22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

çalışmanın da ibâdet olup, sevap verildiğini gösterirdi. Adım atmasından tarlasını sürmesine,<br />

konuşmasından susmasına ve gülmesinden giyim kuşamına kadar, her hâli dînimizin emrine<br />

uygun idi. Evliyâlık alâmetleri yüzünde belli idi. Üzerinde evliyâlık heybeti bulunmasına<br />

rağmen, zararlı ve aşırı olmamak üzere, şaka ve latîfe yapardı. Böyle yapmasaydı,<br />

heybetinden kimse yanına yaklaşmaya ve sohbetinde bulunmaya cesâret ve tahammül<br />

edemezdi.<br />

Allahü teâlânın velî kullarına hürmet edip edebli olanlar çok olduğu gibi, onlara karşı gelip,<br />

büyüklüklerini inkâr edenler de çıkmıştır. Ahmed es-Satîha el-Mısrî hazretleri zamânında da,<br />

haddini bilmez bir kimse, kendisine o zâtınkine benzeyen bir külâh alıp; "Ben de onun gibi<br />

olabilirim." düşüncesiyle, kibirli bir şekilde gidiyordu. Her şeyin, cübbe ve külâh giymekle<br />

hallolacağını zanneden bu kimse, hizmetçinin yardımıyla ata binerken birden hayvandan<br />

düştü ve boynu kırıldı. Hatâsını anlayıp, acılar içinde kıvranırken; "Beni Ahmed Satîha<br />

hazretlerinin yanına götürün." diye inlemeye başladı. Bunu alıp Ahmed Satîha hazretlerinin<br />

yanına götürdüler. O kimsenin bu hâlini gören Ahmed Satîha, kerâmet olarak o kimsenin<br />

durumunu anladı ve tebessüm edip; "Öyle yapmakla bize zahmet verdin ve boynun kırıldı.<br />

Allahü teâlâya tövbe et! Boynun düzelir." dedi. O kimse, tövbe ve istigfâr etti. Ahmed Satîha<br />

da duâ ederek, bir miktar zeytinyağına ağız suyundan kattı ve o kimseyi getirenlere vererek;<br />

"Bununla hastanın boynunu oğun." buyurdu. Yağlayıp oğdular ve Allahü teâlânın izni ile<br />

boynu iyileşti. Bu kimse, o eski düşünce ve hâllerinden vazgeçti. Gördüğü bu açık kerâmet<br />

ile, o zâtın büyüklüğünü anlayıp, huzûruna gitti ve hizmetine girdi. Ölünceye kadar da,<br />

Ahmed Satîha hazretlerinin sohbet ve hizmetinden ayrılmadı.<br />

Bir gün haddini bilmez bir kimse, bir yandan yaban turpuna benzer dikenli bir şey yiyor, bir<br />

yandan da Ahmed Satîha hazretleri ile alay ediyordu. Sonunda boğazına bir diken takıldı ve o<br />

şekilde öldü.<br />

Ahmed Satîha hazretleri, bir kızla evlenmek istedi. O kıza haber gönderilince, kız kabûl<br />

etmediği gibi, güzelliğiyle öğünerek hakâretlerde bulundu. Daha bu uygunsuz sözlerini<br />

bitirmemişti ki, o ânda felç oldu. Ne yaptılar ise tedâvî edemediler, sonunda o şekilde öldü.<br />

Kötürüm bir kadının dört senedir devâm eden hastalığına bir çâre bulamadılar. Nihâyet gelip<br />

durumu Ahmed Satîha hazretlerine arzettiler. O da, o kadının bulunduğu yere gitti. Bir<br />

mikdâr zeytinyağı istedi. Getirdiler. Bu yağın içine ağız suyundan bir mikdâr koyup, kadının<br />

bulunduğu tarafa gönderdi ve yağı vücûduna sürüp oğmasını söyledi. Kadın, o yağı vücûduna<br />

sürdü ve Allahü teâlânın izni ile şifâ buldu. Tamâmen iyileşti.<br />

Bir gün Ahmed Satîha hazretleri, Menf beldesinde bir valinin yanında idi. Bir suçlunun affı<br />

için şefâatte bulundu. Vâli de o kimseyi affettiğini bildirip, serbest bıraktı. Fakat Ahmed<br />

Satîha hazretleri gittikten sonra, vâli verdiği sözden dönerek, o kimseyi tekrar hapsetti. Bu<br />

hâlinin cezâsı olarak, vâlinin boynunda bir ur meydana geldi. O ur, vâlinin boğulmasına<br />

sebep oldu. Hiçbir çâre bulamadılar, vâli o gün öldü.<br />

Bir beldenin ahâlisi, Ahmed Satîha hazretlerinin büyüklüğünü inkâr edip, ona karşı çıkardı. O<br />

da buna çok üzülürdü. Bu bozuk düşüncelerinin cezâsı olarak, o beldenin ahâlisi birbirine<br />

düştü. Aralarında, öldürme hâdiseleri ve nihâyet harb meydana geldi. Bu hâl şiddetlendi ve<br />

sonunda o belde harâb bir hâle geldi. Talebesi Abdülvehhâb-ı Şa'rânî, o beldenin bu<br />

durumuna çok üzülerek hocasına arzedip, bu beldeyi îmâr etmesini, (aralarının düzelmesi için<br />

duâ etmesini) istirhâm etti. Ona; "Bunlar münâfık kimselerdir. Birbirlerine düşmelerinde<br />

fayda vardır. Onlar öyle olmazlarsa, hep birlikte müslümanlara zarar verirler." buyurdu.<br />

AÇILAN DELİK<br />

Ahmed Satîha, talebelerinden bir kısmıyla birlikte, Bulak şehrinden gemi ile bir yere

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!