22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sorunca hanımı şaşkın ve hayretler içinde; "Bilmiyorum." der; "Bugün bize gelen oldu mu?"<br />

diye sorar. Hanımı hatırlayıp; "Evet bir ihtiyar geldi. Sizi sordu. Sonra uğrarım diyerek<br />

bunları bıraktı. Bereketlenip taşan bu şeyler ona âittir." dedi. Ahmed Kuseyrî hazretleri bir an<br />

düşünüp; "Bu gelen Hızır aleyhisselâm mıydı yoksa?" deyince, bırakılan kaplardaki artmalar<br />

ve taşmalar durdu. Böylece Hızır aleyhisselâmın bereketine kavuştular.<br />

1) Hatay Evliyâları; s.45<br />

AHMED MEKKÎ EFENDİ;<br />

Âlim, ârif, veliy-yi kâmil olan Seyyid Abdülhakîm Arvâsî'nin büyük oğlu. Annesi büyük velî,<br />

kerâmetler sâhibi, Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerinin büyük oğlu M.Reşid Arvâsî'nin kızı<br />

Âişe Hanımdır. 1896 (H.1314) yılında Van'ın Başkale kazâsında doğdu. 1967 (H.1387)<br />

yılında vefât etti.<br />

Küçük yaştan îtibâren fazîletli babalarından ve amcası Seyyid Tâhâ Efendiden ilim tahsîline<br />

başladı. Medrese tahsîlini bitirdikten sonra yine babasından zâhirî ilimlerin inceliklerini<br />

alarak icâzetle şereflendi. Yüksek teveccühlerine ve himmetlerine mazhar olarak evliyâlık<br />

yolunda kemâl mertebelere ulaştı.<br />

Ahmed Mekkî Efendi, din ilimlerindeki bu üstün derecesine rağmen son derece edeb ve<br />

tevâzu sâhibi idi. Bu hâli ile kendisini diğer insanlardan gizlerdi. Görünüşte<br />

herhangi bir kimse gibi insanlar arasında bulunur, ancak gerçekte, devamlı cenâb-ı<br />

Hak ile olurdu.<br />

Ahmed Mekkî Efendi uzun yıllar Üsküdar ve Kadıköy müftülüklerinde bulunup, sağlam<br />

fetvâlar verdi. Bu vazîfeleri sırasında temiz ruhlu yüzlerce genci ilim ve fazîletle süsledi.<br />

Cenâb-ı Hak, İstanbul halkını bu feyz ve bereket kaynağından yıllarca faydalandırdı. İlim<br />

öğretmek için ekseri zamanlarda talebelerine kendisi giderdi. Şâyet talebesi okumak<br />

istemezse, tatlı dili ile onu iknâ edip okuturdu. Bu işleri sırf cenâb-ı Hakk'ın rızâsı için yapar,<br />

hiç bir karşılık beklemezdi.<br />

Yakınlarından birisi çocuklarını küçük yaşta okumaları için Ahmed Mekkî Efendiye<br />

gönderdi. Bir müddet sonra çocuklar derse girmekte gevşek davrandılar. Nasihat da fayda<br />

vermedi. Bu husûsu Mekkî Efendiye arz ettiğinde buyurdu ki: "Onlara her ders için para<br />

vereceğini vâd et. Her gün benden dersini okuduğuna dâir imzâlı kâğıt getirene şu kadar para<br />

vereceğini söyle." O yakını dediği gibi yapınca, çocuklar derslere severek geldiler ve çok<br />

şeyler öğrendiler. Küçük yaştaki çocukları bu yolla okutmanın kolay ve faydalı olduğu<br />

anlaşılmış oldu.<br />

Cumartesi ve Pazar günleri öğleden sonra Fâtih Câmiinde vâz verirdi. Bu vâzlarında Beydâvî<br />

Tefsîri'ni şerhleri ile birlikte, baştan sonuna kadar dinleyenlere anlatıp îzâh etti. Bu şekilde<br />

başlayıp bitirmek babalarından sonra bir de kendilerine nasîb oldu. Ahmed Mekkî Efendi<br />

kendisine suâl sormaya gelenlere, Ehl-i sünnetin gözbebeği İslâm âlimlerinin eserlerine<br />

bakmadan cevap vermezdi. Hattâ bâzan aynı suâli sormak için değişik zamanlarda farklı<br />

kimseler geldiğinde, hepsinde de; "Hele bir kitaba bakalım." der ve kitaptan okuyarak<br />

cevâbını verirdi.<br />

Çok cömert idi. Gece-gündüz kapısı sevenlerine, gelenlerine açıktı. Misâfirlerine karşı her<br />

zaman ikrâm edilecek bir şeyler de bulurdu. Kendisi de çağırılan, dâvet edilen yere gider ve<br />

gittiği yerlerde büyüklerin hallerinden, yaşayışlarından bahsederdi. Müftülük yaptığı<br />

zamanlarda din görevlilerine dâimâ şefkatli davranır, hal ve hatırlarını sorup gönüllerini<br />

alırdı. Maddî durumu iyi olmayanlara elinden geldiği kadar yardımcı olurdu. Bu sebeple

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!