22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

devrin reformcu ve mezhepsizleriyle mücâdele ederek, cevaplar verdi. Bir ara İttihatçılarca<br />

dîvân-ı harbe verilen Ahmed Şîrânî, mecmuasında bunlara şöyle cevap verdi:<br />

Bir insan Allah'ı, Peygamberi, din ve mezhepleri inkâr ettikten sonra, "Benim nazarımda din<br />

ve mezhep, Kur'ân ve hadîsten ibârettir." derse, onda ilim ve irfân, akıl ve idrâk, muntazam<br />

dimağ, sağlam hâfıza bulunur mu?<br />

"Benim nazarımda dört imâm denilen muhterem zâtlar, İslâmî ilimlerde rusûh sâhibi, derin<br />

âlim ve ictihâda kâdir, gücü yeten bir âlimden başka bir şey değillerdir." diyorsunuz. Bunun<br />

hilâfını, aksini iddiâ edecek kimse bulunmadığına göre anlatmak istediğiniz bir maksad var.<br />

Fakat pek câhil olduğunuz için istediğiniz şekilde anlatamadınız. Demek istiyorsunuz ki:<br />

"Ben onların ilmî şahsiyetlerini tanırım, fakat mezheplerini tanımam." Artık size ne diyeyim.<br />

Açıklanması güç, gizlenmesi güç bir vereme tutulmuşsunuz. Bir mürşidin, yol göstericinin<br />

irşâd eteğine, bir âlimin îkâz rahlesine (önüne) vakit geçirmeksizin mürâcaat etmenizi din<br />

kardeşliği nâmına tavsiye ederiz.<br />

1) Son Devrin İslâm Akademisi; s.166<br />

2) Şeriatten Lâikliğe; s.310<br />

3) Son Devir Osmanlı Ulemâsı; c.1, s.226<br />

AHMED-İ TİCÂNÎ;<br />

Tîcâniyye tarîkatının (yolunun) kurucusu. İsmi, Ahmed bin Muhtâr, künyesi, Ebü'l-Abbâs'dır.<br />

1737 (H.1150) senesinde Cezâyir'in güneyinde Ayn-ı Mâdî denilen yerde doğdu. Seyyiddir.<br />

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek soyundandır. Dedelerinden<br />

Seyyid Muhammed, Ayn-ı Mâdî'ye yerleşip, Berberî kabîlelerinden biri olan Tîcânlılardan<br />

bir kadınla evlenmişti. Bu soydan geldiği için Ebü'l-Abbas Ahmed'e Ticânî denildi. Ahmed<br />

Ticânî 1815 (H.1230)'de Fas'da vefât etti. Kabri buradadır. Soyu, oğulları Muhammed Kebîr<br />

ve Muhammed Habîb ile devam etti. Mâlikî mezhebindeydi.<br />

Dindâr bir âile ocağında yetişen Ahmed Ticânî'ye, Allahü teâlâ, parlak bir zekâ, zihin açıklığı<br />

ve din gayreti ihsân etti. Yedi yaşında Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Yirmi yaşına varmadan dînî<br />

ve edebî ilimleri öğrendi. Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek işlerini<br />

ve sözlerini içerisinde toplayan Sahîh-i Buhârî ve Sahîh-i Müslim ile Malîkî mezhebine ait<br />

din bilgilerini anlatan Muhtasar adındaki fıkıh kitabını ezberledi.<br />

Yirmi yaşına gelince ihlâsa (herşeyi Allah rızası için yapma) kavuşma yollarını öğreten<br />

tasavvufa meyletti. Bu arada, talebelere ders okutur, sorulan suallere doyurucu cevaplar<br />

verirdi. İlimde olduğu gibi ibâdetlerde, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmakta, O'nu anıp,<br />

hatırlamakta da pek gayretli idi. Genç yaşta yüksek hallere ulaşma nîmetine kavuştu.<br />

Sonra, âlim ve velîlerle görüşüp, onlardan istifâde için pek çok yolculuk yaptı. Görüştüğü<br />

kimseler kendisine ileride büyük derecelere kavuşacağını müjdelediler. Önce; Ebû<br />

Muhammed Tayyîb bin Muhammed, Ahmed Sakîlî ile Muhammed Zebîbî Vâncelî ile<br />

karşılaştı. Muhammed Zebîbî Vâncelî'nin onu gördüğünde ilk sözü; "Sen ilerde yüksek bir<br />

mertebeye kavuşursun." oldu. Abdullah bin Arabî; "Allahü teâlâ senin elinden tutar."<br />

buyurup, bu sözünü üç defa tekrarladı. Ebü'l-Abbâs Ahmed Tavvâş ise, halveti (yalnızlığı),<br />

zikri, (Allahü teâlâyı anmayı, hatırlamayı) tavsiye etti. "Sabret, kalp gözün açılır." dedi.<br />

Bilâhare Sahrâ denilen yere gelip, beş sene kaldı. Sonra Tilmsân'a geçti. Tefsîr ve hadîs<br />

dersleri verdi. Bu sırada bütün himmet ve gayreti, Allahü teâlâ ile beraber olmak, dâimâ O'nu<br />

anıp, hâtırlamak, O'ndan başkasını unutmak oldu. Bu sebeble insanlardan ve onların arasına<br />

karışmaktan uzak durdu. Sonra hacca gitmek Resûlullah efendimizi sallallahü aleyhi ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!