22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Peki, başüstüne efendim!" diyerek izin alıp evine gitti. Hizmetçisine;<br />

"Acem askerlerinin geldiği tarafa git. Acem ordusunun kumandanlarından üç kimseyi, falanca<br />

bölgede ağaçların altına oturmuş bulacaksın. Onlar, gölge yapsın diye büyük bir bezi ağaçtan ağaca<br />

çadır gibi bağlamışlardır. İşte onlara;<br />

"Ali bin Heytî, buradan derhal gitmenizi istiyor." de! Şâyet; "Biz emirsiz gitmeyiz!" derlerse, "İşte<br />

ben, o emir üzerine geliyorum, dersin." buyurdu. Hizmetçi;<br />

"Peki efendim!" diyerek hemen yola çıktı. Ali bin Heytî hazretlerinin târif ettiği şekilde onları gördü.<br />

Yanlarına varıp;<br />

"Ali bin Heytî'nin emri var. Derhal toparlanıp gitmenizi istiyor." dedi. Hiç îtirâz etmeden kalktılar.<br />

Çadırlarını, eşyâlarını toparladılar. Askerlerine emir verip geri döndüler.<br />

HAYÂ ÎMÂNDANDIR<br />

Bu mübârek Velî'nin, bir hizmetçisi vardı,<br />

Ehl-i hâl biri olup, hasta olmuş yatardı.<br />

Git gide hastalığı, arttı ziyâdesiyle,<br />

Artık öleceğini, anladı kalp gözüyle.<br />

O, Ali bin Heytî'ye, dedi ki: "Ey üstâdım,<br />

Tâze hurma yemeği, istiyor şimdi canım."<br />

Lâkin hurma mevsimi, henüz olmadığından,<br />

Bu arzûyu yerine, getirmek zordu o an.<br />

Ali bin Heytî ona, buyurdu ki: "Ey evlât!<br />

Bu zaman tâze hurma, bulunmaz gerçi fakat,<br />

Keffan'da bolca vardır, olma hiç müteessir,<br />

Çünkü şimdi orası, tam hurma mevsimidir."<br />

"Abdüsselâm" adında bir zât vardı orada,<br />

Altı aylık mesâfe, vardı fakat arada.<br />

Ali bin Heytî ona, seslendi ki odadan;<br />

"Ey Abdüsselâm, bize, hurma getir oradan."<br />

Hizmetçi alıyorken, en son nefeslerini,<br />

O getirip bir anda, bir hurma sepetini.<br />

Dedi: "Niçin dünyâya, böyle meylediyorsun?<br />

Bak ömrün sona gelmiş, sen hurma istiyorsun."<br />

Hizmetçi çok üzülüp, dedi: "Bu, dünyâ değil<br />

Asıl sen, çok yakında, edersin küfre meyil.<br />

Hıristiyan olarak, tam verirken canını,<br />

Yine üstâdımızın, görürsün imdâdını."<br />

Bu sözleri söyleyip, göç etti bu dünyâdan,<br />

Döndü Abdüsselâm da, biraz sonra oradan.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!