22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dediğini duydu. Sabahleyin namazdan sonra; "Ey mücâhidler! Biz azız, düşman ise kalabalık.<br />

Bu sizi korkutmasın. Nice az bir topluluk, pekçok düşmana Allahü teâlânın izni ile gâlip<br />

gelmiştir. Allahü teâlâ sabredenlerle berâberdir. Şimdi buradan ayrılın. Sırtınızı dağa verin.<br />

Dağ arkanızda, nehir ise bizimle düşman arasında kalsın. Düşmanla tek taraftan muhârebe<br />

edelim." dedi.<br />

Yirmi bin kadar olan İslâm ordusu bu emri yerine getirdi. Türk askerlerinden birisi meydana<br />

çıkıp er istedi. Derhal Ahnef bin Kays ortaya çıktı, onunla çarpıştı. Türk süvârisi öldü. Bunun<br />

üzerine arkasından sırayla iki asker daha çıktı. Ahnef bin Kays bunları da öldürdü. Türkler, o<br />

zaman savaş âdeti olarak, üç süvâri çıkıp karşı taraftan üç kişiyle çarpışıncaya kadar<br />

yerlerinden ayrılmazlar, ordu hücûma geçmezdi. Üç süvârileri de öldürülünce, durumu<br />

hâkanlarına bildirdiler. O da bu durum hayra alâmet değil deyip, ordusunu geri çekti.<br />

Türk hâkânını müslümanlarla karşı karşıya bırakan Yezdicürd, fırsattan istifâde ile,<br />

müslümanların elinde bulunan Merv eş-Şehcân'a gitmişti. Orada bulunan Hârise bin Nu'mân<br />

komutasındaki küçük mücâhid birliği, kalabalık düşman askerinden korunmak ve vakit<br />

kazanmak için, kaleye kapandı. Merv eş-Şehcân yakınlarında bir mağarada sakladığı<br />

hazînesini çıkartan Yezdicürd, Türk hâkânının yanına dönerken, İranlılardan bir kısmı;<br />

"Ne yapmak istiyorsun?" diye sordular. O da; "Türk hâkânının yanına gidiyorum. Oradan da<br />

Çin ülkesine gitmeyi düşünüyorum" deyince, onlar;<br />

"Bu çok kötü bir düşüncedir. Bizimle birlikte müslümanlarla sulh yap. Çünkü onlar dindâr,<br />

sözlerine sâdık ve bize yumuşak davranıyorlar. Muhakkak ki, bizi memleketimizde böyle<br />

insanların idâre etmesi, dinsiz ve vefâsız kimselerin memleketine gidip, onların idâresi<br />

altında yaşamaktan daha iyidir" dediler. Onların bu tekliflerini reddedince; "O zaman<br />

hazînelerini bırak. Biz onların yönetiminde memleketimizde yaşıyalım." dediler.<br />

Yezdicürd bunu da kabûl etmeyince, halk onu azledip, hazînelerine el koydular. Yezdicürd<br />

de, Türk hâkânının yanına gitti ve Türk illerinde ikâmet etti. İranlılar hazîneleri Ahnef bin<br />

Kays'a getirip teslim ettiler. Onunla andlaşma yaptılar. Kendi ülkelerinde mallarına sâhib<br />

olarak müslümanların idâresinde, kisrâlar döneminden daha rahat bir şekilde yaşadılar.<br />

Ahnef bin Kays tarafından gönderilen fetih haberi ve ganîmetler hazret-i Ömer'e ulaştığında,<br />

müminleri câmide toplayıp, gelen mektubu herkesin huzûrunda okuttu. Sonra, şu hutbeyi îrâd<br />

etti:<br />

"Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde Resûlünü hak din ile gönderdiğini, O'na tâbi olanların dünyâ<br />

ve âhiret hayırlarına kavuşacaklarını vâd etti ve meâlen şöyle buyurdu: "O Allahü teâlâ<br />

peygamberini, müşrikler istemese de bütün dinlere gâlip kılmak için, hidâyetle (Kur'ân-ı<br />

kerîmle) ve hak dinle (İslâmiyet'le) gönderdi."(Tevbe sûresi: 33). Bu vâdini yerine getiren ve<br />

İslâm ordusunu muzaffer kılan Allahü teâlâya hamdolsun. Şunu iyi bilin ki, mecûsî devleti<br />

yıkılmış, mahvolmuştur. Artık onlar müslümanlara zarar verebilecek bir karış toprağa bile<br />

sâhip değillerdir. Muhakkak ki, Allahü teâlâ sizin nasıl hareket edeceğinizi görmek, sizi<br />

imtihân etmek için onların mallarını, mülklerini ve halkını sizin emrinize vermiştir. Allahü<br />

teâlâ vâdini yerine getirir. Sakın hâlinizi değiştirmeyin. Yoksa Allahü teâlâ sizin yerinize<br />

başkalarını getirir. Şüphesiz ben bu ümmet hakkında, arasında çıkacak fitneden korkarım."<br />

Hazret-i Ömer'in şehâdetinden sonra, mecûsîler, Yezdicürd'ün kışkırtmasıyla yaptıkları<br />

andlaşmayı bozdular. Hazret-iOsman bunun üzerine, Horasan bölgesine İbn-i Âmir<br />

komutasında bir ordu gönderdi. İbn-i Âmir, bölgeyi tanıdığı için Ahnef bin Kays'ı öncü<br />

birliklerin komutanı yaptı. İslâm ordusu kısa zamanda isyânı bastırdı ve fethedilmeyen diğer<br />

yerleri de ele geçirdi.<br />

Ahnef bin Kays, 686 (H.67) senesinde Kûfe'de vefât etti. Cenâze namazını Mus'ab bin<br />

Zübeyr kıldırdı. Kûfe sırtlarındaki Seviyye semtine Ziyâd bin Ebîh'in kabri yanına defnedildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!