22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gidecekti. Gemici kendilerine hiç yüz vermedi. Bunun üzerine talebeleri ile birlikte gemiden<br />

indi. Onlar iner inmez, geminin bir tarafı delinip, su almaya ve gemi ağırlaşan tarafa doğru<br />

yatmaya başladı. Gemidekiler çok korkup, bu hâlin, o zâta gerekli hürmeti göstermemeleri<br />

sebebiyle olduğunu anlayıp derhal özür dilediler. Affetmesini isteyip, gönlünü alınca,<br />

talebeleri ile birlikte gemiye döndü. Açılan delik kolayca kapatıldı ve gemi düzeldi. Rahatça<br />

yollarına devâm ettiler.<br />

1) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.136<br />

2) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.326<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.217<br />

AHMED SAYYÂD;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Ahmed bin Ebü'l-Hayr es-Sayyâd, künyesi Ebü'l-Abbâs'dır.<br />

Sayyâd lakabıyla anıldı. Yemen'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Çok kerâmetleri<br />

görüldü. 1183 (H.579) senesinde, vefât etti. Zebîd şehrinde Bâb-ı Sihâm kabristânlığına<br />

defnedildi. Kabri ziyâret mahalli olup, üzerine büyük bir türbe binâ edilmiştir. Kabrini ziyâret<br />

edenler istifâde etmekte, hastalar şifâ bulmaktadır.<br />

Ahmed Sayyâd, gençliğinde herkes gibi gününü gün ederdi. Yirmi yaşlarında iken; bir gece<br />

rüyasında birisi geldi ve; "Ey Sayyâd kalk namaz kıl." dedi. Fakat o, abdestin nasıl alınıp,<br />

namazın nasıl kılınacağını bilmiyordu. Hemen kalktı ve sorarak abdestin alınışını, namazın<br />

kılınışını öğrendi ve ibâdete başladı.<br />

Bir defâsında kendisinden halinin değişmesine sebeb olan hâdise soruldu. Buyurdu ki: "Bir<br />

gece uyurken rüyâda bir kişi geldi ve "Ey Sayyâd kalk!" dedi. Ben de kalktım. Ne göreyim<br />

bir şahıs karşımda duruyor. "Beni tâkib et." deyip, beni Zebîd şehri câmisine götürdü. Orada<br />

saflar hâlinde durmuş namaz kılan insanlar vardı. Hepsi bembeyaz elbiseler giymişlerdi.<br />

Herbirinin alınları, gözleri kamaştıran şekilde parlıyordu. O kişi bana; "Haydi abdest al,<br />

onlarla berâber namaz kıl." deyince; abdest alıp, birlikte namaz kıldım. İbâdetimiz tan<br />

ağarıncaya kadar sürdü. Sonra hepsi kayboldu. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Uzun bir süre<br />

o câmide kalıp ibâdet ettim. Bu arada, o kişi bâzan bana yiyecek, içecek ve tatlılar getirir;<br />

"Buyur ye!" derdi. Ben de; "Bir şey istemem." deyince kaybolurdu. Evime, çoluk çocuğumun<br />

yanına geldiğimde, evdekiler; "Bunları birisi getirdi." derlerdi.<br />

Ahmed Sayyâd, tasavvuf yolunun edeb ve bilgilerini Fakîh İbrâhim el-Feşelî'den öğrenip<br />

kemâle geldi, olgunlaştı. Kerâmetleri görüldü. Çok ibâdet eder, uzun süre secdede kalırdı.<br />

Ahmed Sayyâd hazretleri bir gün kabristânda uyuduğu bir zamanda, kuvvetli bir ses ile<br />

uyandı. Aklı başından gitti. Bir süre kimseyi tanımadı. Onun çeşit çeşit halleri vardı. Bâzan<br />

alnını secdeye koyar, saatlerce böyle kalırdı. Bir zamanlar gözlerinden birine perde inmişti.<br />

Bâzıları bunun sebebini sorup güldüler. Ahmed Sayyâd hazretleri, eliyle perdelenen gözünü<br />

mesh etti. O esnâda eskisinden daha iyi görmeye başladı. Oradakiler, özür dileyerek tövbe<br />

ettiler.<br />

Şeyh İbrâhim bin Beşşâr, Ebü'l-Abbâs Ahmed bin Ebü'l-Hayr hazretlerinin önde gelen<br />

talebelerinden olup, onun kerâmetlerini üstün hâllerini nakletmiştir.<br />

Sevenlerinden biri anlatır: "Bir gün kalabalık bir cemâat olarak "El-Fâze" mescidine gittik.<br />

Ahmed Sayyâd hazretleri de orada idi. Yanında bir genç vardı. Ona; "Bu sizin talebeniz<br />

midir?" diye sorunca, bize cevap vermedi. O zaman gence; "Bu zât sizin hocanız mıdır?"<br />

diye sorduk. Genç; "Evet." dedi. Biz de; "Ey Ahmed Sayyâd! Bu genç size talebe oldu."<br />

dedik. O zaman; "Evet, talebemdir." buyurdu. Biz de; "Eğer bu sizin talebeniz ise, ona

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!