22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

düşüncelerden kurtarmak sûretiyle terbiye etti.Talebelerinin en meşhuru, İstanbul'a<br />

teşriflerinde icâzet verdiği Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî'dir. Bu zâta, İstanbul'daki<br />

evliyânın en büyüklerinden biri olanAbdülfettâh-ı Bağdâdî Akrî hazretleri ile görüşmesini ve<br />

ona bağlanmasını tavsiye etmiştir.<br />

Selîm Mesûtî, Abdüllatîf bin Ömer el-Buhârî Ahmed Ervâdî hazretlerinin diğer kıymetli<br />

talebelerindendir.<br />

Ahmed Ervâdî hazretlerinin çok kerâmeti görülmüştür; talebesi Selim el-Mesûtî anlatır:<br />

"Birgün hocamın elinde az mikdârda su alan bir kap vardı. Onunla abdest almaya başladı. Su<br />

yetmedi ve bitti. Bunun üzerine hocam su kabına baktı. Kap âniden su ile doluverdi. Bir<br />

müddet sonra yine bitti. Yine aynı şekilde baktı. Kap evvelki gibi su ile doldu. Bu hâl<br />

abdestini alıncaya kadar üç-dört defâ devam etti. Bu hâdiseye gözlerimle şâhid oldum."<br />

Ahmed Ervâdî hazretleri tayy-i mekân eder, bir anda başka yerlere gider gelirdi. Bir<br />

defâsında kendisinden çok uzak bir yerde haksızlığa uğrayıp hapsedilmiş bir talebesinin<br />

yardım istemesi üzerine tayy-i mekân ederek, bir anda oraya gidip gelmek sûretiyle onu<br />

kurtardı.<br />

Ahmed Ervâdî hazretleri yüz otuza yakın eser yazdı. Eserlerinden en meşhurları şunlardır: 1)<br />

Ferâid-ül-Fevâid, 2) Mir'ât-ül-İrfân, 3) Târîh-u Kebîr, 4) Keşf-üs-Sütûr an Meânî<br />

Salât-in-Nûr, 5) Risâletün fil-Halvet, 6) Evrâd.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.350<br />

2) Hadikat-ün-Nediyye; s.7<br />

3) İrgam-ül-Merîd; s.85<br />

4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.236<br />

5) Tıbyân-ül-Vesâil-il-Hakâyık; c.1, s.329<br />

6) Menâkıb vet-Tevessül; s.27<br />

AHMED ŞEMSEDDÎN MARMARAVÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Halvetiyye tarîkatında "orta kol" olarak bilinen Ahmediyye<br />

şûbesinin kurucusu. 1435 (H.839) yılında Akhisar'ın Göl Marmarası veya Marmaracık adı ile<br />

bilinen köyünde doğdu. Babası Îsâ Halîfe, Halvetiyye şeyhlerindendir. Halk arasında<br />

Yiğitbaş Velî diye meşhûr olmuştur.<br />

İlk tahsîlini babasından aldı. Sonra medreseye devâm etti ve zâhirî ilimleri öğrendi. Fakat<br />

kendisi ilâhî aşka tutulmuştu. Tasavvuf yolunda ilerlemek gönül gözünü görür hâle getirmek<br />

istiyordu.<br />

"Tasavvuf, aşk ateşiyle yanmaya derler." sözü sanki onun için söylenmişti. Nitekim gâyesine<br />

erişmek için, Uşak'ın Kabaklı köyünde insanlara doğru yolu gösteren büyük âlim Şeyh<br />

Alâeddîn Uşşakî hazretlerinin huzûruna vardı. Onun sohbetleri ile mânevî mertebelerden<br />

geçerek şeyhlik pâyesine yükseldi.<br />

Şeyh Alâeddîn Uşşakî hazretleri Ahmed Şemseddîn'e icâzet (diploma) verdikten sonra, onu<br />

İslâmiyeti yaymak, talebeler yetiştirmek ve gönülleri aşk-ı ilâhî ile doldurmak üzere<br />

Manisa'ya gönderdi.<br />

Ahmed Şemseddîn hazretleri Manisa'da hocasının isteği doğrultusunda talebeler<br />

yetiştirmekle meşgûl oldu. Ancak bu sırada Şâh İsmâil de, Ehl-i sünnet îtikâdını,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!