22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

AHMED BİN ÜSTÂZÜ'L-A'ZAM;<br />

On üçüncü yüzyılda Arabistan Yarımadasının güneyindeki Hadramût taraflarında yetişmiş<br />

olan evliyâdan. İsmi, Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam'dır. Hadramut'un Terîm kasabasında doğdu.<br />

Doğum târihi belli değildir. 1306 (H.706) senesinde bir sel felâketinde boğularak şehîd oldu.<br />

Kabri Terîm'dedir.<br />

Asîl ve âlim bir âileye mensûb olan Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam, ilk tahsîlini babasından<br />

gördü. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Babası onun yetiştirilmesi için özel îtinâ<br />

gösterdi. Ona iyi bir eğitim, terbiye verdi. Kardeşleri Alevî ve Abdullah'tan da ilim öğrendi.<br />

Babasının en küçük oğlu olduğu için kardeşleri onu çok severlerdi.<br />

Babasının ilim meclisinde ve sohbetlerinde yetişen Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam, onun<br />

vefâtından sonra yolunu devâm ettirdi.<br />

Çok namaz kılar, çok oruç tutar, akrabâlarını ziyâret eder, Allahü teâlânın ismini gece ve<br />

gündüz zikr ederdi. Meşhûr olmaktan kaçınır, fuzûlî sözlerden ve işlerden sakınırdı.<br />

İnsanlardan ayrı yaşamayı sever; "Onlarla berâber olmak insanı iflâsa götürür." derdi.<br />

Dünyâya önem vermezdi. Mânevî yönden yüksek derecelere ulaşmıştı. Fakir olsun zengin<br />

olsun, büyük olsun küçük olsun herkese karşı mütevâzî yâni alçak gönüllü davranırdı.<br />

Cömert olup elinde olanları fakirlere ve ihtiyâç sâhiplerine ihsân ederdi.<br />

Birçok kerâmetleri görülmüştü. Talebeleri ve sevenleri onu vesîle ederek Allahü teâlâya duâ<br />

ederler, istek ve arzûlarına kavuşurlardı. Talebelerinden birisini bulunduğu şehrin vâlisi<br />

hapsettirmişti. Hocası Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam'ı vesîle ederek Allahü teâlâya duâ etti.<br />

Hapishâneden kurtulmasını diledi. Allahü teâlâ hocasını vesîle ederek yaptığı duâsını kabûl<br />

buyurdu. Vâli o kimsenin serbest bırakılmasını emretti. Hapishâneden çıkacağı sırada<br />

hapishâne vazîfelisi; "Sen bana alışılmış bahşişi vermezsen seni bırakmam." dedi. O kimse,<br />

vazîfeliye; "Sen beni serbest bırakıyorsun. Fakat karşıma başka mâni çıkarıyorsun. Böyle<br />

yapma." dedi. Vazîfeli; "Evet mâni çıkarıyorum. Bahşişi almadan bırakmam." dedi. Bu hâl<br />

karşısında hocasına tevessül etti yâni hocasını vesîle ederek hapishâneden kurtulması için<br />

duâ etti. Duâsı kabûl olunup hapishâneden rahatça kurtuldu ve yoluna devâm etti.<br />

Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam şehîd olmayı çok isterdi. Aczüşşehîre köyüne sık sık gider gelirdi.<br />

Bâzan da sâlih zâtlar bulunması sebebiyle orada kalırdı. Kaldığı evin bulunduğu vâdide<br />

yağan yağmurlar netîcesinde büyük bir sel meydana geldi. Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam<br />

hazretleri de sel sularına kapılarak boğuldu. Böylece çok istediği maksadına kavuşup şehîd<br />

oldu. Terîm'de Ârif-i billâh Şeyh Abdullah bin İbrâhim Bâ Kuşeyr'in mescidinin yakınında<br />

defnedildi. Kabrinin yeri belirsiz oldu. Hattâ kabrin yeri unutuldu. On altıncı yüzyılın<br />

başlarında kabrinin yeri tekrar tesbit edildi ve yenilendi. Üzerine de büyük bir türbe<br />

yaptırıldı.<br />

Kabrinin yenilenmesi ve üzerine türbe yapılması şöyle oldu:<br />

Seyyid Celîl, Fedaak bin Muhammed'i bâzı evliyâ zâtlarla birlikte rüyâsında gördü.Fedaak<br />

bin Muhammed ona; "Seyyid Ahmed'in kabri burasıdır." diyor, kabrin yerini işâret ediyordu.<br />

Bunun üzerine Seyyid Fedaak'ın işâretlediği yerdeki kabir yenilendi ve üzerine türbe binâ<br />

edildi.<br />

Şeyh Sehl bin Abdullah bin MuhammedBâ Kuşeyr dedi ki: "Biliniz ki bereketler, Allahü<br />

teâlâdan Resûlullah efendimize sallallahü aleyhi ve sellem gelir. Resûlullah efendimizden de<br />

sâlih kimselere gelir. Bu sebeple o beldede ilk önce Seyyid Celîl'i ziyâret etmek gerekir."<br />

1) Câmiu Kerâmâti'l-Evliyâ; c.1, s.316

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!