22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ve onun gibi olursa, o zaman çok fenâdır.<br />

Ahmed Câmî buyurdu ki:<br />

"Tövbe, müslüman olsun olmasın, her akıllı kimsenin ihtiyâcı olan bir şeydir. Bir iş yapan ve<br />

onun kötü olduğunu gören herkesin pişman olup, tövbe etmesi vâcib olur. Tövbe etmezse<br />

kendine zulüm etmiş olur."<br />

"Üzerine farz olan ilimlerden bir meseleyi öğrenmek insana, bütün dünyâdaki kazançların<br />

hepsinden yapacağı ve ele geçireceği altın ve gümüşlerinden daha iyi ve üstündür. Tövbe<br />

eden ve etmeyen herkese, ilim öğrenmekten daha iyi hiçbir şey yoktur. İşlerin hepsi ilim ile<br />

doğru olur ve ilimsiz hiçbir iş yapılmaz."<br />

"Tasavvuf büyükleri, öyle zâtlardır ki, günahkâr, serserî, hırsız, bid'at sâhibi, yolunu şaşırmış<br />

v.s. kimseleri kendilerine benzetir, düzeltirler. Bu Allah adamlarının, kendilerine has güzel<br />

koku ve renkleri olur. O kokuyu ve rengi tadan, onlara benzer."<br />

"Kendi zan ve kafasına göre davranarak, başkalarını düzeltmeye çalışmak, çoğu zaman fayda<br />

yerine zarar hâsıl edebilir. Bunun için çok dikkatli ve uyanık olmalı, bir kimsenin saâdetine<br />

vesîle olayım derken, o kimsenin -hattâ kendinin bile felâketine sebep olmamalıdır."<br />

Ahmed Câmî hazretlerinin eserlerinden bâzıları şunlardır: 1) Üns-üt-Tâbiîn; (Fârisî olup<br />

Tahran'da basıldı.) 2) Sirac-üs-Sâirîn, 3) Ravdat-ül-Müznibîn ve Cennet-ül-Müştakîn,<br />

4) Bihâr-ül-Hakîka, 5) Es-Sırr-ül-Mektûm, 6) Misbâh-ül-Ervâh, 7) Miftâh-ün-Necât<br />

(Bu kitap Farsçadır ve İhlâs Vakfı tarafından neşredilmiştir). 8) Dîvân.<br />

BİZ DİRİLTİRİZ BİZ!<br />

Ahmed-i Nâmıkî Câmî hazretleri, Herat'ta bulunduğu sırada bir gün Abdullah-i Ensârî'nin<br />

konağına dâvet ettiler. Ahmed Câmî'nin hizmetçisi, yola çıkmaları için ayakkabılarını önüne<br />

koydu. Ahmed Câmî hazretleri; "Bir saat beklememiz îcâb ediyor. Bir iş var." buyurdu.<br />

Beklediler. Bir saat sonra, bir Türkmen, hanımı ve yanlarında 12 yaşlarındaki oğulları ile<br />

geldiler. Çocuğun babası; "Efendim! Allahü teâlâ bize çok mal verdi. Bundan başka<br />

çocuğumuz yoktur. Bu da âmâ olup gözleri görmemektedir. Her tarafı gezdirdik.<br />

Gitmediğimiz yer, varmadığımız doktor kalmadı. Fakat hiçbirisi çare bulamadı. Biz, siz<br />

Allahü teâlâya her ne duâ ederseniz cenâb-ı Hakkın lutfedip kabûl ettiğini biliyoruz. Eğer,<br />

çocuğumuzun göz nûruna kavuşması için duâ ederseniz çok bahtiyar oluruz. Tek gözleri<br />

açılsın, îcâb ederse bütün malımızı fedâ etmeye hazırız. İhsân ederseniz, lutfederseniz çok<br />

seviniriz. Eğer bu arzumuz yerine gelmezse, üzüntümüzden mahvoluruz." dedi.<br />

Ahmed Câmî hazretleri bu sözleri dinledikten sonra; "Nasıl olur? Ölüleri diriltmek, cild<br />

hastasını iyi etmek Îsâ aleyhisselâmın mûcizesi idi. Bu hâlde Ahmed kim olur ki, bu<br />

hastalığın tedâvisini benden istiyorsunuz?" buyurdu. Sonra ayağa kalkıp yürümeye başladı.<br />

Biraz sonra; "Biz ederiz biz." dedi. Orada bulunan herkes bu sözü işittiler. Fakat bir şey<br />

anlayamadılar. Bundan sonra hemen geri dönüp bir yere oturdu ve; "O çocukcağızı bana<br />

getirin." buyurdu. Getirdiler. İki mübârek başparmağını çocuğun iki gözüne sürüp; "Azîz ve<br />

celîl olan Allahü teâlânın izni ile açılın." buyurunca, çocuğun gözleri görür oldu. Bundan<br />

sonra orada bulunan ileri gelenler dediler ki: "Efendim, birinci defâ, ölüleri diriltmek ve cild<br />

hastalarını iyi etmek mûcizesi Îsâ aleyhisselâma âittir. Kendiniz için, bu yolda Ahmed kim<br />

olur ki? dediniz. Daha sonra da, biz ederiz biz, dediniz. Bu iki sözünüz arasındaki irtibâtı<br />

anlayamadık. İzâh buyurur musunuz?" Bunun üzerine Ahmed Câmî hazretleri; "Evvelki söz<br />

kendime âitti. Bundan başkasını diyemezdim. Ama sonradan bana şöyle ilhâm ettiler: Ey<br />

Ahmed! Ölüleri, Îsâ aleyhisselâm mı diriltti? Dilsizleri ve cild hastalarını o mu iyi etti? Biz<br />

ederiz biz. Geri dön. O çocuğun gözlerinin açılması için seni sebep kıldık. Bu söz kalbime

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!