22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

onların yolundasın. Nasîbinden elem değil zevk duy... Sen herhangi bir insan gibi değilsin,<br />

memleketin durumu, senin durumuna bağlıdır. Bedende görünen her şey ruhun eseri olduğu<br />

gibi, memlekette meydana gelen şeyler de Fâtih'in eseri olacaktır. Çünkü bedene oranla ruh<br />

ne ise, memlekete oranla sultanlar da aynı şeydir."<br />

Akşemseddîn Göynük'te 1459 (H.863) yılına kadar yaşadı. Pâdişâhın kendisine gönderdiği<br />

bütün ihsan ve hediyeleri hayır işlerinde kullanmak üzere vakıflar kurdurdu. Bir taraftan da<br />

oğullarının terbiyesi ile meşgul oldu.<br />

Birgün küçük oğlu Hamdi Çelebi ile meşgûl olurken;<br />

"Bu küçük oğlum yetim, zelîl kalır; yoksa bu zahmeti, mihneti çok dünyâdan göçerdim."<br />

deyince, hanımı;<br />

"A efendi! Göçerdim dersin yine göçmezsin." dedi.<br />

Bunun üzerine Şeyh hemen:<br />

"Göçeyim." deyip, mescide girdi. Evlâdını topladı. Vasiyetnâmesini yazdı. Helâllaştı, vedâ<br />

eyledi. Yâsîn sûresi okunurken sünnet üzere yatıp rûhunu teslim eyledi. Göynük'teki târihî<br />

Süleymân Paşa Câmiinin bahçesine defn edildi. Daha sonra oğullarının kabri ile berâber bir<br />

türbe içine alındı.<br />

Akşemseddîn, birçok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında zâhirî ve bâtınî ilimleri çok iyi<br />

bilen yedi oğlu da vardı. Oğulları şunlardır: Muhammed Sadullah, Muhammed Fazlullah,<br />

Muhammed Nûrullah, Muhammed Emrullah, Muhammed Nasrullah, Muhammed<br />

Nûr-ul-Hudâ ve Muhammed Hamîdullah. Meşhûr halîfeleri ise: Muhammed Fazlullah,<br />

Harizatü'ş-Şâmî Mısırlıoğlu, Abdürrahîm Karahisârî, Muslihuddîn İskilibî ve İbrâhim<br />

Tennûrî'dir.<br />

Akşemseddîn hazretleri sohbetlerinde ve vâzlarında buyururdu ki:<br />

"Her işe Besmele ile başla. Temiz ol, dâim iyiliği âdet edin. Tembel olma, namaza önem ver.<br />

Nîmete şükr, belâya sabr et. Dünyânın mutluluğuna mağrûr olma. Kimseye kızma, eziyet ve<br />

cefâ etme. Ömrün uzun olsun istersen, kimsenin nîmetine hased etme. Kimseyi kötüleyip,<br />

atıp tutma. Senden üstün kimsenin önünden yürüme. Dişin ile tırnağını kesme. Ayakta<br />

pantolon giymekten sakın. Misvâkı başkasıyla berâber kullanmak uygun olmaz. Çok uyumak<br />

kazancın azalmasına sebeb olur. Akıllı isen yalnız yolculuğa çıkma. Gece uyanık ol, seher<br />

vakti tilâvet kıl, Kur'ân-ı kerîm oku. Dâimâ Allahü teâlâyı zikret. Kendini başkalarına<br />

medhetme. Nâmahreme bakma, harama bakmak gaflet verir. Kimsenin kalbini kırıp, virân<br />

eyleme. Düşen şeyi alıp temizleyerek yersen, fakirlikten kurtulursun. Edebli, mütevâzî ve<br />

cömerd ol. Tırnağınla dişini kurcalama. Elbiseni, üzerinde dikmekten sakın. Cünüp kimse ile<br />

yemek yemek gam verir. Yalnız bir evde yatmaktan sakın. Çıplak yatmak fakirliğe sebeb<br />

olur."<br />

"Velî, insanlardan gelen sıkıntılara katlanıp, tahammül eden kimsedir. Sıkıntıları göğüsler,<br />

belâlar yüzünden şikâyetçi olmaz ve adâvet beslemez, düşmanlık tavrı takınmaz. O, toprak<br />

gibidir. Toprağa her türlü kötü şey atılır. Fakat topraktan hep güzel şeyler biter.<br />

Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: "O insanlar sandılar mı ki, (sâdece) îmân<br />

ettik demeleriyle bırakılacaklar da imtihâna çekilmeyecekler." (Ankebût sûresi:2)<br />

Îmân, taklîd ile, babadan ve dededen görerek, sırf îmân ettim demekle olmaz. Böyle taklid ile<br />

inanan kimseler, imtihân olunması bakımından belâ ve musîbetlere düçâr olmazlar. Belâ ve<br />

musîbetler, Allah dostlarının muhabbet ve sevgisini artırır. Nitekim altın için ateş ne kadar<br />

kızgın olursa, altını o derece saf ve hâlis yapar. Bu sebeble kişi mânevî mertebesinin<br />

yüksekliğine göre büyük veya küçük belâ ve musîbetlere uğrar. Nitekim Resûlullah<br />

efendimiz bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!