22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olarak özürler diledi, tövbe etti.<br />

KIYMETİNİ BİLEMEDİM<br />

Rivâyete göre Ahmed Sârbân hazretlerinin çok huysuz ve geçimsiz bir hanımı vardı.<br />

Efendisini görmeye gelenlere içeriden; "Siz bu heriften ne meded umuyor ve ne hayır<br />

bekliyorsunuz. Sizin işiniz yok mu?" diyerek bağırırdı.<br />

Birgün Şeyhin talebeleri hem bu durumu düşünüyor hem de birbirleriyle şöyle<br />

konuşuyorlardı. "Acaba nasıl oluyor da Şeyhimiz böyle bir hanımla yaşayabiliyor, bir arada<br />

geçinebiliyor?" Onların bu düşüncelerini anlıyan Şeyh hazretleri şu cevâbı verdi:<br />

"Dostlarım!Mesele sizin zannettiğiniz gibi değildir. Benim böyle bir kadına tahammül<br />

etmem, nefsânî bir hevesten değildir. Bu bizim talebelerimize verdiğimiz bir derstir. Maksat,<br />

çirkin huylu insanlarla da iyi geçinmektir. Sizin elinizdeyse nefsinizi içinizden atın bana öyle<br />

gelin. İşte bu kadar."<br />

Ahmed Sârbân hazretleri ömrünün sonuna kadar o kadının yaptığı eziyetlere katlandı. 1545<br />

(H.952) yılında vefât etti. Doğum yeri olan Hayrabolu'da adına yaptırılan türbenin hazîresine<br />

defnedildi.<br />

Ahmed Sârbân hazretlerinin hanımı, beyinin kıymetini vefâtından sonra anladı. Şeyh<br />

hazretlerinin mezar taşına bir yastık gibi başını koyarak gece-gündüz; "Ah ah! Yazık çok<br />

yazık ki, ben senin kadrini, kıymetini bilemedim." diyerek ağlardı.<br />

1) Büyük Türk Klasikleri; c.4, s.311-313<br />

2) Sohbetnâme; c.1, s.175<br />

3) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.56<br />

4) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Zeyli (Atâî); s.70<br />

AHMED SATÎHA;<br />

Mısır evliyâsından. İsmi, Ahmed es-Satîha el-Mısrî'dir. Aslen Mısır'da bulunan Betâ<br />

beldesindendir. Doğum târihi ve yeri tesbit edilememiştir. 1535 (H.942) senesinde vefât etti.<br />

Mısır'ın Garbiyye şehri karşısındaki Şibr'de bulunan kendi zâviyesine defnedildi.<br />

Ahmed es-Satîha el-Mısrî, zamânın âlimi ve velîlerinin derslerini tâkib ederek yetişti.<br />

Kendilerine ulemâ-i râsihîn denilen büyük âlimlerden oldu. Birçok talebe yetiştirdi. Meşhûr<br />

âlim ve velî Abdülvehhâb-ı Şa'rânî yetiştirdiği talebelerindendir.<br />

Devlet memurları ve vâliler de dâhil, herkes tarafından sevilip sayılan, hürmet edilen, onların<br />

yanında kadr-ü kıymeti bulunan bir zât idi. Sevdiklerinden birisinin devlet memurlarına veya<br />

vâlilere bir işi düşecek olsa, bizzât kendisi gidip o işi hallederdi. İlminin çokluğuyla birlikte,<br />

evliyâlık yolundaki derecesi de çok yüksek idi. Çok kerâmetleri görülmüştür. Allahü teâlânın<br />

izni ile huzûruna gelen kimsenin gönlündeki düşünceleri anlardı.<br />

Gâyet hoş sohbet, latîfe yapan, tatlı sesli bir zât idi. Yavaş konuşur ve sohbet edeblerine çok<br />

riâyet ederdi. Bu sebeple insanlar, uzak yakın yerlerden onun ziyâretine gelirler,<br />

sohbetlerinden istifâde etmeye çalışırlardı. Ziyâretine, sohbetine gelenlerin sayısı bilinmezdi.<br />

Gelenlerin hepsiyle ilgilenir, onları hoşnut ve rahat olarak gönderirdi.<br />

Ahmed Satîha, zirâatle meşgûl olur, tarlalarını ekip biçerdi. Böylece, İslâmiyetin sâdece<br />

ibâdet etmeyi değil, çalışmayı da emrettiğini, yenilen lokmanın helâl olması için yapılan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!