22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Şeyh Ahmed hazretleri bu defâ ona; "Sen babanın derecesinde değil misin?" dedi. Bunun<br />

üzerine SeyyidAlevî;<br />

"Onun derecesini biliyorum lâkin ben ondan çok aşağılardayım." diye cevap verdi. Sonra<br />

onun sohbetlerine katılıp icâzet aldı.<br />

Seyyid Alevî hazretleri Mekke-i mükerremede kaldığı sırada çok umre yaptı. Gece gündüz<br />

çok tavâf etti. Çok namaz kıldı. Pekçok kimse ilminden edebinden istifâde ettiler. Seyyid<br />

Alevî hazretleri, ceddiResûlullah efendimizi ziyâret için Medîne-i münevvereye gitti. Kabr-i<br />

şerîfi ziyâretten sonra Eshâb-ı kirâmın kabirlerini ziyâret etti.<br />

Peygamber efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret esnâsında Hücre-i seâdetin önünde bir müddet<br />

başını eğip durdu. Bir zaman bekledikten sonra hürmetle ayrıldı.<br />

Sevdikleri onun bu ziyâreti ile ilgili sorunca, o da şöyle anlattı:<br />

"Kabr-i seâdette Resûlullah efendimizi ve yanında iki azîz sahâbisi hazret-i Ebû Bekr ile<br />

hazret-i Ömer'i gördüm. Efendimize hürmetle arzedip yanlarındaki kadrimi sordum;<br />

"Evlâdım sen bizim gözümüzdesin." buyurdular. Sonra bana hitâben;<br />

"Peki senin yanında yerimiz nedir?" sorusunu sordular. Ben de;<br />

"Yâ Resûlallah başımın üzerindesiniz." diye cevap verdim. Daha sonra hazret-i Ebû Bekr ile<br />

konuştum. Bana;<br />

"Ey SeyyidAlevî! Cedd-i âliniz olanPeygamber efendimize insaflı cevap vermediniz. Zîrâ<br />

efendimiz sizi gözde kıldı. Siz ise efendimizi başta kıldınız. Hâlbuki gözde olmak daha üstün<br />

bir nîmettir." dedi. Ben de;<br />

"Peki buna şükür olarak ne yapmamı tavsiye edersiniz?" dedim. O da;<br />

"Şimdi yanındaki bir mikdâr parayı mücâvirlerin fakirlerine dağıt!" buyurdu. Ben de<br />

hürmetle ayrılıp öyle yaptım."<br />

Seyyid Alevî hazretleri bir müddet daha Medîne-i münevverede kaldıktan sonra memleketi<br />

olan Terîm'e döndü. Yolda bir gemiye binmişti. Giderken bir kısım korsan, deniz eşkıyâsı<br />

baskın için gemilerine yaklaşmaya başladı. Gemidekiler Seyyid Alevî hazretlerine gelip duâ<br />

etmesini istediler. Seyyid hazretleri duâ edince şiddetli bir rüzgâr, korsan gemisini alıp<br />

götürdü. Zarar veremiyecekleri tarafa sürükledi. Böylece gemidekiler selâmet buldu. Seyyid<br />

Alevî hazretleri Bender Sahar'a vardı. Gemiden inip memleketi tarafına yola çıkacaktı. Bu<br />

esnâda vâli bir adamını gönderip dâvet etti. Seyyid hazretleri gitmek istemedi. Bunun üzerine<br />

vâli, maiyyetiyle birlikte Seyyid hazretlerini karşılamaya çıktı. Seyyid Alevî hazretleri şu<br />

beyitleri okudu:<br />

Devlet adamlarının, Allah adamlarının<br />

Kapısında beklemesi ne kadar güzelse,<br />

Allah adamlarının, devlet adamlarının<br />

Kapısına gitmesi ve beklemesi o kadar çirkindir.<br />

Vâli elinden gelen hürmeti gösterdi.Seyyid hazretlerinin duâsını aldı.<br />

Seyyid hazretleri memleketine dönünce, talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Çok kerâmetleri<br />

görüldü.<br />

Terîm'de vesvesesi çok bir adam vardı. Abdestini vesveseyle aldığından çok uzun zaman<br />

sürerdi. Seyyid Alevî hazretlerinin ve talebelerinin çabuk çabuk abdest almaları hoşuna<br />

gitmez, onlar iyi abdest almıyorlar der, beğenmezdi. Birgün Seyyid Alevî hazretleri abdest<br />

almak için su istedi. Kendisine vesveseli adamın kuyu başında abdest aldığı haber verildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!