22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ALEVÎ BİN MUHAMMED SÂHİB-ÜD-DEVÎLE;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Alevî bin Muhammed Sâhib-üd-Devîle'dir. Hayâtı hakkında<br />

fazla bir bilgi yoktur. Doğum târihi bilinmemektedir. 1376 (H.778) tarihinde vefât etti. İlimde<br />

ve tasavvuf hallerinde engin bir deniz gibi idi. Çok kerâmetleri görüldü.<br />

Şöyle anlatılır: "Babası ona bir kuyu bağışladı.Fakat daha sonra vazgeçerek o kuyuyu geri<br />

aldı. Bir kısım insanlar, o kuyudan su çekmek için yanına gittiklerinde, suyunun çekilmiş,<br />

kupkuru ve içinin kaya parçaları ile dolu olduğunu gördüler. Gelip durumu babasına<br />

anlattılar. Babası, kuyunun bu hâle gelmesine kendisinin sebeb olduğunu anladı ve o kuyuyu<br />

tekrar oğluna bağışladı. Alevî bin Muhammed kuyunun başına geldiğinde, kuyunun eski hâli<br />

üzere su dolu olduğunu gördüler."<br />

Yine anlatılır ki: "Alevî bin Muhammed ve talebelerinin bulundukları vâdiyi sular bastı. O<br />

zaman hep birlikte, biraz yüksekçe bir yer olan tepeye çıktılar. Sular yükseldikçe, onlar daha<br />

yükseklere çıktılar. Onlar çıktıkça sular da yükseldi. Kurtuluş için başka bir yere de<br />

gidemediler. Talebeler, boğulup helâk olacaklarına kanâat getirdikleri bir sırada, Alevî bin<br />

Muhammed o sudan abdest aldı ve iki rekat namaz kıldı. Duâdan sonra elindeki asâ ile<br />

yükselen suya vurduğu zaman, suların yükselmesi durdu. Kısa bir zamanda sular çekildi.<br />

Berâberce yerlerine geri döndüler. Herkesin evindeki eşyâsını sel götürmüştü. Oradakiler bu<br />

durumdan şikâyet ettiler. Sular çekilip yerler kuruyunca, Alevî bin Muhammed, bir yeri işaret<br />

ederek açılmasını söyledi. Toprak kazılıp açıldığında, eşyâların bir kısmını orada buldular.<br />

Başka bir yerin de kazılmasını buyurdu. Orasını da kazdılar. Geri kalan eşyâlarını da orada<br />

buldular."<br />

Şöyle anlatılır: "Alevî bin Muhammed hazretlerinin yaşadığı bölgede çok şiddetli soğuklar<br />

oldu. Halk gelip, bütün ekili ve dikili arâzinin donup, bütün bitkilerin telef olduğunu, ona âid<br />

olan ekili tarlanın da kendilerininki gibi zarara uğradığını haber verdiler. O zaman Alevî bin<br />

Muhammed buyurdu ki:<br />

"Allahü teâlânın izniyle bize âid olan yerler zarar görmemiştir." Oradakiler, ona âid olan yere<br />

gittiklerinde, onun tarlasının hiçbir zarara uğramadığını gördüler."<br />

Şöyle anlatılır: "Alevî bin Muhammed'in yakınlarından bir zâtın develeri kaçıp kaybolmuştu.<br />

Berâberce aramaya çıktılar. Bir türlü bulamadılar. Üstelik yollarını da kaybedip, nerede<br />

olduklarını anlayamadılar. Aç ve susuz bir hâlde kaldılar. Alevî bin Muhammed hazretleri,<br />

sırtındaki paltosunu yere serip üzerinde iki rekat namaz kıldıktan sonra duâ edip bâzı duâlar<br />

okudu ve;<br />

"İşte bu paltom, bize istediğimiz şeyi bulmada inşâallah yardımcı olacaktır." buyurdu. Bu<br />

arada paltosu havada uçmaya başladı. Berâberce arkasından yürüdüler. Nihâyet bir yerde<br />

develeri buldular. Kısa zamanda da oturdukları beldeye geri döndüler."<br />

Yine şöyle anlatılır: "Çocuklarından biri, şiddetli bir göz ağrısına tutuldu. Acısına dayanamaz<br />

oldu. Bir gece;<br />

"Yâ Rabbî! Sevdiğin kul olan babam hürmetine bana şifâ ver!" diye duâ etti. Rüyâsında<br />

yerden göğe yükselen kuvvetli bir nûr gördü. O sabah kalktığında gözlerindeki ağrının hiç<br />

kalmadığını, şifâ bulduğunu anladı."<br />

"Talebelerinden birkaçı da ağır bir hastalığa yakalandı. Hocalarını vesîle edip, Allahü<br />

teâlâdan şifâ istediler. Allahü teâlâ da onlara şifâ ve âfiyet verdi."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.155

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!