22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

doğdu. 1931'de vefât etti.<br />

Dedesi Veli ve babası Osman efendiler de müftü ve müderris idiler. Tahsîlini Denizli Kayalık<br />

Müftüler Medresesinde yaptı. Babasından icâzet aldı. Bundan sonra medresede dersler<br />

vermeye ve talebe yetiştirmeye başladı. Sonra Denizli Müftülüğüne getirildi. Bu görevde<br />

iken Türkiye'nin paylaşılmasını ihtivâ eden Mondros Mütârekesi imzâlanmıştı. Şubat<br />

1919'da Paris'te bir araya gelen Îtilâf devletleri temsilcileri Balıkesir, Aydın ve İzmir'i<br />

Yunanistan'a vermeyi kararlaştırdılar. Bu gelişmeler üzerine Nûreddîn Paşa, bölge ileri<br />

gelenleri ve din adamları liderliğinde, İzmir Müdâfaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti adı<br />

altında bir teşkilât kurdu. Bir kongre toplanmasını kararlaştıran cemiyet, Balıkesir, Aydın ve<br />

Denizli livâlarından delege gönderilmesini istedi. Denizli'den gönderilen delegeler arasında<br />

Ahmed Hulûsi Efendi de bulunuyordu. Kongreye İzmir vâli ve kolordu komutanı Nûreddîn<br />

Paşa başkanlık etmiş ve ilhak tahakkuk ettiği takdirde mukâvemet edebilmek için teşkilât<br />

kurulması kararlaştırılmıştı. Paşa, İzmir'in Yunanistan'a verilmesi hâlinde silâhlı bir<br />

müdâfaaya kalkışılacağını söylediği sırada Ahmed Hulûsi Efendi büyük bir uzak görüşlülükle<br />

kendisine şöyle demişti:<br />

"Paşa! İstanbul işgâl altındadır. İşgâl kuvvetleri İstanbul hükûmeti üzerinde tazyiklerde<br />

bulunarak sizi terfian veya memuriyetinizi nakil sûretiyle İzmir'den uzaklaştırırlar. Çünkü<br />

buradaki hıristiyan unsurlar işgâl kuvvetleriyle temas hâlindedirler. Sizin burada fiilî<br />

mukâvemet için girişeceğiniz her hareketi onlara bildirirler. Onlar da hükûmete tesir ederek,<br />

bu teşebbüsü netîcesiz bırakırlar. Bakınız Rum papazlarından metropolit Hrisostomos daha<br />

şimdiden bu şehrin fahrî vâlisi gibi hareket etmeye başlamış ve Yunan işgâlinin hazırlıklarına<br />

girişmiş bulunmaktadır."<br />

Ahmed Hulûsi Efendinin söyledikleri çok geçmeden gerçekleşti. Nûreddîn Paşa azledilerek<br />

yerine vâliliğe Kambur İzzet, kumandanlığa da emekli paşalardan Nâdir Paşa tâyin edildi.<br />

Ahmed Hulûsi Efendi ise, İzmir Redd-i İlhak Kongresinden döndükten sonra memleketin<br />

elîm bir âkıbete sürüklenmekte olduğunu görerek derhâl yoğun bir teşkilâtlanma çalışmasına<br />

girişti.Onun bu faâliyetlerini Denizli mutasarrıfı Fâik Bey (Öztırak) şöyle anlatmaktadır:<br />

Ahmed Hulûsi Efendi, benimle çok uzun ve mahrem görüşmelerde bulundu. Denizli<br />

sancağının kazaları olan Acıpayam, Buldan, Sarayköy, Tavas ve Çal'da bilhassa müftüler ve<br />

müderrislerle eşrâfın rehberlik ettiği heyetlerin teşkîlini temin ettiğini söyleyip, artık<br />

mukadder olan Yunan işgâli önünde neler yapılması îcâb ettiğinin şimdiden düşünülüp<br />

lüzumlu tedbirlerin alınmasını teklif ve tavsiye etti. Bugün daha iyi anlıyorum ki, müftü<br />

efendinin sözlerinde hiç bir imkânın gerçekleşmesi şartı yoktu. Yapılması gereken vatanın<br />

istiklâli ve haysiyeti îcâbıydı. İlmi, irfânı, ahlâkı ile muhitin hürmet duyduğu muhterem<br />

şahsiyeti, sancağın her tarafında sevilen ve sayılan adamdı. Ahmed Hulûsi Efendi çok zor<br />

şartlar altında vazîfeye çağırdığı kimseleri meziyet ve husûsiyetleriyle çok iyi takdir ederek<br />

tâyin ve tespit etmişti. O müstesnâ günlerin bendeki en derin intibaı şudur: Çok güç şartlar<br />

altında girişilecek hizmetlere lâyık mânevî rehberler bulur ve onların telkinleri kalp ve<br />

vicdanlarda ümit izleri meydana getirebilirse elde edilemeyecek güzel netîceler, ufukların<br />

ardında demektir. Ben Ahmed Hulûsî Efendinin mübeccel ve muhterem varlığında bu ebedî<br />

hakîkatın en muhteşem misâlini görmüşümdür."<br />

Bu arada beklenen fecî âkıbet gerçekleşti. İzmir 15 Mayıs 1919 Perşembe sabahı Yunanlılar<br />

tarafından işgâl edildi. Acı haber Denizli'ye ulaştığı zaman irkilmeyen, ümitsizlikle<br />

yıkılmayan tek insan Ahmed Hulûsi Efendiydi. Çünkü o, mukadder sonucu biliyor, din, vatan<br />

ve nâmus için neler yapılması gerektiğini düşünmüş bulunuyordu. İzmir'in işgâli üzerine ilk<br />

iş olarak Denizli'de bir protesto mitingi tertipledi. Müftülük dâiresinin yakınındaki bir câmide<br />

bulunan Sancak-ı şerîfi asılı bulunduğu yerden tekbirler ve salât ü selâmlar ile indirdi.<br />

Etrafında şehrin ileri gelen şeyh ve imâmları olduğu hâlde câminin etrâfında bekleşen<br />

kalabalığın önüne geçti. Kalabalık Belediye Meydanına doğru yürümeye başladı. Tekbir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!