22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yaşıyabilmeleri için, devletin ayakta kalması şarttır. Talebelikle pâdişâhlığın bir arada<br />

yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabûl edersem, düzen bozulabilir, halkımız perişân<br />

olabilir. Bunun vebâli büyüktür. Allahü teâlânın gazâbına mâruz kalabiliriz." diyerek,<br />

teklifini reddetti. Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed Han, hocasına iki bin altın hediye<br />

etmek istemiş ise de, bunu da kabûl etmedi.<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.271<br />

2) Fâtih'in Hocası Akşemseddîn, Hayâtı ve Eserleri<br />

4) Câmiu Kerâmât-il Evliyâ; c.1, s.164<br />

5) Nefehât-ül-Üns; s.684<br />

5) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.12<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.251<br />

7) Şakâyık-ı Nûmâniyye Tercümesi; s.240<br />

8) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.158<br />

9) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; s.983<br />

AKYAZILI SULTAN;<br />

Rumeli velîlerinden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur.<br />

Hacı Bektâş-ı Velî'nin sohbet ve derslerinde yetişti. İcâzet aldıktan sonra hocasının emri ile<br />

Rumeli'nin fethi ve orada İslâmiyeti yaymak için şimdiki Bulgaristan'ın Varna şehri civârına<br />

yerleşti. Burada insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı.<br />

Bir gün Akyazılı Sultan, Batova Vâdisinde talebeleri tarafından pişirilen kebabı yedikten<br />

sonra çubuğunu yere dikince, Allahü teâlânın izni ile bir kestane ağacı oldu ve o anda meyve<br />

verdi. Akyazılı Sultan; "Bu ağacın meyvesi kendi yurdumuzun koruğudur. Gölgesi ise<br />

mekânımızdır." buyurdu. Kırk yıl süreyle o ağacın gölgesinde ibâdet etti. Her kimin atı<br />

sancıya veya kızıl kurt hastalığına yakalansa, o ağacın kestanesinden yedirince şifâ bulurdu.<br />

Kaynaklarda hakkında fazla bir bilgiye rastlanmayan Akyazılı Sultan, Sultan İkinci Murâd<br />

devrinde vefât etti. Kestane ağacının dibine defnedildi. Daha sonra üzerine çok güzel bir<br />

türbe inşâ edildi. Günümüzde türbe ayakta olup, hıristiyan halk tarafından da ziyâret<br />

edilmektedir.<br />

1) Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi; c.3, s.349<br />

2) Varna ileBalçık Arasında Akyazılı Sultan Tekkesi (Semâvi Eyice)<br />

3) Osmanlı Mîmârî Eserleri (Ayverdi); c.4, s.16<br />

ALÂ BİN ZİYÂD;<br />

Basra velîlerinden. İsmi Alâ bin Ziyâd bin Matar bin Şüreyh el-Adevî, künyesi Ebû Nasr'dır.<br />

Basra'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Tâbiîn devrinin önde gelen fazîletli<br />

zâtlarından biri idi. 712 (H.94) senesinde Basra'da vefât etti.<br />

Alâ bin Ziyâd Adiy bin Abdi Menafoğullarına mensûb idi. İlim ve fazîlet üzerine yetişti.<br />

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsı arasına girdi. Eshab-ı kirâmdan Ebû Hureyre, İmrân bin<br />

Husayn, İyâd bin Himâr radıyallahü anhüm ile görüşüp hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!