22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ağışla!" buyurdu. Bunun üzerine; "Benim yanımda, âhiretim için Resûlullah'ın bu mübârek<br />

duâsından daha ümit verici bir şey yoktur." dedim ve çok sevindim.<br />

Ahnef bin Kays, halîfe hazret-i Ömer'i Medîne'de, Basra halkından bâzı kimselerle birlikte<br />

ziyâret etti. Halîfe herkesin halini hâtırını sordu. O sırada Ahnef bin Kays, bir köşede abasına<br />

sarınmış bir hâlde sessizce duruyordu. Hazret-i Ömer;<br />

"Senin bir ihtiyâcın yok mu?" diye sorduğunda, o şöyle cevap verdi:<br />

"Ey Mü'minlerin Emîri! Evet var. Hayır ve bereketin anahtarı Allahü teâlâdır. Diğer<br />

şehirlerin halkından olan kardeşlerimiz sulak ve verimli yerlere yerleştiler. Biz ise çorak,<br />

rutûbetli, bir tarafı tuzlu deniz, bir tarafı çöle çevrili bir yere mekân tuttuk. Ne ekin, ne<br />

hayvanımız var. Yiyeceklerimizi ve faydalanacağımız şeyleri çok zor şartlar altında elde<br />

ediyoruz. Zayıf bir insan, tatlı su alabilmek için iki fersahlık yol gitmek zorunda. Eğer bizim<br />

en basit ihtiyaçlarımızı karşılamaz ve fakirliğimizi gidermezsen, yok olup giden kavimler<br />

gibi olacağız." Bunun üzerine hazret-i Ömer, Basra halkının çocuklarına Beyt-ül-mâldan,<br />

maaş bağladı. Vâli Ebû Mûsâ el-Eş'arî'ye, Basra'ya kanalla su getirtmesi için mektup yazdı.<br />

Hazret-i Ömer, ona karşı olan sevgi ve muhabbetinden dolayı, bir süre yanında kalmasını<br />

istedi. Ahnef bin Kays bu istek üzerine bir sene Medîne-i münevverede kaldı. Sonra izin alıp<br />

Basra'ya döndü. Hazret-i Ömer, Ebû Mûsâ el-Eş'arî'ye yazdığı mektubunda; "Ahnef bin<br />

Kays'ı kendine yakın tut. İşlerinde ona da danış ve sözlerine kulak ver." buyurmuştu.<br />

İran imparatoru Yezdicürd, topraklarının büyük kısmı müslümanların eline geçince, Merv<br />

şehrine gidip yerleşmişti. Yezdicürd buradan İran şehirlerine mektup yazarak, halkı isyân<br />

ettirdi ve andlaşmayı bozdurdu. Bunun üzerine hazret-i Ömer, Ahnef bin Kays'a Horasan<br />

üzerine sefer düzenlemesi için emir verdi. Bir orduyla yola çıkan Ahnef bin Kays, İran<br />

şehirlerindeki isyânı bastırdı ve Horasan'a yürüdü. Önce Herât'ı fethedip Merv eş-Şehcân'a<br />

doğru ilerlerken, Nişâbur'a Mutarrif bin Abdullah komutasında, Serahs'a da Hars bin Hassân<br />

komutasında bir birlik gönderdi. Ahnef bin Kays, Merv eş-Şehcân'a varınca, Yezdicürd,<br />

Merv er-Rûz'a kaçtı. Buradan, Türk sultânına ve Çin krallarına mektup yazıp yardım istedi.<br />

İslâm ordusu Merv er-Rûz üzerine yürüyünce, Yezdicürd Belh'e gitti. Ahnef bin Kays, Merv<br />

er-Rûz'u ordu karargâhı yaptı. Kûfelilerden meydana gelen bir birliği Belh'e Yezdicürd'ün<br />

üzerine gönderdi. Yezdicürd'ün askerleri ile İslâm mücâhidleri arasında şiddetli bir muhârebe<br />

oldu. Yezdicürd'ün ordusu yenilerek kaçtı. Arkadan yetişen Ahnef bin Kays, Kûfelilerden<br />

meydana gelen öncü birliğe yardım etti ve Allahü teâlânın izniyle Belh şehrini aldılar. İslâm<br />

mücâhidleri Belh'in hemen akabinde Nişâbur ve Toharistân'ı da aldılar.<br />

Ahnef bin Kays, bu fetihleri anlatan bir mektubu hazret-i Ömer'e gönderince; "Keşke oraya<br />

ordu göndermeseydim. Keşke bizimle oranın arasında ateşten bir deniz olsaydı." buyurdu. Bu<br />

sözleri duyan hazret-i Ali; "Neden, ey mü'minlerin emîri!" diye sormaktan kendini alamadı.<br />

Bunun üzerine hazret-i Ömer; "Çünkü buranın halkı üç defâ yerlerinden dağılacaklar,<br />

ayrılacaklar. Üçüncüsünde tamâmen imhâ edilecekler. Böyle bir musîbet meydana gelecektir.<br />

Bu musîbet burayı fethettiğimizde, burada bulunacak müslümanlara geleceğine,<br />

fethedilmeyip buranın müslüman olmayan halkının başına gelmesi daha iyidir, diye cevâb<br />

verdi.<br />

Hazret-i Ömer daha sonra, Ahnef bin Kays'a, Ceyhun Nehrini geçmemesini bildiren bir<br />

mektup gönderdi. Bu sırada Yezdicürd, Türk hâkânından aldığı yardımla geri döndü. (Türkler<br />

o asırda henüz müslüman olmamışlardı.) Ahnef bin Kays, Yezdicürd'ün aldığı yardım<br />

kuvvetiyle üzerine geldiğini öğrenince, fikirlerini öğrenmek için, kıyâfetini değiştirerek, gece<br />

askerleri arasında dolaşıp onları dinledi. Mücâhidlerden birisinin;<br />

Eğer komutanımız bizi dağın eteklerine çekerse, nehir, düşmanla aramızda hendek vazifesi<br />

görür. Sırtımızı da dağa dayamış olduğumuz için düşman arkamızdan da saldıramaz. Biz de<br />

düşmanla bir cephede muhârebe yapardık. Umarım Allahü teâlâ bize zafer ihsân eder

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!