22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2) Nesâyim-ül-Muhabbe; s.288<br />

3) Kitabu Silsilet-ül-Mukarrabîn (Süleymaniye Kütüphanesi)<br />

ABDULLAH BİN HABİB SÜLEMÎ (Bkz. Ebû Abdurrahmân Sülemî)<br />

ABDULLAH HADDÂDÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Abdullah olup babasının ismi Alevî'dir. Evlâd-i Resûl olup,<br />

seyyiddir. 1634 (H. 1044) senesi Safer ayının beşinde Pazartesi günü Yemen'in Terîm<br />

şehrinde doğdu. 1720 (H. 1132) senesi Zilkade ayının yirmi üçünde Salı günü akşamı<br />

Terîm'de vefât etti.<br />

Abdullah Haddâdî Allahü teâlânın yardımına, lütuf ve ihsânına kavuşup küçük yaşta Kur'ân-ı<br />

kerîmi ezberledi. Sonra ilim tahsîline başladı. Zamânının büyük âlimleriyle görüşüp<br />

derslerini dinledi. Onların arasında en güzel şekilde yetişti. Fıkıh ilmini Kâdı Sehl bin Ahmed<br />

ve başkalarından öğrendi. Küçük yaşta ilimde söz sâhibi oldu. Çok zekî ve hâfızası çok<br />

kuvvetli idi. Okuduğunu ve gördüğünü hiç unutmazdı. Bu sebeple ilim kapıları kendisine<br />

açıldı. Çok ibâdet eder, öğrendikleriyle amel ederdi. İlimdeki üstünlüğü herkesi hayran<br />

bırakırdı.<br />

Abdullah Haddâdî 1668'de Haremeyn-i şerîfeyne, Mekke-i mükerreme ile Medîne-i<br />

münevvereye gitti. İlim öğrenmek için pek çok yere yolculuklarda bulundu. Kabirleri ziyâret<br />

eder, buna çok önem verirdi.<br />

Talebesi Selî onun hakkında şöyle bildirdi:<br />

"Seyyid Abdullah bin Alevî'nin yanına kim gelirse onun kalbinden ve hâtırından geçenleri<br />

bilir ve haberdâr olurdu. Yanına gelenin nesebini ve soyunu, ne iş için geldiğini önceden<br />

söylerdi. Bir gün bir kimse gelip bir suâl sormak istedi. Ona; "Senin suâlin şöyledir, fakat<br />

daha zamânı değildir." buyurdu.<br />

Bir gün Hacer denilen yerde, yanına Şerîf Berekât bin Muhammed gelip, isteğinin kabûlü<br />

için duâ etmesini istedi. Şerîf Berekât o zaman Mekke emîri değildi. Haddâdî de duâ etti. O<br />

gidince duâ isteyen kişinin kim olduğunu sordu. Oradakiler; "Efendim bu zât Mekke'nin<br />

eşrâfından bir kimsedir." dediler. Abdullah Haddâdî; "O bizden Mekke'nin emîri olmak için<br />

duâ istedi. Biz de duâ ettik, Allahü teâlâ duâmızı kabûl etti. Bu vazîfe ona müyesser olacak."<br />

buyurdu. Çok geçmeden Şerîf Berekât, Mekke-i mükerreme emirliğine tâyin edildi.<br />

Seyyid Abdullah Haddâdî hazretleri bir gün talebesi Şeyh Hüseyin bin Muhammed ile<br />

birlikte hac için yola çıktı. Medîne-i münevvereye vardıklarında talebesi orada hastalandı.<br />

Yakalandığı hastalık çok şiddetli idi. Talebe nerede ise vefât edecekti. Seyyid Abdullah<br />

Haddâdî hazretleri hastanın başı ucuna oturduğunda onun ömrünün bittiğini anladı. Oradaki<br />

talebelerinden bir cemâati topladı ve; "Her biriniz onun selâmeti için duâ edin." buyurdu.<br />

Seyyid Ömer Emin isimli talebe; "Efendim ben ömrümden bir kısmını ona hîbe ettim." dedi.<br />

Bunun üzerine Seyyid hazretleri Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şerîfine<br />

gidip duâ etti ve şefâat istedi. Ziyâretten sonra Seyyid Abdullah Haddâdî sevinçle; "Allahü<br />

teâlâ duâmızı kabûl etti. O istediğini yapmağa kâdirdir." buyurdu. Allahü teâlânın izni ile<br />

talebesi Şeyh Hüseyin hastalıktan kurtuldu. Bir zaman sonra Seyyid Abdullah, Yemen'in<br />

Terîm şehrinde iken buyurdu ki: "Bu sene Şeyh Hüseyin vefât edecek." Buyurduğu gibi o<br />

sene Şeyh Hüseyin Mekke-i mükerremede vefât etti.<br />

Abdullah Haddâdî çok eser yazdı. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) İthâf-üs-Sâil bi<br />

Ecvibet-il-Mesâil, 2) Dîvân (Dürr-ül-Manzûm li Zevil Fâdıl vel-Fühûm), 3)<br />

Da'vet-üt-Tâmme vet-Tezkirat-ül-Âmme fil-Va'z, 4) Nesâyih-üd-Dîniyye, 5)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!