22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kuddûsî'yi cezb etti ol,<br />

İster O'na her dem vusûl,<br />

Der bilmeyip iz'an usûl,<br />

Kuddûsî'yem! Kuddûsî'yem!<br />

1849 (H. 1265) senesi Cemâzilâhır ayında Bor'da vefât etti. Vasiyeti üzerine Eski Mezarlık'a<br />

defnedildi. Aynı gün köylünün biri kırılan saban demirini tamir ettirmek üzere Bor'a<br />

geldiğinde çok kalabalık bir cemâatın cenâze namazına hazırlandığını görünce, abdestini<br />

tazeleyerek cenâze namazını kılar. Hemen işine dönmek niyetinde olduğundan, yakındaki bir<br />

demirci dükkanına girerek, tamir etmesi için saban demirini ustaya verir. Demirci, ocağa<br />

koyduğu demirin bir türlü kızarmadığını, saatlerce uğraştığı halde dövülecek hale<br />

gelmediğini görünce şaşkın bir halde düşünceye dalar. Bu sırada yakın bir tanıdığı dükkana<br />

girer. Demirci durumu ona anlatır. O da köylüye; "Sen nerelisin, bu demiri nereden getirdin?"<br />

diye sorar. Köylü; "Ben filan köydenim. Bu demir, dün çift sürerken bir kayaya takılıp<br />

kırıldı. Tamir ettirmek için bugün buraya getirdim. Şehre girdiğimde eşini görmediğim bir<br />

cemâata katılarak cenaze namazını kıldıktan sonra doğru bu dükkana geldim." deyince o kişi;<br />

"Senin, adını sormadan namazına iştirâk ettiğin büyük evliyâ, âşık-ı Hak Şeyh Ahmed<br />

Kuddûsî hazretleriydi. Allahü teâlâ, değil onun namazını kılanı, o cenâzede hazır olan âlet ve<br />

edevâtı da ateşten muhâfaza etmiştir." der. Îmân sâhibi olan bu köylü, yeni bir saban alıp<br />

köyüne döner.<br />

Son yıllarda mezarlıkları şehir dışına nakletme hususundaki genel bir karar üzerine, Ahmed<br />

Kuddûsî hazretlerinin kabri bugünkü kabristandaki ziyaretgâh olan yerine nakledildi. Bu<br />

nakil esnâsında halk karşı çıkmış ise de, devrin kaymakamı, belediye başkanı ve jandarma<br />

komutanı olaya müdâhale ederek, Ahmed Kuddûsî hazretlerinin kabrine karşı hoş olmayan<br />

bâzı sözler sarfedip, edep dışı davranışta bulundular. Hepsi bir belâya mâruz kaldılar. Kabr-i<br />

şerîfi yıkmaya kimse râzı olmayınca hapishaneden getirilen mahkûmlar, kabri yıktı. Bu<br />

esnâda orada olan jandarma komutanı kabrin taşına tekme vurarak kazın diye emir verdiği<br />

anda yere düşerek beni kurtarın diye bağıra bağıra öldü. Kabri açtıklarında, Ahmed Kuddûsî<br />

hazretlerinin kefeninin bembeyaz duruyor olduğunu gördüler. O anda kabirden çok güzel bir<br />

koku etrafa yayıldı. Yine o gün hava çok sıcak iken, semâ âniden bulutlanarak yağmur<br />

çiseleyip serinlik ve ferahlık hâsıl oldu. Ahmed Kuddûsî hazretlerinin nâşı yeni kefene<br />

sarılarak bugünkü kabrine nakledildi.<br />

Taşlanmayınca<br />

Velî olmaz kişi taşlanmayınca,<br />

Sivâ endişesi boşlanmayınca.<br />

Kemâle iremez sâlik dirîgâ,<br />

Bu aşkın oduna haşlanmayınca.<br />

Söğütte hiç biter mi tatlu elma,<br />

Yarılup, sarılup aşlanmayınca.<br />

Yiyemez körpe kuzu dürlü otu,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!