve diğer kötülükleri beslememesi. Üçüncüsü; dünyâya düşkün<br />

olmamasıdır."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.188<br />

2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.125<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.242<br />

ALİ OSMAN EFENDİ;<br />

Son devir Anadolu velîlerinden. Tokat'ın Erbaa ilçesi Holay köyünde 1877 yılında doğdu.<br />

Doğduğu köyde tahsîlini tamamladıktan sonra saatçilik yapmaya başladı. Bir gün Eksel<br />

köyünde (yeni ismi Koçak) oturan Eksel şeyhi olarak bilinen Behrullah Efendinin saati<br />

bozuldu. Talebelerine tâmir edilmesini söyleyince, onlar; "Efendim, karşı Holay köyünden<br />

Ali Osman isminde birisi var ona tâmir ettirelim." dediler. Talebelerinden biri AliOsman<br />

Efendi ile Erbaa'da karşılaşınca, hocasının saatinden bahsetti. Ali Osman Efendi de Eksel<br />

köyüne gitti. Saati tâmir edip duvara astı. Behrullah Efendiye; "Tamam çalışıyor efendim."<br />

dedi. Behrullah Efendi saate bakınca çalışan saat durdu. Ali Osman Efendi tekrar yapıp<br />

duvara astı. Behrullah Efendi saate bakınca, saat yine durdu. Ali Efendi hayretler içinde<br />

tekrar yaptı. Yine Behrullah Efendi saate bakınca, saat durdu. O zaman Ali Osman Efendi<br />

kendi kendine; "Bu zât evliyâ bir zâttır. Şu an kalbimin saatini tâmir edecek kalp ustasının<br />

huzûrundayım." dedi ve Behrullah Efendiye talebe oldu. Arapça, Farsça ve kalp ilimleri de<br />

dâhil bütün ilimleri Behrullah Efendiden öğrendi. Behrullah Efendi vefâtına yakın; "Bende<br />

ne varsa Ali Osman Efendi aldı götürdü. Bende bir şey bırakmadı." buyurdu.<br />

Ali Osman Efendi insanlara doğru yolu anlatmak için köy köy dolaşırdı. İnsanlara doğru yolu<br />

anlatırken çok yumuşak, hattâ arada nükte yapardı. Siyâset ve devlet işlerine hiç karışmazdı.<br />

Sohbetinin ağırlığı, güzel ahlâk üzerine olurdu. Güzel ahlâkın bulunmaz bir hazîne olduğunu<br />

anlatırdı. Fakat bâzılarının gözü hep altında olduğundan bir gün onlara dönüp; "Altının kulpu<br />

burası, çok altın var diye bir yeri işâret etti. Bunu duyan altın düşkünleri sabaha kadar orayı<br />

kazdılar. Fakat hiçbir şey bulamadılar. Elleri boş Ali Osman Efendinin köyüne döndüler.<br />

Kimseye de hiçbir şey anlatmadılar. Ertesi gün onları gören Ali Osman Efendi; "Oğlum işâret<br />

ederler ama, düşkünlerine vermezler." dedi.<br />

Yine bir gün talebeleri ile Ladik'e ders vermek için gidiyordu. Talebelerinden birinin kalbine<br />

vesvese gelip hocası için; "Bu da insan biz de insanız." gibi bir düşünce geldi. Yolları bir<br />

ormandan geçiyordu. Bu sırada bir kurt, Ali Osman Efendinin önüne gelip iki ön ayaklarını<br />

havaya kaldırıp, arka iki ayağı üzerine durunca; "Dağ ve taşlardaki hayvanlar inandı da<br />

bâzıları hâlâ anlıyamadı." buyurdu. O talebe düşüncesinden dolayı hemen tövbe etti.<br />

Dînî vecîbeleri yerine getirmenin yasak olduğu dönemde Ali Osman Efendi, Gümüşçakır<br />

köyünde sohbet ederken jandarmalar köyü bastı. Ali Osman Efendi tutuklanarak önce<br />

Vezirköprü daha sonra da Samsun cezâevine gönderildi. Ali Osman Efendi Samsun'da bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!