22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kâdiriyyenin halîfesi El-Hâc Kamara'ya bağlandı. Sonra bu hocasının işaretiyle meşhûr<br />

Kâdirî şeyhi Sidya'nın sohbetlerine kavuşmak üzere Moritanya'ya gitti. Ahmedü Bamba,<br />

Şeyh Sidya tarafından çok iyi karşılandı. Ondaki kâbiliyet, zekâ ve istidâdı gören Şeyh Sidya,<br />

bu talebesi ile yakından ilgilendi. Şeyh Sidya'dan tasavvuf, akâid, Mâlikî fıkhı ve Sahîh-i<br />

Buhârî okuyan Ahmedü Bamba, tarîkat makâmlarında da kemâl derecesine kavuştu. Şeyh<br />

Sidya kendisine icâzet, diploma vererek Volof bölgesine halîfe tâyin etti.<br />

Ahmedü Bamba Senegal'e döndüğünde, Lot Dior ile Fransızlar arasındaki savaş kızışmıştı.<br />

Ancak Ahmedü Bamba hocasının tavsiyesi ile harbe girmek yerine talebe yetiştirmeye kararlı<br />

idi. Bu sebeple büyük merkezlerden uzak kalmaya dikkat ederek, Darau-Marnâne adıyla bir<br />

köy kurdu. Onun köyde inşâ ettiği bir dergâhta ders verdiğini duyan ilim tâlipleri buraya akın<br />

etmeye başladı. Bir süre sonra buranın ihtiyâca cevap vermediğini gören Ahmedü Bamba<br />

hazretleri, Baol'da Tûbâ köyünü kurdu (1886). Talebeleri ve bağlıları gün geçtikçe artıyordu.<br />

Bu sırada Baol ve Colof'ta siyâsî karışıklıklar başgöstermişti. Fransızlar bu karışıklıklardan<br />

Ahmedü Bamba'yı sorumlu tutmaya başladılar. Şeyh hazretleri 1891'de başkent Saint Louis'e<br />

giderek kendisinin fakir bir derviş olduğunu ve müridlerin eğitimiyle uğraşmaktan başka bir<br />

gâyesi bulunmadığını belirtti. Buna rağmen Fransızlar tarafından Baol tahtının iddiâcısı<br />

şeklinde takdim edildi. Mahallî yöneticiler, merkezî idâreye Ahmedü Bamba ile<br />

mensuplarının büyük bir tehlike arzettiği yolunda raporlar sundular.<br />

Bu durum üzerine Ahmedü Bamba Colof'a giderek orada da Tûbâ adını verdiği yeni bir köy<br />

kurdu. Fakat etrafında toplanan talebe halkasının burada da artması sömürge yönetimini iyice<br />

rahatsız etti. Müridlerini dağıtması için kendisine baskı yapılmaya başlandı. Bu istekleri<br />

reddetmesi üzerine 1895'te tutuklanarak Saint Louis'e götürüldü. Oradan Gabon'a sürüldü.<br />

Mayombe Adasında uzun yıllar Hıristiyanlaştırılmış halk arasında sürgün yaşadı. Bu sırada<br />

pekçok eser kaleme aldı. 1902'de serbest bırakıldı ise de ertesi yıl yeniden tutuklandı. Bu<br />

defâ Moritanya'ya sürüldü.<br />

Ancak Ahmedü Bamba hazretlerinin tutuklanması, sürgün hayâtına mahkûm edilmesi<br />

olayların durmasını sağlamadı. Aksine daha da alevlendi. Şeyh hazretlerini sevenlerde yer<br />

yer şiddet hareketlerine varan gösteriler düzenlediler. Kimse vergisini vermez oldu. Ahmedü<br />

Bamba hazretleri sürgünde bulunduğu müddetçe kitapları elden ele geziyor ve kendisini<br />

sevenlerin sayısı çığ gibi artıyordu. Sanki o sürgünde değil de müridlerinin her an yanında<br />

bulunan, onlara her an vâzü nasîhat eden bir derviş idi. Bu hâli gören Fransız otoriteleri<br />

Ahmedü Bamba'nın kendi hâlinde bir derviş olduğu ve siyâsî olaylarla ilgisi bulunmadığı<br />

yolundaki sözlerine inanmaya başladılar. Bu sebeple Birinci Dünyâ Savaşı öncesinde<br />

kendisini serbest bıraktıkları gibi, din işleriyle ilgili şûrâ meclisinin üyeliğine tâyin ettiler.<br />

Ayrıca kendisini Legion d'Honneor nişânıyla taltif ettiler ise de, Ahmedü Bamba bunu kabûl<br />

etmedi.<br />

Ahmedü Bamba hazretleri hayatının son döneminde pekçok köyde ve şehir merkezlerinde<br />

dergâh ve zâviyeler kurarak mürîdlerinin eğitimi ve ilim yayma işiyle meşgûl oldu. 19<br />

Temmuz 1927'de vefât eden Ahmedü Bamba hazretleri Tûbâ köyünde defnedildi.<br />

Ahmedü Bamba mezhepsizlik ve Vehhâbîlik gibi Ehl-i sünnet olmıyan yolların ortaya çıktığı<br />

o devrede her işinde tasavvufî kaynaklara başvurdu. Ehl-i sünnet istikâmetinden ayrılmadı.<br />

Yirmiyi aşkın eserinden bâzıları şunlardır: Hadâiku'l-Fedâil, Celîbetü'l-Merâgib,<br />

El-Cevherü'n-nefîs, Mesâlikü'l-Cinân, Mecmûu'l-Müfîd, Sefînetü'l-Emân, Celîbetü's-Saâde<br />

ve Mevâhibü'n-Nebî.<br />

1) İslâm (Fazlurrahmân; Tercümesi, Mehmed Dağ-Mehmed Aydın; s.200-203<br />

2) İslâm <strong>Ansiklopedisi</strong>; (T.C. Diyânet Vakfı Yayını); c.2, s.172-173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!