22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

El amân ey Fahr-i âlem el amân.<br />

Hacdan dönüşünde Sultan Selîm Câmii Cumâ Vaizliğine tâyin edilince selâtin câmileri kürsü<br />

şeyhleri silsilesine girmiş oldu. 1694'te FâtihCâmii vâizliğine nakledildi. 1697'de Sultan<br />

İkinci Mustafa'nın Avusturya seferine ordu vâizi olarak katıldı. Allah yolunda, İslâmiyet<br />

uğrunda savaşmanın fazîleti hakkında vâzlar vererek askeri gayrete getirdi. Yapılan<br />

savaşlarda Osmanlı askerinin fevkalâde cesâreti neticesinde Avusturya orduları bozguna<br />

uğratıldı ve zaferle dönüldü.<br />

Hayatının son yıllarında Bâyezîd ve Süleymâniye câmileri vâizliklerinde bulunan Abdullah<br />

Efendi 1710 yılında Hakk'ın rahmetine kavuştu.<br />

1) Vekâyi-ül-Füdelâ; c.2, s. 420.<br />

2) Tuhfe-i Hattatîn; s.286<br />

3) Osmanlı Müellifleri; c.2, s.313.<br />

ABDULLAH-I ENSÂRÎ;<br />

Evliyânın meşhûrlarından ve Hanbelî mezhebinin büyük fıkıh âlimlerinden. İsmi Abdullah<br />

bin Muhammed bin Ali el-Ensârî el-Hirevî'dir. Künyesi Ebû İsmâil olup nesebi, türbesi<br />

İstanbul'da bulunan ve Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-i<br />

Ensârî'ye dayanır. Bu sebeple Ensârî nisbesiyle tanınmıştır. 1005 (H.396)te Herat'ta doğdu.<br />

1088 (H.481) senesinde Herat'ta vefât etti. Türbesi çok ziyâret edilen yerlerden biridir. Hadîs<br />

ilminde yüksek derecede âlim idi. Üç yüz binden ziyâde hadîs-i şerîf ezberlemiştir. Ayrıca<br />

tefsîr, fıkıh, kelâm, târih, neseb ve diğer ilimlerde âlim idi.<br />

Dört yaşında ilim öğrenmeye başladı. Dokuz yaşından îtibâren Kâdı Ebû Mensûr ve<br />

Caruzî'nin sohbetlerine devâm etti. Hâfızası fevkalâde kuvvetli idi. Mektepte duyduğu ve<br />

yazdığı her şeyi hemen ezberlerdi. Daha o zamanlarda, çok güzel şiirler söylerdi.<br />

Gece-gündüz ilimle uğraştı. Abdül-Cebbâr el-Cerrâhî, Ebû Mensûr el-Ezdî, Ebû Sa'îd<br />

es-Sayrafî ve başka birçok âlimden ilim öğrendi. Kendisinden de; Ebü'l-Vakt Abd-ül-Evvel,<br />

Ebü'l-Feth Nasr bin Seyyâr ve daha başka birçok kimse ilim öğrenip icâzet, diploma aldılar.<br />

Onun büyük bir âlim ve evliyâ olacağını Hızır aleyhisselâm müjdelemiştir. Şöyle ki:<br />

Hâce Ebû Âsım, Abdullah-i Ensârî hazretlerinin hocalarından ve akrabâsından idi. Bir gün<br />

ziyâretine gitti.Hocası kendisine yemek ikrâm etti ve sohbet edip bazı şeyler öğretti. Ebû<br />

Âsım'ın hanımı ihtiyar idi. Evliyâdan mübârek bir hâtun idi ve Hızır aleyhisselâmdan ilim<br />

öğrenirdi. Bu hâtun diyor ki:<br />

Hızır aleyhisselâm bize geldiğinde, Abdullah'ı görüp kim olduğunu sordu. Böyle sormak<br />

onun âdetidir. Bildiği hâlde yine sorar. Ben; "Filân kimsedir." dedim. Buyurdu ki: "Doğudan<br />

batıya kadar herkes onun adını duyar. Şeyh-ül-islâm ismi ile meşhûr olur. Şimdi on yedi<br />

yaşındadır. Babası ve kendisi, ne olduğunu bilmez. Zamanında ondan büyük kimse olmaz.<br />

Yer yüzünde onun büyüklüğünü duymayan kalmaz."<br />

O gerçekten müjdelendiği gibi yetişti. Kendini tamâmen ilme verdi. Geceleri kandil ışığında<br />

hadîs-i şerîf yazardı. Yemek yemeğe vakit bulamazdı. Annesi, ekmek parçalarını lokma<br />

lokma edip yedirirdi. Hadîs-i şerîf toplamak için çeşitli memleketlere gitti. Çok sıkıntılara<br />

katlandı.<br />

İlim uğruna emsâline az rastlanan gayret ve fedâkarlıklar gösterdi.Bir defâsında Nişâbûr'dan<br />

Dezbad'e gitmek üzere yola çıkmıştı. Yolda şiddetli bir yağmura tutuldu. Koynunda hadîs-i<br />

şerîflerin yazılı olduğu kitaplar, nüshalar vardı. Bunların yağmurdan ıslanmaması için yol<br />

boyunca rükû vaziyetinde eğilerek yürüdü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!