22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Allah'ım! Bizi kötü hâle düşmekten muhâfaza buyur." Sonra devâm ederek;<br />

"Şüphesiz, Allahü teâlâ bir kulu hakkında hayır murâd edince, nûru onun kalbine koyar.<br />

Fakat dış görünüşü bakımından diğer insanlardan birisi gibidir. Allahü teâlâ, bir kulu<br />

hakkında hayır murâd etmezse, o şahsın kalbinde bulunanı yüzüne çıkarır. Kalbini ise<br />

karanlık kılar."<br />

Ali Havâs mescidleri süpürür ve helâları temizlerdi. Süprüntü ve çöpleri yüklenip, münâsip<br />

yerlere kadar götürür, bırakırdı. Bu işleri, her Cumâ günü Allah rızâsı için yapardı. Allahü<br />

teâlâ, Nil Nehrinin hizmetini Ali Havâs'a ihsân etmişti. Nil Nehrinin taşması ve azalması,<br />

toprakları sulaması, onun duâsı ile olurdu. Bütün bunları, Allahü teâlâya kalben teveccüh<br />

etmek sûretiyle yapardı.<br />

Ali Havâs, sucu, ahçı gibi insanlara faydalı sanat sâhiplerine çok hürmet ederdi. Âlimlere ve<br />

devlet ileri gelenlerine hürmet eder, âlimler gelince ayağa kalkar ve ellerini öperdi.<br />

"Bu bizim onlara karşı dünyâdaki edebimizdir. Âhirete varınca, oradaki edebimizi Allahü<br />

teâlâ bize öğretecektir." buyururdu.<br />

Büyük zâtlardan Muhammed bin Anân şöyle dedi:<br />

"Mısır'ın ve köylerinin dörtte üçü Ali Havâs hazretlerinin tasarrufu altında idi. Hâl sâhipleri,<br />

onun izni olmadan Mısır'a giremezlerdi. Dünyânın muhtelif bölgelerinde iş başında olanları,<br />

kimin ne zaman sultan olacağını ve ne zaman bu işten düşeceğini Allahü teâlânın izni ile<br />

bilirdi.<br />

Ali Havâs hazretlerinin müzmin hastalıklar, cüzzam, felç gibi hastalıklar için garîb tedâvî<br />

usûlleri vardı. Tavsiye ettiği şeyi kullananlar, ondan şifâ bulurlardı.<br />

Ali Havâs, meyve ağaçları çiçek açtığı zaman, onlara zarar verecek bir durum olunca, o gece<br />

uyumaz, göz yaşları döker, Allahü teâlâya, meyvelere zarar verecek o hâlin kalkması için<br />

yalvarırdı.<br />

Ali Havâs, müezzinin okuduğu ezânı duyduğu an, olduğu yerde sarsılır, Hak teâlânın heybet<br />

ve azametinden titreyerek, erir gibi olur ve huzûr-i kalble tam bir huşû' içinde müezzinin<br />

dâvetine icâbet ederdi.<br />

Ali Havâs'ın söylediği şeyler aynen olurdu. İşleri hakkında ona danışmaya gelenlere, daha<br />

durumlarını söylemeden, yanına ne için geldiklerini söylerdi. Onlara yap, yapma, sabret veya<br />

yolculuğa çık gibi lâzım gelen tavsiyeyi yapardı. Danışmaya gelen şahıs, Ali Havâs<br />

Berlisî'nin bu sözlerine hayret eder; "Ona benim durumumu kim söyledi?" derdi.<br />

Ali Havâs muhtâc olup, Allahü teâlâdan bir istekte bulunacaklara şöyle tavsiyede<br />

bulunuyordu:<br />

Çarşamba günleri ikindi vakti, melik Zâhir Câmiine gidiniz. Orada sedir ağacı vardır. Onu<br />

sulayınız ve şöyle hitâb ediniz:<br />

"Ey Allahü teâlânın velîleri! İsteklerimizin yerine gelmesinde yardımcı olunuz. Allahü teâlâ<br />

da sizlerin isteğini yerine getirir." Gerçekten sıkıntıda olup da, Ali Havâs'ın nasîhatlerini<br />

tutanların istekleri, Allahü teâlânın katında kabûl olurdu. Ali Havâs'ın bu tavsiyelerini duyan<br />

bir âlim;<br />

"Nasıl olur da bu şeyh, putlara tapan kavimler gibi, halkı o ağaca gönderip taptırıyor ve<br />

konuşturuyor?" diye söyledi. Bu sözü Ali Havâs'a bildirilince, o;<br />

"Ben bu sırrı ifşâ etmemek için, bu insanları ağaç sulamak behânesiyle oraya gönderiyorum.<br />

Hâlbuki, Çarşamba günleri ikindi namazında o ağacın altında velîler toplanır, namaz kılarlar.<br />

Hâceti, ihtiyâcı olanlar ağaca seslendikleri zaman, bu seslenişleri orada bulunan velîler<br />

topluluğunca duyulur ve o kişilerin hâcetlerini yerine getirirler. Ağaç, velîler ile hâceti

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!