22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sonra kaldığım yere döndüm. Bir de baktım, kaldığım evde biri namaz kılıyor. Fakat evin<br />

kapısı açılmadığı gibi, evin önündeki kum üzerinde de bir iz yoktu. Bu zât nereden girdi diye<br />

kendi kendime düşündüm. Kapıyı açıp içeri girdikten sonra o kimse feryâd ederek ağladı.<br />

Ben kendi kendime; "Bayram günüdür, bu zâta ne ikrâm edeyim!.." diye düşünürken, bana<br />

yönelip dedi ki:<br />

"Ey Alâeddîn! Benim için düşünme. Allahü teâlânın gâib hazînesinde senin bilmediğin<br />

hususlar vardır. Eğer yanında su varsa getir." dedi. Su getirmek üzere kalktım. İbrikle suyu<br />

getirdiğim zaman o zâtın yanındaki tabakta yiyecek bir şeyler gördüm. Bu kaplarda<br />

ekseriyetle bâdem içi vardı. Tabakları önüne ittim. O zât bâdemi önüme döktü. Ayağa<br />

kalkarak bâdem içinden bir mikdarını bana verdi. Ben o bâdemden az bir kısmını yedim. O<br />

ise bir veya iki bâdem yedi. Bana bu yiyeceklerin hazır oluşu garib geldi. O zât bana; "Bu<br />

hâle şaşma. Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, nerede olursa olsun her ne dilerse bulurlar."<br />

dedi. Bu sözler karşısında merâkım daha da arttı. Kendi kendime; "Bu zât büyük bir<br />

kimsedir. Onunla kardeş olmayı isteyeyim." dedim. Daha bir şey söylemeden;<br />

"Acele etme, inşâallah yine geleceğim." dedi ve birden kayboldu. Şevval ayının yedinci<br />

gecesi tekrar geldi, benimle kardeşlik akdeyleyip gitti.<br />

1) Nefehâtü'l-Üns; s.756<br />

2) Nesâyimü'l-Mehabbe min Şemâyimi'l-Fütüvve; s.380<br />

ALÂEDDÎN KONEVÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Fıkıh, kelâm, tefsîr, usûl ve edebiyât âlimi. Asıl ismi Ali bin İsmâil<br />

bin Yûsuf el-Konevî, künyesi Ebü'l-Hasan, lakabı Alâeddîn'dir. 1270 (H.668) senesinde<br />

Konya'da doğdu. 1328 (H.728)'de Şam'da vefât etti.<br />

Alâeddîn Konevî, doğduğu yer olan Konya'da yetişti. 1293 senesinin başında Şam'a gitti.<br />

Burada; İbrâhim bin Ömer, Ebü'l-Fadl bin Asâkir el-Ebrugûhî, ed-Dimyâtî, Zemlekânî Ömer<br />

bin Kavvâs, İbn-i Savvaf, İbn-i Dakîk-ıl-Iyd gibi âlimlerden ilim öğrendi. Tâcüddîn<br />

Haslânî'den usûl-ı fıkıh öğrendi. Ayrıca büyük âlim Şemsüddîn Ebkî'nin derslerini tâkib etti.<br />

Fıkıh, kelâm ve tefsîr ilimlerinde yüksek bir dereceye erişti.<br />

Alâeddîn Konevî hocalarından icâzet, diploma aldıktan sonra Şam'da İkbâliyye Medresesinde<br />

ders vermeye başladı. Sonra bu görevinden ayrılarak Kâhire'ye gitti. Bu sırada çok fakirdi.<br />

Fakat, kimseye ihtiyâcını belli etmedi. Onun bu hâli, Şerifiyye Medresesinde müderris ve<br />

Selâhiyye Dergâhının idâresi kendisine verilinceye kadar devâm etti. Emîr Nâsır hürmet eder<br />

ve onu överdi. Yine emîrlerden Arün Şah da;<br />

"Ondan başkası gönlümü doldurmadı." derdi.<br />

Alâeddîn Konevî, aynı zamanda tasavvuf ile de meşgûl oldu. Çok düzenli bir hayatı vardı.<br />

Öğleye kadar ilim ile meşgûl olur ve namaz kılardı. Öğle vakti biraz yemek yer, sonra bir<br />

arkadaşını veya bir hastayı ziyâret eder veya birisine, yardımcı olmak için evinden çıkardı.<br />

Sonra günün geriye kalan kısmını, Allahü teâlâya tâat ve ibâdet ile geçirirdi. Şam'da ve<br />

Mısır'da ilmi ile herkese faydalı oldu. İlim tâlibleri ondan çok istifâde etti. Herkes<br />

bilmediğini sorup öğrenirdi. İlim ile meşgûl olurken, takvâya da çok sarılırdı. Vakar sâhibi<br />

idi.<br />

İslâmiyetin hükümlerine uymakta ve talebelerine bunları îzâh edip tatbik ettirmekte çok titiz<br />

idi. Bir defâsında talebelerinden birinin Kur'ân-ı kerîm okurken, kendisine suâl soran birine<br />

cevap verdiğini gördü. Bunun üzerine talebelerine Kur'ân-ı kerîme tâzim etmek, hürmet<br />

göstermek için şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!