22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anlattığınız gibi değildir. Çünkü biz ne hocamız Hâce Bâki'den ne de başkalarından böyle bir<br />

şey işitmedik. Bizim duyduğumuz ise şöyle: "Hocamız Hâce Bâki'ye, hocası irşâd için izin<br />

verince; "Efendim, bu iş benim elimden gelmez. Bu yükü ben kaldıramam." dedi. Hâce<br />

Emkenegî; "Biz sana bu hususta icâzet, izin verdik. Artık senin bu işi yapman lâzımdır."<br />

buyurdu." Bu esnâda orada bulunan birkaç kişi; "O mecliste biz de vardık. Hâce Emkenegî,<br />

Hâce Bâki'ye irşâd için icâzet, izin verdiler." deyince, Hâce Mahmûd; "Öyleyse biz yanlış<br />

işitmişiz." dedi. Bu hâdiseden sonra Hâce Mahmûd'un talebeleri bana îtimâd ettiler ve<br />

inandılar. Fakat Hâce Mahmûd bize inanmadı." Ahmed Kâbilî, hatırından geçen üç şeyin<br />

cevâbını verince, Şeyh Fasîhüddîn ona gönülden inananlardan oldu ve; "İnsanların onun<br />

hakkında söyledikleri, yalan ve iftirâdan başka bir şey değildir." dedi.<br />

1) Makâmât-ı Ahyâr; s. 36<br />

2) Sefînet-ül-Evliyâ; s.197<br />

AHMED KÂDİRÎ;<br />

Şam velîlerinden. İsmi, Ahmed, babasının ismi Süleymân'dır. Nisbetleri Kâdirî, Dımeşkî'dir.<br />

1514 (H.920) senesinde Dımeşk'de (Şam'da) doğdu. 1596 (H.1005) senesi Ramazân-ı şerîf<br />

ayında Dımeşk'de vefât etti. Emevî Câmiinde büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı<br />

kılındı. Emîr Seyfeddîn Medresesinin bahçesine defnedildi.<br />

Ahmed Kâdirî, ilk tahsîlini velî bir zât olan babasının yanında yaptı. Ahlâkı ve huyu çok<br />

güzeldi. Açık kerâmetleri görüldü. Herkesten hürmet ve saygı görürdü. Tasavvufta üstün<br />

derecedeydi. Sözleri hoş ve güzeldi. Ömrünü nefsi ile mücâdele ederek geçirdi. Çok ibâdet<br />

ederdi. Bedrüddîn Gazzî'nin hadîs derslerinde kemâle geldi. Baba ve dedeleri, âlim, ârif ve<br />

evliyâdandı. Babasının vefâtından sonra, yerine geçip, insanlara ilim ve edeb öğretmekle<br />

meşgûl oldu. Önceleri Dımeşk'ın Şelâha mahallesinde ikâmet etti. Sonra Emîr Seyfeddîn<br />

Kılıç Medresesine yerleşti. Medreseyi tâmir ettirdi. Bahçesine bir sebil yaptırdı. Sebilin<br />

kitâbesinde; "Bu sebil Ahmed'indir. Hiçbir şey Allahü teâlâya gizli değildir. Âfiyetle bu<br />

sudan iç, şifâ olsun." yazılıdır.<br />

Ahmed Kâdirî, medresede fakir talebelerin kalmaları için birçok odalar yaptırdı. Ayrıca ders<br />

okuttu. Talebelere, ilim ve edeb öğretti. Cumâ günleri, Emevî Câmiinde ders halkası kurardu.<br />

İnsanların arasını bulmaya, iyi geçinmelerine sebeb olmaya çok önem verirdi. Şöhreti her<br />

yere yayıldı. Devlet adamları ziyâretine gelip duâsını alırlardı. Herkese iyi muâmele ederdi.<br />

Önceki âlimlerin söz ve hâllerini anlatırdı. Kendisine gelenlere ikrâm eder, fakirlere yemek<br />

yedirirdi. Keşf ve kerâmetleri çok görüldü.<br />

Bir gün Şam beldesi sorumlusu olan Hüsrev Paşayı ziyârete gitti ve; "Bugün başınıza birşey<br />

gelmesinden korkarım. Yerinizden kat'iyyen ayrılmayınız!" buyurdu. Hüsrev Paşa buna<br />

ehemmiyet vermeyip, o gün dışarı çıktı. Atına binip bir tarafa yöneldi. Çok hızlı giden atı, bir<br />

anda tökezledi. Üzerindeki Hüsrev Paşa, bir kaya üzerine düşüp, bir tarafı kırıldı. Baygın bir<br />

durumda evine getirdiler. Uzun zaman tedâvî gördü ve iyileşti. Bir daha âlimlerin sözlerinden<br />

ve îkazlarından çıkmamağa dikkat etti.<br />

Ahmed Kâdirî, kaybolan bir şeyin bulunması için, şu duâyı okurdu: "Allahümme yâ mu'tî<br />

min gayri talebin ve yâ Râzıkan min gayri sebebin redde aleyye mâ zehebe."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.331<br />

2) Hulâsat-ül-Eser; c.1. s.207

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!