22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve tevâzu ile davranırdı. Kendisinin görmediği bir velîyi gören biri ile karşılaşsa, hemen<br />

yanına yaklaşarak elini öper, ona karşı hürmetkâr davranır, onun önünden gitmezdi. Sebebini<br />

soranlara da;<br />

"Onlar birçok velîyi görüp ilim ve feyz aldı, ben ise çokları ile görüşmedim." derdi.<br />

Şöyle anlatılır: Birgün Ali bin Bendâr, Şeyh Ebû Abdullah Hafîf ile bir köprüye geldiler. İki<br />

kişi yanyana bu köprüden geçemezdi. Şeyh Ebû Abdullah ona; "Sen önden yürü!"<br />

deyince,Ali bin Bendâr;<br />

"Ne sebeble önden yürüyeyim?" dedi. Şeyh; "Sen Cüneyd-i Bağdâdî'yi görmüşsün, ben ise<br />

görmedim." dedi.<br />

Kendisi anlatır: "Şam'a gitmiştim. Üç gün sonra da Ebû Abdullah Celâl'in yanına gittim.<br />

"Ne zaman Şam'a geldin?" dedi. Ben de üç gün olduğunu söyleyince; "Üç gündür<br />

neredeydin?" diye sordu. Ben de;<br />

"İbn-i Cûsa'nın yanında hadîs-i şerîf yazıyordum" deyince, bana; "Nâfilenin fazîleti, seni<br />

birçok vazifeden alıkoydu." buyurdu.<br />

Kendisine sirke ile ilgili olarak sorulduğunda, şu hadîs-i şerîfi okuyarak cevab verdiler:<br />

"Sirke ne güzel yemektir".<br />

Ali bin Bendâr buyurdu ki:<br />

"Dünyâ temeli zorluk üzerine kurulmuş bir evdir. Orada zorluk olmadan yaşamak<br />

imkânsızdır."<br />

"İnsanlar Allahü teâlâyı heves ve kolaylıkla ararlar. Halbuki dünyâdan vazgeçmedikçe Hakk'ı<br />

bulmak mümkün değildir."<br />

"İnsanlara muhâlefet etmekten uzak ol!"<br />

"İlmin yararlı bir hâlde bulunması için, onun bulunduğu yer olan kalbin temiz olması<br />

lâzımdır."<br />

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s.501<br />

2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.124<br />

3) Nefehât-ül-Üns Tercümesi; s.166<br />

4) Nefehât-ül-Üns; s.116<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.375<br />

6) Tabakât-ı Ensârî; s.247<br />

7) Sefînet-ül-Evliyâ; s.152<br />

ALİ DEDE BOSNEVÎ;<br />

Halvetiyye tarîkatı şeyhlerinden. Bosna'nın Mostar kasabasında doğdu. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. 1598 (H.1007) yılında Sigetvar Kalesi yakınlarında vefât etti.<br />

Küçük yaşta din ve fen ilimlerinin tahsîline başladı. Kısa sürede ilerleyerek bu ilimlerde<br />

kemâl dereceye ulaştı. Ancak bu ilim kâfi gelmemişti. Bu sebeple İstanbul'a geldi. Devrin<br />

ulemâsından dersler aldı, ilmini ilerletti. Öğrendikçe ilâhî aşkı artıyordu. Nihâyet hocalarının<br />

tavsiyesi ile Bosnalı Bâlî Efendinin halîfesi Nûreddînzâde'ye bağlandı. Uzun sene hizmetinde<br />

bulundu. Nefsinin isteklerine sırt çevirdi ve tasavvuf mertebelerinde ilerledi. Sonra hocasının

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!