22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Burada Senûsî şeyhlerinden İdris es-Senûsî'nin torunu olan başka bir İdris es-Senûsî<br />

hükümdârdı. Ancak Asîr'de lâyık olduğu hüsn-i kabûlü gören Ahmed es-Senûsî, 10 Mart<br />

1933 (H.1352)'te vefâtına kadar burada kaldı.<br />

DİN HAYATTIR<br />

Şeyh Ahmed es-Senûsî hazretleri Tarsûs <strong>Gazetesi</strong> muhabirine memleketin içine düştüğü<br />

durumun sebeplerini ve kurtuluş çârelerini şöyle belirtmiştir.<br />

"Bu memleketin istikbâli her şeyden evvel ve her şeyin üstünde İslâmiyet'in ahlâkî<br />

prensiplerine dayanmaktadır. Bu prensipler üzerindedir ki şanlı yarının, geleceğin binâsını<br />

kuracağız. Evet bu memleketin istikbâli, dînimizin hükümlerine uymakta yasaklarından<br />

sakınmaktadır. Bu din en yüksek medeniyet, fikir ve ahlâk dînidir. Bize saâdet evini, yurdunu<br />

bağışlayan ancak bu dindir. Dînimiz bize adâleti, iyiliği, icâdı, ictihâdı, vatan muhabbetini,<br />

çalışmayı ve izzet-i îmânımızın muhâfazasını emrediyor. Dînimiz en ahlâkî ve ictimâî bir<br />

dindir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem; "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için<br />

gönderildim." buyuruyorlar. Dînimiz fuhşiyâttan, müskirâttan, sefâhetten, tefrikadan,<br />

tembellikten, cehâletten ve bütün kötü ahlâklardan nehyediyor. Görülüyor ki din, bütün<br />

hakîkatıyla güzel ahlâkla amel etmektir.<br />

Bizim gücümüzü kıran ve şevketimizi yıkan, düşmanlarımızı üstün eyleyen en büyük sebep,<br />

hiç şüphesiz ki dînimizi ihmâl etmekliğimizdir. Hissiyâtımıza mağlûb olmaklığımızdır. Bu<br />

durum işlerimizin ve ihmallerimizin neticesi olarak bize acı bir ders oldu. Artık şimdi<br />

kendimizi ıslah etmek bize vazifedir. Yoksa büyük zaferin bize hazırladığı gâyeye ulaşmak<br />

müyesser olmaz. Din neyimizdir? Din hayatımızdır, onsuz hayat olamaz."<br />

1) Sarıklı Mücâhidler; s.264-281<br />

2) Tasavvuf ve Tarîkatler; s.171<br />

3) Osmanlılarda Devlet-Tekke Münâsebetleri; s.230-231<br />

AHMED SİYÂHÎ;<br />

Kastamonu velîlerinden. 1777 (H.1191) senesinde Kastamonu'nun Kırkçeşme mahallesi<br />

Ahmed Dede Caddesindeki evde doğdu. Babası Sadi tarikatı dervişlerinden Demirci Ahmed<br />

Efendidir.<br />

Ahmed Siyahî, Kur'ân-ı kerîm okumayı zamanın zâhid ve âbidlerinden olan Şâbân Efendiden<br />

öğrendi. İlk tahsîline Mustafa Efendi isimli bir zâtın huzûrunda başladı. Amasyalı Uzun Ali<br />

Efendinin derslerine devam ederek ilmini genişletti. Nakşibendiyye yolunun büyüklerinden<br />

Hoca Nu'man Efendi Şeyh Hicâbî'nin sohbetlerinde bulunarak çok istifade etti. Bu<br />

hocalardan icâzet aldıktan sonra Çorum'a gitti. Burada Yûsuf-ı Bahrî Efendiden hadîs ilmini<br />

öğrendi ve akranları arasında Hâfız-ı hadîs ünvânı aldı. Birkaç defâ Çerkeş'e gitti ve<br />

Halvetiyye yolu büyüklerinden Şeyh Mustafa Efendinin sohbetlerinde bulundu. Şeyh<br />

Mustafa Efendi; "Senin feyzine sebeb olan zâtın ismi Hâlid olacak. Onu ara." diye tavsiyede<br />

bulundu.<br />

Ahmed Siyâhî Efendi, kendisini irşâd edecek, yetiştirecek Hâlid ismindeki zâtı aramaya<br />

başladı. Karadan hacca gitmek üzere yola çıktı. Şam'a vardığı zaman Nakşibendiyye yolunun<br />

büyüğü Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin ismini duyunca; "Hocam Şeyh Mustafa<br />

Efendinin buyurduğu Hâlid bu olabilir." diyerek hemen sohbetlerine devam etti ve talebeleri<br />

arasına katıldı. Hocası Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ile birlikte hacca gitti. Ahmed Siyâhî, başına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!