22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ali bin Muvaffak şöyle anlatır:<br />

"Bir sene hacca gitmiştim. Arefe gecesi olunca, Minâ'da Hîf Mescidinde uyudum. Rüyâmda; semâdan<br />

üzerlerinde yeşil elbiseler bulunan iki meleğin indiğini gördüm. Birisi diğerine; "Bu sene, Kâbe-i<br />

muazzamayı kaç kişinin ziyâret ettiğini biliyor musun?" diye sordu. Diğeri; "Bilmiyorum!" dedi.<br />

Soran melek; "Altı yüz bin kişi ziyârette bulundu." dedi. Yine; "Kaç kişinin haccı kabûl oldu, biliyor<br />

musun?" diye sordu. Diğeri yine bilmediğini söyleyince, soruyu soran melek; "Altı kişinin haccı<br />

kabûl oldu." dedi. Sonra, her iki melek havaya doğru yükselip, kayboldular. Ben korku ile uyanıp çok<br />

üzüldüm. Altı kişinin haccı kabûl olunca, benim bu altı kişi arasında olmam pek zor, diye düşündüm.<br />

Arafât'tan ayrılıp Meş'ar-i Haram'a geldim. Geceyi orada geçirdim. İnsanların çok olmasına rağmen,<br />

pek azının haccının kabûl olmasının üzerinde düşünmeye başladım. Bu düşünce ile uyuya kaldım.<br />

Önceki gördüğüm iki melek, yine aynı sûretleri üzere geldiler. Biri diğerine; "Bu gece, Allahü<br />

teâlânın nasıl ve ne ile hükmettiğini biliyor musun?" dedi. Diğeri; "Bilmiyorum!" dedi. Bunun üzerine<br />

soruyu soran; "Allahü teâlâ altı kişiden herbirine, yüz bin kişi verdi. Onların haccını, bu altı kişinin<br />

yüzüsuyu hürmetine kabûl etti." dedi. O sırada ben sevinçle uyandım."<br />

1) Tabakât-ül-Evliyâ; s. 340<br />

2) Târih-i Bağdâd; c.12, s.110, 112<br />

3) Tabakât-ı Hanâbile; c.1, s.230<br />

4) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.312<br />

5) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.158<br />

6) Nefehât-ül-Üns; s.110<br />

7) Tabakât-ı Ensârî; s.240<br />

8) Hazînet-ül-Asfiyâ; c.2, s.157<br />

9) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.66<br />

10) Ravd-ür-Reyyâhîn; s.68, 81<br />

11) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.6, s.54<br />

ALİ MÜTTEKÎ EL-HİNDÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Ali bin Abdülmelik Hüsâmeddîn bin Kâdı Hân el-Kâdirî<br />

eş-Şâzilî'dir. Lakabı, Alâüddîn'dir. Müttekî diye meşhûrdur. Babası, Hindistan'daki<br />

Canpur'dan Burhanpûr'a geldi. Babası da ilim sâhibi olup, Şâh Bâcîn-i Çeştî'nin talebesidir.<br />

Ali Müttekî, 1483 (H.888) senesinde doğdu.<br />

Yedi-sekiz yaşlarında iken, babasıBurhanpûr'da vefât etti. Babasının vefâtından sonra bir<br />

müddet ticâretle uğraşıp, çok para kazandı. Ticâretle meşgûl iken, Allahü teâlânın hidâyet<br />

buyurması ile dünyâ malının geçiciliğini anladı. Şeyh Abdülhakîm bin Şâh Bâcîn-i Çeştî'nin<br />

sohbetine kavuştu. Çeştî büyüklerinin yolundan feyz aldı. Bundan sonra da tasavvufda<br />

yükselmek için Mültan tarafına gidip, Şeyh Hüsâmeddîn Müttekî'nin sohbetiyle şereflendi.<br />

Onun sohbetinin bereketiyle, ilim ve tasavvuf yolunda ilerledi. İki sene içinde Beydâvî<br />

Tefsîri'ni ve Ayn-ül-İlim kitabını onun huzûrunda okudu. Mekke ve Medîne'ye gidip, Şeyh<br />

Ebü'l-Hasan Bekrî'nin sohbet ve ilim meclislerinde bulunup, talebelerinden oldu. O sırada<br />

Mekke ve Medîne'de bulunan diğer âlim ve velîlerle de görüşüp, onlardan istifâde etti. Şeyh<br />

Muhammed bin Muhammed Sehâvî'den, Kadirî ve Şâzilî yollarından hilâfet, talebe yetiştirme<br />

izni aldı. Bir müddet Mekke-i mükerremede kaldı. İbâdet, ilim öğretmekle ve tasavvufla<br />

meşgûl olup, insanlara doğru yolu gösterdi. Ayrıca hadîs ve tasavvuf ilimlerinde kıymetli<br />

kitap ve risâleler yazdı. Resûlullah efendimizin sünnet ve hadîslerini araştırması, hayâtının<br />

sonuna kadar devâm etti. Gece-gündüz hadîs kitaplarının te'lif, tashih ve karşılaştırmasıyla

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!