22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dönerek;<br />

"Burası kimin yeridir." dedi. Onlar da;<br />

"Burası, Mahdûm Alâeddîn-i Sâbir'in dergâhıdır." dediler. İngiliz subayı yakaladıkları müslümanların<br />

serbest bırakılmasını emr ederek;<br />

"Görünüşe bakılırsa bu zâtı incittik. Beni Ruurhi"ye (Kalyâr'dan 5 mil mesâfede bir şehir) götürün."<br />

dedi. Oradan ayrıldılar. Fakat İngiliz subayı yolda öldü.<br />

YÜZÜ KÖPEK YÜZÜ GİBİ İDİ<br />

Alâeddîn-i Sâbir'in vefâtından bir zaman sonra çeşitli hâdiseler meydana geldi. Bu esnâda Hâce<br />

Mahdûm Sâbir'in kabri bir müddet kayboldu. Yeri belli olmayacak hâle geldi. Birgün bir kâfir, oradan<br />

geçerken, bir aydınlık gördü. Orası çok parlak görünüyor, hayvanlar bile o yere saygı gösteriyordu.<br />

Mezar kalıntılarından oranın, bir müslüman mezarı olduğunu anladı. İslâmiyete olan düşmanlığının<br />

fazlalığı sebebiyle, hemen elindeki demir çubukla, orada bulunan son kalıntıları da dağıtmak için<br />

hücûma geçti. Tam o esnâda, pencere gibi bir şey gördü. İçeride ne var diye bakmak için pencereden<br />

başını soktuğunda, boynunu tekrar dışarı çıkaramadı ve orada öldü. Hâce Mahdûm Sâbir o gece,<br />

kendisini tanıyan ve sevenlerden bâzılarına rüyâda görünüp;<br />

"Burada bir köpek var. Ondan rahatsız oluyorum. Onu buradan uzaklaştırın!" buyurdu. Gidip baktılar.<br />

Orada kafası yere gömülü biri vardı. Çıkardıklarında, o kâfirin yüzünün köpek yüzü gibi olduğunu<br />

gördüler. Bu hâdiseyi görenler, büyüklere hakâret etmenin cezâsının pek ağır olacağını bir defâ daha<br />

görüp anladılar. Bundan sonra, Mahdûm Sâbir'in kabri üzerine mükemmel bir türbe yapıldı. Bu<br />

muazzam türbe üzerine inip çıkan kırmızı bir nûru, uzun zaman herkes gördü. Feyz ve marifet<br />

kaynağı olarak etrâfına nûr saçmakta olan bu muazzam türbe, çok güzel muhafaza edilmiş olarak<br />

günümüze kadar gelmiştir.<br />

1) Siyer-ül-Aktâb; s.177<br />

2) Siyer-ül-Evliyâ<br />

3) Firdevs-ül-Vücûb<br />

4) Sırr-ül-Ubûdiyyet<br />

5) Hakîkat-ı Gülzâr-ı Sâbir<br />

6) The Big five of India in Sufism; s.107<br />

7) Ahbâr-ul-Ahyâr; s.75<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.8, s.94<br />

ALÂEDDÎN UŞÂKÎ<br />

Uşâkî tarîkatının kurucusu Hüsâmeddîn Uşâkî hazretlerini Uşak'a ilk geldiklerinde karşılayıp<br />

talebe olmuş, kısa zamanda yetişip yüksek makamlara kavuşmuştur. On beşinci yüzyılın son<br />

çeyreği ile On altıncı yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. Türbesi Uşak Kabaklar köyünde olup<br />

ziyâret edilmektedir.<br />

ALÂÜDDEVLE SEMNÂNÎ;<br />

Horasan'da yetişen velîlerin meşhurlarından. Tefsîr, kırâat, hadîs, fıkıh ve tasavvuf âlimi.<br />

İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Muhammed es-Semnânî olup, künyesi<br />

Ebü'l-Mekârim'dir. Lakabı Rükneddîn, Alâüddîn ve Alâüddevle olup, daha çok Alâüddevle<br />

Semnânî diye tanınmıştır. Bağdat emirliği yapan babası, Uluğ Bitikçi ünvanıyla Gazan Hana

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!