22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yıllarca cihâd etti. Rüyâsında işâret edilen Mahmûd ismindeki Allah dostu bir velîden ilim ve<br />

feyz alıp kemâle geldi. Halkın arasına karışıp, müezzinlik, imâmlık, hatîplik gibi hizmetlerde<br />

bulundu. Halk arasında Hak'la beraber olup, insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını<br />

anlatarak ilim ve feyz saçtı. Kendini halktan bir kimse gibi gösterip, gösteriş ve riyâdan uzak<br />

bir hayat yaşadı. Hasan Paşa kumandasındaki Osmanlı askerlerinin, Seçen Kalesi civârında<br />

yaptıkları savaşta, onların arasındaydı. Bulunduğu savaşlarda onun varlığı askerin<br />

mâneviyâtını yükseltirdi. Sık sık akıncı birlikleri arasına karışır, onlara, insanlara iyi<br />

davranmaları ve her işi Allahü teâlânın rızâsı için yapmaları husûsunda nasîhatlerde<br />

bulunurdu.<br />

İşi, fikri ve zikri hep Allahü teâlânın rızâsı olan Ali Efendi, bâzı serhad kasabalarını ziyâret<br />

edip, bir kısmında uzun zaman ikâmet etti. İki defâ hacca gitti. Şam'da, Çelebi Halîfe<br />

talebelerinden Üveys Efendinin yolunda olan Abdülkerîm Efendi ve kardeşi Muhammed<br />

Çelebi ile görüşüp sohbet etti. Üveysiyye yoluna dâhil oldu. Tekrar serhad boyuna döndü.<br />

Çok sıkıntılar çekti. Yirmiden fazla çocuğu vardı. Evlâdının hepsi vefât etti. Kalbi<br />

merhametinden kan ağlarken, gözünden bir damla yaş akıtmadı. Bu, Allahü teâlânın emrine<br />

râzı olmanın bir ifâdesi idi. Veren de, alan da O idi. Çocuklarından Ömer ve Hasan Çelebiler,<br />

ilimde icâzet aldıktan sonra vefât etmişlerdi. Baba kalbi bu işe daha fazla dayanamadı.<br />

Vücûdu günden güne eridi. Yatağa düştü. O sırada Sultan Üçüncü Mehmed Han, Eğri<br />

seferine çıkmıştı. Askerin bâzısı firâr etmiş, Osmanlı ordusu zor duruma düşmüştü. Ordunun<br />

yenildiği haberi, Molla Ali Efendinin kulağına kadar gelmişti. Haber kendisine gelince bir<br />

mikdâr duraklayan Ali Efendi; "Hayır haber doğru değildir!" dedi. Çok geçmeden ordunun<br />

muzaffer olduğu haberi geldi.<br />

Molla Ali Efendi, çok cömert bir kimse idi. Kudretine göre gariblere ve yolculara ziyâfet ve<br />

ikrâmlarda bulunurdu. Altmıştan fazla Kur'ân-ı kerîm yazmakla şereflendi. Kur'ân-ı kerîm<br />

okumakta, Allahü teâlânın ismini zikir ve tefekkürde devamlı idi. Söylediği söz, okuduğu duâ<br />

tesirini hemen gösterirdi.<br />

Pekçok talebe yetiştiren Molla Ali Efendi, talebelerini gazâya gönderir, onları dînimize<br />

hizmet için teşvik ederdi. Belgratlı Münîrî Efendi ve Ali Dede onun talebeleri arasındadır.<br />

1) Kitâb-ı Silsile-il-Mukarrebîn ve Menâkıb-ıl-Müttekîn (Münîrî Efendi) Süleymâniye<br />

Kütüphânesi, Şehid Ali Kısmı No. 2819/3 vr. 78a<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.64<br />

ALİ EFENDİ (Midillili);<br />

Evliyânın meşhurlarından. Midilli Adasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1574<br />

(H.982)'te vefât etti. İlim öğrenmek ve tasavvufta yetişmek için çok gayret gösterdi, sıkıntılı<br />

seyâhatler yaptı. Şam'a gidip bir müddet orada kaldı. Benî Ümeyye Câmiinde Noktacı Ali<br />

Çelebi ismiyle tanındı. Sonra Şam yeniçerilerine kâtib oldu. Bir müddet bu vazîfede<br />

bulunduysa da ayrıldı. Sâlihiye'ye gidip Şeyh Üveys Halvetînin derslerine ve sohbetlerine<br />

devâm edip tasavvufta yetişti. Tasavvufta kemâle erdikten sonra kendi evini dergâh yapıp<br />

insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatıp İslâmiyeti öğretmekle meşgûl oldu,<br />

rehberlik yaptı.<br />

Talebelerinden Hisârî Osman Bey bir kerâmetini şöyle anlatmıştır: "Birgün Ali Efendi ile<br />

birlikte gezinti yapmak, hava almak için Gök meydanına çıkmıştık. Yolumuzun üzerine kara<br />

tavuk denilen kuşlardan birinin düştüğünü ve ölmek üzere olduğunu gördük. Üzerine<br />

karıncalar üşüşmüştü. Hocam bu kuşa çok acıyıp merhâmet nazarıyla baktı. "Zavallı kuş<br />

çâresiz, ne acı bir hâle düşmüş." diyerek kurtulmasını arz etti. Allahü teâlâya yalvardı. O

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!