22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

el-Ayderûs adlı eserde anlatılmaktadır.<br />

Abdullah el-Ayderûs'un yazdığı eserlerden bâzıları şunlardır: 1) El-Kibrît-ül-Ahmer, 2)<br />

Şerhü Kasîdet-is-Sa'îd, 3) Menâkıb-i Sa'd bin Ali.<br />

YÜZ VERMEDİN!<br />

Fakîh Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:<br />

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni<br />

etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir<br />

şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan<br />

geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun<br />

üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un<br />

bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen<br />

görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû<br />

Muhammed el-Ayderûs ; "Sana alenî görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen<br />

falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler<br />

istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine<br />

bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin<br />

yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size<br />

fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse<br />

idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.123.<br />

2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.6, s.38<br />

3) El-Meşre-ur-Revî; c.2, s. 153<br />

ABDULLAH BİN EBÛ HUZEYL EL-ANEZÎ;<br />

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsından. İsmi Abdullah bin Ebû Huzeyl el-Anezî olup<br />

künyesiEbü'l-Mugîre'dir. Doğum ve vefât yeri ve târihi bilinmemektedir.<br />

Abdullah bin Huzeyl, hadîs-i şerîf rivâyeti ilminde üstün bir derecede idi. Hazret-i Ebû Bekr,<br />

hazret-i Ömer, hazret-i Ali, Ammâr, Übeyy, İbn-i Mes'ûd, Habbâb, Ebû Hureyre ve başka<br />

sahâbîlerden, radıyallahü anhüm, hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Vâsıl el-Ahdeb, Ebü't-Tâc<br />

ed-Dubeî, İsmail bin Recâ, Seclah el-Kindî, Selm bin Atiyye, Atâ bin Sâib, Ayam bin Havşeb<br />

gibi hadîs âlimleri kendisinden hadîs-i şerîf nakletmişlerdir.<br />

Abdullah bin Huzeyl, vaktin büyük nîmet olduğunu bilir ve zamanın boşa geçirilmesini<br />

istemezdi. Ebû Ferve anlatır:<br />

Abdullah bin Hüzeyl ile oturuyorduk. Birisi gelip insanların kendi aralarında konuştuğu<br />

şeylerden söyledi. Bunun üzerine Abdullah bin Huzeyl; "Ey Allah'ın kulu biz bunları<br />

konuşarak vaktimizi öldürmek için yaratılmadık." diyerek onu susturdu.<br />

Medhedilmekten hoşlanmaz şöhretten kaçardı. Bir gün bulunduğu yerde imâm olmasını teklif<br />

ettiler. Kabûl etmedi. Sebebini sorduklarında; "Buradan geçen birisi bu adam hayırlı ve<br />

muhterem bir zât da, onun için imâm yapmışlar diye düşünür." dedi.<br />

İnsanların en çok neden sakınması gerektiği sorulduğunda; "Yâ Rabbî! Faydasız ilimden,<br />

ürperip yumuşamayan kalbten, kabûl olmayan duâdan, doymayan nefisten sana<br />

sığınırım." diyerek Peygamber efendimizin hadîs-i şerîfi ile cevap verdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!