22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

seslerini işiten halk, işini gücünü bırakarak Belediye Meydanına koşuyordu. Müftü Hulûsi<br />

Efendi meydanı doldurmuş bulunan Denizlililere hitâben ağlamaklı bir sesle şöyle konuştu:<br />

"Hemşehrilerim!.. Karşımıza çıkarılan düşman daha dünkü uşaklarımızdır. Biz onlara mağlûb<br />

da olmadık. Bu düşman her kim olursa olsun Türk'ün ve Müslümanlığın son müstakil yurdu<br />

olan topraklarımızı da elimizden almak istiyor. Bizler şimdiye kadar esir yaşamadık ve<br />

yaşayamayız. Silâhımız yoksa sapan taşıyla düşmana karşı çıkmak ve onu tepelemek her<br />

Türk ve Müslümana farz-ı ayndır. Fetvâ veriyorum. Silâh azlığı veya çokluğu mühim<br />

değildir. Birçok ülkelere hükmetmiş Fâtihlerin torunlarıyız."<br />

Sözü sık sık tekbirlerle kesilen ve son derece heyecanlı geçen miting, Denizli halkının<br />

düşmana mukâvemet için hazır bulunduğunu ve şehrin muhterem müftüsü Ahmed Hulûsi<br />

Efendinin emir ve direktiflerine uyacaklarını göstermişti. Fakat Ahmed Hulûsi Efendi yalnız<br />

Denizli için değil, bütün civar, vilâyet ve kazâları da içine alan bir millî mukâvemet hareketi<br />

meydana getirmek istiyordu. Bu sûretle Aydın ve Nazilli'ye emin adamlarından birkaçını<br />

göndererek onlarla temasa geçti. Müftü Efendinin faâliyetlerini yakından tâkib eden Denizli<br />

Rumları ise; "Onun sarığını başına dolayacağız." diye haber göndermekteydiler. Ancak<br />

kahraman Denizli müftüsü bu tehditlerden korkacak ve din ve nâmus müdâfaasından geri<br />

duracak bir kimse değildi. Bizzât kendisi Dinar'a ve Afyonkarahisar'a gitti. Bu bölgelerdeki<br />

diğer müftü, vâiz ve müderrislerle temasa geçerek silahlı çeteler teşkil edip, ilerleyen Yunan<br />

kıtaları karşısında bir mukâvemet cephesi meydana getirmek husûsunda onları harekete<br />

geçirdi. Bu bölgede efeler, yedek subaylar, mütekaid (emekli) subaylar ve halktan herkes<br />

mahallî müftülerin idâre ettiği teşkilâta kaydolunarak kısa zamanda harbe hazır vaziyete<br />

getirildiler.<br />

Hazırlıklarını tamamlayan Hulûsi Efendi, Yunanlıların Nazilli'ye girmeleri üzerine emrindeki<br />

kuvvetle derhal harekete geçti. Nazilli'de bulunan Yunan kumandanı üç-beş bin kişilik bir<br />

kuvvetin üzerine geldiğini haber alınca derhal mevziini terkederek Aydın istikâmetine<br />

çekildi. Müftü Hulûsi Efendi kumandasındaki milis kuvvetleri Nazilli'yi kolaylıkla ele<br />

geçirdiler. Fakat burada durmayarak Aydın'a doğru gerilemiş bulunan Yunan kuvvetlerinin<br />

takibine başladılar. Nazilli'de ve yol boyunca uğranılan her köyde toplanan halka, heyecanlı<br />

nutuklar îrâd eden Müftü Efendinin emrindeki kalabalık gittikçe artıyordu. Bu nûr yüzlü din<br />

adamına karşı herkes büyük hürmet, îtimâd ve muhabbet besliyordu.<br />

Ahmed Hulûsi Efendi bu gayret, şevk ve inançla Aydın'ı Yunanlılardan geri almaya<br />

muvaffak oldu. Bundan sonra artan kuvvetlerin idâresi işini kumandanlık vasıfları iyi bilinen<br />

Demirci Mehmed Efeye bıraktı. Ancak bu sırada toparlanan Yunanlılar büyük kuvvetlerle<br />

gelerek Aydın'ı tekrar işgâl ile büyük katliamlarda bulundular.<br />

Bundan sonra bölgede tam bir ölüm kalım mücâdelesi başladı. Ahmed Hulûsi Efendi bizzât<br />

bir nefer gibi çarpışmalara katıldı. Verdiği vâzlarla da topladığı gönüllülerle milis<br />

kuvvetlerini devamlı destekledi. Böylece Denizli bölgesinde Yunan ilerleyişine set çekti. Bu<br />

müdâfaa hattı olmasaydı. Ankara'nın, düzenli askerî birliklerin kurulmasını sağlayamadan<br />

Yunan birliklerinin eline geçmesi işten bile değildi.<br />

Ahmed Hulûsi Efendi Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra gelişen siyâsî olaylara<br />

karışmamış ve geri kalan ömrünü Allahü teâlâya tâat ve ibâdetle geçirmiş, gençlere dîn-i<br />

İslâmı öğretmeye çalışmıştır. 22 Kasım 1931'de yetmiş yaşının içinde fâni hayâta vedâ etti.<br />

Denizli kabristanındaki kabrinin sağ cephesinde "Millî mücâdelenin ilk alemdârı Denizli<br />

Müftüsü Ahmed Hulûsi Efendi burada medfûndur" diye yazılıdır. Ahmed Hulûsi Efendi'nin<br />

beş oğlu ve bir kızı vardı. Soyadı kânununun çıkmasından sonra âile "Müftüler" soyadını<br />

almıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!