22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Cebrâil aleyhisselâm dört bin senede iki rekat namaz kıldı ve; "Benim kıldığım namaz gibi<br />

bir namaz kılan var mı?" diye düşündü. Bunun üzerine Allahü teâlâ; "Muhammed ümmetinin<br />

her türlü kusurla, noksanla kıldıkları iki rekat namaz, ind-i ilâhîde, senin kıldığın bu iki rekat<br />

namazdan daha çok hayırlı ve makbûldür. Çünkü sana, böyle bir namaz kıl diye emretmedim.<br />

Onlara emrettim ve mükellef tuttum. Onların emre uymaları sebebiyle kıldıkları ve<br />

kılacakları namaz bana çok sevimli ve makbûldür." buyurdu. İşte emre uymak böyle büyük<br />

bir şereftir."<br />

"Kalp üç şeyle hayat bulur: 1) Dünyâyı sevmemek, 2) Allahü teâlâyı çok zikretmek, 3)<br />

Allahü teâlâya yakın olmak. Kalp dört şeyle ölür: 1) Nefsin arzû ve isteklerini yapmak, 2)<br />

Şeytana uymak, 3- Dünyâya dalmak; âhireti, ölümü unutmak, 4- Kötü düşüncelere sâhib<br />

olmak."<br />

BELKİ ORADA EKMEK VARDIR<br />

Ali Hâfız talebelerinin evlerine sohbet için giderdi. Yine bir talebesinin evine gitmişti. Akşam için<br />

evin hanımı yemek hazırladı. Türkiye'de yaşanan sıkıntılı günler yüzünden, evde sofraya konacak<br />

ekmek yoktu. Ali Hâfız, evin çocuğuna; "Evlâdım, yukarı odadaki dolabın gözüne bir bakın. Belki<br />

orada ekmek vardır." deyince, evin hanımı ve çocuğu edeben, söz dinlemek için yukarı odaya çıkıp<br />

açtıklarında, dolabın, fırından daha yeni çıkmış taze ekmeklerle dolu olduğunu gördüler. Alıp sofraya<br />

koydular. Herkes karnını doyurdu. Ev sâhibi bunun hocasının bir kerâmeti olduğunu anladı.<br />

1) Σοηβετν®µε<br />

ALİ BİN HAMZA EL-İSFEHÂNÎ;<br />

Evliyânın meşhûrlarından. Onuncu asrın başlarında yaşamış olup doğum ve vefât târihleri<br />

bilinmemektedir. Tasavvufta Muhammed bin Yûsuf Bennâ'nın sohbetlerinde yetişti. Şöyle<br />

demiştir:<br />

"İsfehan'da Muhammed bin Yûsuf Bennân'ın sohbetlerinde bulundum. O, dâimâ helal yemek<br />

ilminden anlatırdı. Ben de sohbetlerini yazardım. Bir müddet huzûrunda kaldıktan sonra<br />

hacca gittim. Hac dönüşünde Basra'ya gelince hocamın vefâtını haber aldım. Çok üzüldüm ve<br />

hocam vefât ettikten sonra İsfehan bana ne lâzım diyerek Basra'da kaldım."<br />

Yine şöyle anlatmıştır: "Sehl-i Tüsterî'nin talebeleri onun hâllerini ve sohbetlerini<br />

naklederlerdi. Ben de onun sohbetlerinden nakledilen şeyleri yazardım. Birgün dere<br />

kenarında abdest alırken notlarım suya düştü, buna çok üzüldüm. O gece Sehl-i Tüsterî'yi<br />

rüyâda gördüm. Bana;<br />

"Ey mübârek! Defterinin suya düşmesi sebebiyle çok mu üzüldün?O sözlere olan<br />

muhabbetinin hakkını, Allahü teâlânın hakkını ve dostlarının hakkını yerine getirmek için<br />

onlarda yazılı olan şekilde amel etmez misin?" buyurdu. Ben de;<br />

"Bu arzuya tâkat yoktur." dedim. Biz böyle konuşurken, Peygamber efendimiz, Eshâb-ı<br />

kirâmdan bir cemâatle teşrif ettiler. Resûlullah efendimiz bana bakıp, tebessüm ederek; "Bu<br />

tâifeye ve sözlerine muhabbet, hakîkattir." buyurdu. Sehl-i Tüsterî; "Estağfirullah yâ<br />

Resûlallah!" dedi. Peygamber efendimiz tebessüm etti. Bu hâlin sevinci içerisinde uyandım.<br />

1) Nefehât-ül-Üns; s.159<br />

2) Tabakât-ı Ensârî; s.237<br />

3) Nesâyim-ül-Muhabbe; s.65

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!